AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
E K O N O M İ
Hazırgiyim üretimi
Anadolu'ya kayıyor

Kendini yeniden konumlandırma sürecindeki hazır giyim sektörünün üretimini Anadolu'ya doğru kaydırdığını belirten TGSD Başkanı Aynur Bektaş, hazırgiyim sektörünün Anadolu'daki istihdam problemini çözebileceğini söyledi.

  • RÖPORTAJ: YILMAZ YILDIZ
    Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Aynur Bektaş ile sektörün durumu ve geleceğine yönelik planları hakkında konuştuk.

    İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) ilk 500 sanayi kuruluşu anketine göre tekstilde bir kan kaybı söz konusu. Bunu neye bağlıyorsunuz?

    Sektörde kötü giden bir şey yok. Zaman zaman başka sektörler öne geçecektir. Bu kaçınılmazdır çünkü dünya kabuk değişiyor. Türkiye'nin hazır giyim, konfeksiyon sektörü yeniden bir konumlanmaya geçiyor, bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bu da çok doğaldır. Yani biz artık fiyat-maliyet politikasından, kalite-fiyat politikası ve üretimine geçiyoruz. Hızlanmamız lazım, kaliteli ürünler üretmemiz lazım, değişik mallar üretmemiz lazım. Kendi tasarımlarımızı geliştirmemiz lazım. Tekstil şu anda yeniden konumlanıyor ve TGSD olarak biz buna öncülük ediyoruz. Ufuk 2010 Global Yeniden Konumlanma Projemiz var. 2010 yılında 34.8 milyar dolar bir projemiz var ve adım adım bunu gerçekleştirme yolunda ilerliyoruz. Bu kan kaybetme değil, biz yerimizde emin adımlarla hedefimize gidiyoruz. Tabiî ki bu arada yumurtaları aynı sepete koymamak lazım. Tabiî ki başka sektörler de öne geçecek.

    İSO 500'de yabancı sermayeli firmaların ağırlığı dikkat çekiyor. Tekstil buradan mı kaybediyor?

    İSO'nun araştırmasında yabancı sermaye katılan sektörler daha ön plana geçti. Bu da normaldir, kaçınılmazdır. Bizim de amacımız sektörümüze yabancı sermayeyi sokmaktır, yabancı ortaklıklar sokmaktır. Sanıyorum bizde de 2006'dan itibaren yabancı ortaklar girecektir. Üretim bazında, marka satın alma bazında veya bazı markaların bizimle entegre olması bazında sektör kendini şöyle bir konumlasın, çok yakın bir zamanda bize de yabancı ortaklar gelecek.

    AB'nin safeguard'ı Türkiye'ye yaradı

    AB'nin Çin mallarına karşı 3 yıllığına safeguard uygulamaya başlaması Türk tekstilini rahatlattı mı?

    Evet, çok faydalı oldu. Çin malları bizi durduramadı. Ancak, Türkiye çok ucuz mallar da üretiyor. AB'nin safeguard kararıyla o mallarla ilgili biraz rahatlama oldu çünkü ucuz mal üretiminde Çin'le rekabet edebilmemiz mümkün değil. Onun için o kısım bitiyor. Herkesin artık bunu görmesi lazım; ucuz üretim Türkiye'de bitiyor. Eğer hâlâ bunda ısrar ederse üreticilerimiz yanlış yapar. Artık aktif pazarlama yapacağız, moda marka üreteceğiz, tasarım satacak - İtalya'ya bile tasarım satıyoruz artık- tekniğe çok büyük ağırlık vereceğiz. Birlikte, ayrı, ne şekilde olursa olsun, birlikler, dernekler hep beraber dışarıya yakın olursak, müşteriye yerinde hizmet verirsek, kimse Çin'e gitmez. Niçin gider, yıllık tek baskı tek nakış olan tişörtler için gider, onun da zaten RPT'lerini (hızlı tekrar üretim) bize vermek zorunda. O nedenle korkulacak bir durum yok. Dünya ekonomisinden Türkiye yüzde 1 pay alırken, tekstil olarak dünya tekstilinden yüzde 5 pay alıyoruz. Genelin 5 katı.

    Anadolu kadınına iş imkanı Teşvik yasası, sektöre nasıl yansıdı?

    5084 sayılı yasanın artık uygulanması lazım. Anadolu'da çalışma havzalarının oluşturulması lazım. Anadolu'da evde oturan hanımlara iş imkanı sağlanması lazım. Bizim sektörümüz bunu sağlayabilecek tek sektör. El işçiliği çok önemli. Şu anda da trend bu. Onun için de biz Anadolu kadınına istihdam oluşturmak üzere devlete yasa hazırlıyoruz, AB fonlarından fon almaya çalışıyoruz. Bunu gerçekleştirmeden basınla pek paylaşmak istemiyoruz. Önümüzdeki günlerde çok güzel haberlerimizi olacak zaten.

    Yasa çıktıktan sonra, şu ana kadar 160 bin kişi iş buldu. Bu sayı artarak devam edecek. Bir işletme açıldığında peşinden bir sürü işletme götürüyor. İlle de Doğu Anadolu demiyorum, orta Anadolu da var bu işin içinde. Şimdi Anadolu göç almaya başlıyor.

    Siz Hey Tekstil olarak Çankırı'da bir fabrikanın açılışını yaptınız, başka örnekler var mı?

    Bizim eski başkanlarımızdan Osman Benzeş Merzifon'a yapıyor, Umut Oran Bolu'da yaptı, Mesut Toprak Bolu'da yaptı, Karabük'te bir sürü yatırımlar var. Safranbolu'da çok sayıda yatırım var. Sektör zaten Anadolu'ya gitmeye başladı, orayı keşfetti. Bu çığ gibi büyüyecek. Anadolu eğer istihdam olarak kurtulacaksa, bizim sektör bunu yapacak. Çünkü çok insan çalıştırıyoruz. Makinayla beraber insanla yapılan bir iş. Onun için herkes çok mutlu Anadolu'da, ileriki yıllarda daha iyi olacak.

    Maliyetler düşürülsün

    Maliyetlerden şikayet ediyorsunuz, bu maliyetlerle yabancı gelir mi?

    Burada tek handikap kayıt dışıdır. Hükümetin öncelikle kayıt dışına çare bulması lazımdır. Bizi de rekabet eder duruma getirmesi lazımdır. İstediğimiz tek şey, bunu sayın Başbakan'a da sunduk, bırakın Çin'i, Hindistan'ı, AB ülkeleriyle maliyetlerde aynı konuma gelelim yeter. Enerji maliyeti olsun, işçi maliyeti olsun aynı konumda olalım biz bunu istiyoruz. Çin'i istemiyoruz. Zaten biz Çin'le farklı kulvardayız.

    Finansman konusunda sıkıntılarınız var mı?

    Bu konuda mali kesimden gereken desteği göremiyoruz. Tekstilci kendi finansmanını artık kendisi yapıyor, daha düşük yurtdışı finansmanlarla, kendi tedarikçisine kredi vererek, atölyelerine, lastikçisine, boyahanelerine yani bir şekilde sektör kendi kendinin yarasını sarıyor. Ama istihdam ağırlıklı turizm, tarım, konfeksiyon gibi sektörlerin gözardı edilmemesi istiyoruz.

    İstanbul vitrin olacak

    Bundan sonra ağırlık Anadolu'ya mı verilecek?

    Bunu yaparken İstanbul'u gözardı etmi-yoruz. İstanbul daha çok moda, marka, kısa terminli mallar yani bir haftalık, iki haftalık daha pahalı ürünlere ağırlık verecek. Biz 2 euroluk malı çok daha hızlı yaparsak çok daha yüksek yaparız. Yabancıya malı 1 euroya yaptırıyor ama RPT'sini (Hızlı tekrar üretimini) sizden 4 euroya almak zorunda başka çaresi yok. O yüzden İstanbul'u moda merkezi, fuar merkezi olarak kullanalım. Hızlı mallarımızı yapalım, vitrin olarak kullanalım ama üretim havzalarımızı Anadolu'da genişletelim. Anadolu şu anda patlamamış bir Çin'dir, Avrupa'nın bir Çin'idir. Burayı keşfederse Avrupalı zaten oradan çıkmayacaktır. Çünkü biz oraya insan haklarıyla gidi-yoruz, kaliteyle, yeni makinalarla gidiyoruz. Biz oraya yöre insanını istismar etmek için gitmiyoruz tam tersine orada sosyal sorumluluğu yaymak üzere gidiyoruz.




  • 9 Ağustos 2005
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED