|
|
Tevfik El-Hekim'in 'Trendeki Derviş' adlı oyunu İstanbul Şehir Tiyatroları'nca sahneye taşınıyor. Oyun, Bahadır Efendi'nin eşzamanlı olarak kaybolan eşi Bahane Hanım ve kertenkelesi Yeşil Hanım'ı ararken yaşadığı sorgulamayı konu alıyor.
Karanlık sahnede tek bir projektör, bu bir sorgulama. Dedektif kaybolan Bahane Hanım'ı hizmetçilerinin verdiği bilgiler doğrultusunda bulmaya çalışıyor. Soruşturma derinleştikçe olay da karmaşıklaşıp ilginçleşiyor. Felsefi ve psikolojik zenginlikler taşıyan hem de polisiye keşifleri yaşatan oyun böyle başlıyor. Ünlü Mısırlı yazar Tevfik El-Hekim'in yazdığı, Nabi Avcı'nın Türkçe'ye kazandırdığı Trendeki Derviş, Bora Seçkin'in rejisiyle Şehir Tiyatroları'nda sahnelenmeye başladı. Şehir Tiyatroları'nın bu yıl sahneleyeceği 40 yeni oyundan biri olan Trendeki Derviş iki perdelik bir dram. Gerçeğin göreceliği Gerçeğin gerçekliğini, çeşitliliğini ve göreceliliği sorgulayan oyun, kaybolan bir kadının arkasında bıraktığı soru işaretleri etrafında şekilleniyor. Oyunun dramatizmine uygun tasarlanmış sahnenin ışıkları Mahmut Özdemir'e, dekoru Taciser Sevinç'e ait. Trendeki Derviş'te usta oyunculuklarıyla Erhan Abir, Hikmet Körmükçü, Bahtiyar Engin ve Arif Akaya'yı izliyoruz. Varlık âleminde gördüğümüz çeşitlilik aslında bir vahdetin sureti midir sorusuna yanıt arayan oyun, eski bir tren kontrolörü olan Bahadır Efendi ve karısı Bahane Hanım'ın görünürde sıradan olan fakat Bahane Hanım'ın ortadan kaybolması ile giriftleşen bir sorunlar yumağı olarak karşımıza çıkıyor. Bahane Hanım'ın vakası ile ilgilenen dedektif cinayetten şüphelenmektedir. Tek şüpheli de Bahadır Efendi'dir. Evde çalışanların verdiği bilgiye göre çok uyumlu olan çiftin kavga ettiği bile görülmemiştir ama ilişki içinde her ikisi de kendi dünyalarında yalnız bireylerdir. Bahane Hanım kırk yıl önce doğmadan kaybettiği küçük kızı Behiye için, Bahadır Efendi de, bahçesindeki portakal ağacı ve kertenkelesi Yeşil Hanım için yanıp tutuşmaktadır. Dedektif soruşturmasına devam ederken güçlü bir tren düdüğü ve farının ardından farklı bir zaman dilimine geçilir, sahne boyutlanır ve aniden Bahadır Bey'in gençlik yıllarında trende rastladığı dervişle yaşadığı olayı izleriz. An boyutlanıyor Anın boyutlanması bu sahnede ilk değildir. Zira dedektifin karı koca arasındaki diyaloglarını izlemesi de bu çeşitliliğin bir parçasıdır. Somut bir delil olmasa da dedektif, anıların içinden gelen dervişin beyanına göre Bahadır Efendi'yi tutuklatır. Derviş bulmacanın eksiklerini tamamlamak için tekrar görünecektir. Portakal ağacı ve kertenkele Derviş'e göre Bahadır Efendi'nin Bahane Hanım'ı öldürmesi için bir sebebi vardır. Hiçbir meyvesini tadamadığı halde üretkenliğini aksatmayan portakal ağacıyla özdeşleştirmiştir karısı Bahane'yi. Karısı hiçbir zaman veremediği meyvesini, Behiye'yi sevmektedir. Oyunda sadece zaman değil karakterler de katmanlılık gösterir. Kertenkele Yeşil Hanım ve Bahane Hanım aynı anda kaybolurlar. Bahane Hanım'ın giysileri de yeşildir. Bahadır Efendi kertenkelesinden bahsederken onu ilk başlarda çirkin olduğundan hiç sevmediğini ve öldürmeyi düşündüğünü söyler. Bu Bahane Hanım için de geçerli (mi)dir?.
|
|
|