AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
HALE KAPLAN ÖZ
'İşgal Altındaki Masallar' ne zaman yazıldı, ne kadar zamandır sahneleniyor? Oyunun anlatmak istediği temel mesele nedir? Oyun 2001'de yazıldı. İşgal Altındaki Masallar, Filistin halkının uzun süreden beri yaşadığı ortak acıyı anlatıyor. Özellikle İsrail'in Batı Şeria ve Ramallah bölgesini bombalamasından sonra kapıları tek tek çaldığımız insanlardan görmüş oldukları olayları anlatmalarını istedik. Böylece haftalık ayrı bir metin ve ayrı bir oyun düzenlemeye başladık. Daha sonra bu, büyük bir tek oyuna dönüştü. Sahnede dekor olarak buruşturulmuş gazeteler kullanıyoruz. Bununla medyanın Filistin halkını nesneleştirmesini anlatıyoruz. Filistin'deki olaylar artık sadece rakamlarla anlatılıyor. Sadece ölü, yaralı sayısı... Televizyonlarda ise haberi vermek için filme ara dahi verilmiyor, rakamlar alt yazı olarak geçiyor. Biz işte tüm bunlara karşı çıkıyoruz. İnsanların orada yaşanan acıyı anlayabilmelerini istiyoruz. Bu güne kadar oyununuzu hangi ülkelerde sahneleme imkanı buldunuz? Amerika'da ve İngiltere'de üç kez temsil verme imkanı bulduk. Japonya, Belçika, İsveç, Mısır, Tunus ve birçok Doğu ülkesinde oyunumuzu sahneledik. Tunus ve Mısır'daki festivallerden birincilik ödülü aldık. En son İspanya'da bir festivale katıldık ve oradan da birincilikle döndük. Hangi ülkelerden davet alıyorsunuz? Bu davetlerde karşılaştığınız siyasi bir tavır var mı? Bizi davet edenler tiyatro organizatörlerdir genellikle. Temsil vermeye gittiğimiz ülkelerde yaşayan Yahudi grupları zaman zaman tiyatro etrafında gösteri yaparak davetlilerin gelmelerini engelliyorlar. Belçika'da tiyatro salonunun camlarını kırmışlardı. Bu tür sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Filistin'de sizin gibi kaç tiyatro var? Yaklaşık 15-20 tane grup var ama şu an 8 güçlü grup var. Onların içinde de yurt dışına çıkıp gösteri yapan sadece biz varız. Kültür sanat merkezlerinin de Israil işgali altında olduğunu düşünürsek epey sıkıntı çektiğinizi tahmin edebiliyoruz. Neler yaşıyorsunuz? Filistin'in büyük bölümü işgal altında olduğundan gösteri yapmak için bir yerden bir yere giderken en az üç arama bölgesinden geçiyoruz. Bir saatte gidebileceğimiz yere 5-6 saatte gidebiliyoruz. Bazen o kadar şansımız da olmuyor. Geri dönebiliyoruz. Tabii sanatçı yetişmesi de büyük bir sorun. İsrail işgali sanatsal üretimi etkiliyordur muhakkak. Eserlerin içerikleri hep siyasi mi oluyor? Tabii dediğiniz doğru, oyunlarımızın çoğu siyasi ağırlıklı. İşgal altındaki bir ülkede insanların gündeminde öncelik budur çünkü. Sokağa çıktığınızda işgal kuvvetlerini görürsünüz, her gün yakınlarınızda bir yerlerde insanlar öldürülür. Tabii biz oyunda bunu anlatırken salt gerçekçi yaklaşmıyoruz. Biraz mizah da katıyoruz anlatıma. Festivalin amaçlarından biri de sanat yoluyla bir kere daha barış mesajı vermek. Sizin bu anlamda söylemek istedikleriniz neler? İşgal ve baskı altındaki Filistin halkı için 'barış' kelimesi biraz zor. Çünkü iyi niyetle gelebilecek bir barış yok ortada. Barışın sağlanmasının tek yolu; işgalcilerin işgal ettikleri topraklardan çekilmesi. Acı asla sıradan değil
Filistin'de yaşanan acıyı dünyaya anlatmayı hedefleyen oyunun yönetmenliğini George İbrahim yapıyor. (yanda) Oyunda geçen "Ülkemizde yaşam, intifada ile birlikte dramatik bir hal almaya başladı. Her şeyi yok eden uçaklar ve saldırılarda çok şehit verdik. Asıl korkutucu olan ise bunların artık sıradan hale gelmesiydi. Yüzlerce kişinin bir anda ölmesi de, evlerin, bahçelerin yakılması da sıradan hale gelmişti. Ve hepimiz gazetelerde sıradan bir haber haline geldik" cümleleri oyunun içeriği hakkında fikir veriyor. Filistinli diğer grup Ashtar Tiyatrosu ise "Balina Devri" adlı oyununu bu akşam saat:21.00'da Galata Köprüsü'nde sahneleyecek.
|
|
|