FATMA ÇİFTÇİ / İSTANBUL
Türk tekstilcisi ucuz işçilik ve düşük enerji maliyetleri nedeniyle fabrikalarını Bulgaristan, Romanya ve Polonya'ya taşırken, herşeye rağmen Türkiye'de yatırım yapmakta ısrar eden tekstilciler de var.

"Daha fazla kâr elde edeceğim diye fabrikamı yurtdışına taşımam. Vatanını seven yurtdışında üretim yapmaz" diyen Dufy Gömlekleri Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bayat, Türkiye'de yaşanan işsizlik sorununa dikkat çekti. İstanbul Sarıgazi'de kurduğu fabrikada 400 işçiyle yurtiçi ve yurtdışına üretim yapan Bayat, "Dışarıda katrilyonlar kazanacağımı bilsem, gidip bir liramı oralara yatırmam. Türkiye'de bunca işsizlik varken, ülkemiz daha kalkınmamışken biraz daha fazla kazanç için ülkemi terketmem" diye konuştu.

"Avrupa vitrinlerinde gömleğimi görünce sevinçten ağladım"

Lisan bilmeden Avrupa'ya mal satmayı kafasına koyduğunu belirten Dufy Gömlekleri'nin sahibi Yusuf Bayat, Fransa'da fason olarak üretimini yaptığı Dufy markasının patentini alarak yeni bir adım attığını belirterek, "Moda merkezlerindeki fuarlara katıldım. Kumaşı, modeli, kalıpları getirdim. İstanbul'daki en büyük mağazalara mal satmaya başladım. Sonra Türkiye bana dar gelmeye başladı. Milano, Düseldorf, Paris ve Londra'da mağazalara gömlek satmaya başladım" dedi. Senelerce Avrupa'da vitrinlerde kendi üretimi olan gömlekleri görünce ağladığını vurgulayan Bayat, daha sonra Paris'te iki, İtalya'nın Milano ve Como şehirlerinde mağaza açtığını belirtti. Dünya erkek modasının yayıldığı yer olan Como'daki mağaza ile Paris'teki mağazaların halen satış yaptığını söyleyen Yusuf Bayat'ın hedefleri arasında, yurtdışı mağaza sayısını 10'a çıkarmak da var. Önümüzdeki dönemde yurtiçindeki Dufy mağazalarının sayısı da 40'dan 65'e çıkacak.

Günde 4 bin gömlek üretiyor

İstanbul Sarıgazi'de gömlek üretimindeki son teknolojiyi getirerek 20 milyon dolarlık yatırımla kurduğu fabrikanın, 3 bini ihracat olmak üzere günde 4 bin gömlek ürettiğini kaydeden Yusuf Bayat, "Fabrikayı Avrupa standartlarının üzerindeki teknolojyle günde 8 bin gömlek üretecek şekilde kurduk. Bugün Dufy, Avrupa'da kalite olarak ilk üç arasında sayılıyor" dedi. Gömlekçi olarak doğduğunu söyleyen Bayat, en iyi gömleği üretmek ve bu konuda uzmanlaşmak için, farklı alanlarda üretime gitmediğini de vurguladı. Türkiye'nin marka yaratamadığı eleştirilerine karşı da Bayat, "Marka zamanla oluşan birşey. Türkiye 20 yıl önce lisan öğrenmeye başladı. Bugün Birleşmiş Markalar Derneğimiz'de 69 tekstilci var. Bunların yarısı Avrupa'da söz sahibi olsa yeter" diye konuştu. Marka olan tekstil firmalarının, Çin malı ucuz tekstil ürünlerinden çok fazla etkilenmeyeceğinin de altını çizen Yusuf Bayat, "En az on yıl markalara bir zarar gelmeyecek. Benim alıcı kitlem, Çin malı daha ucuz diye, kaliteli üründen vazgeçmez" dedi.

Türk işçisi kazansın

Yusuf Bayat, yurtdışında kurulan fabrikalarda yabancı işçiye verilen aylık 400-500 doların Türk işçisine verilmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'de kâr edemediğini söyleyenlere çok kızdığını söyledi. Hayatında hiçbir lüksü olmadığını ve lüksü sevmediğini vurgulayan Bayat, tek lüksünün kolundaki pahalı saat olduğunu, onu da bir tanıdığının hediye ettiğini söyledi. Yatırım için devletin gerekli teşviği, bankaların da kredi desteği vermediği yönündeki eleştirilere karşı da Yusuf Bayat, "Hayatımın hiçbir döneminde bankalarla çalışmadım. Bundan sonra da çalışacağımı zannetmiyorum. Asla devlet teşviği ya da kredi kullanmadım, kendi özkaynaklarımla yatırım yaptım" dedi.