T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 11 ARALIK 2005 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Turgut KOLOĞLUGİL

Ne umduk ne bulduk

Galatasaray-Beşiktaş derbisinde, maçın hakkını işin başında verelim. Beşiktaş'ın gerilerde kaldığını, Galatasaray'ın şampiyonluğa oynadığını bilerek izlediğimiz bu karşılaşmada, maçın hakkı odur ki, kuvvetler farkında büyük değişiklikler yoktu. Beşiktaş, 54. dakikaya kadar önde götürdüğü maçtan mağlup çıktı. Galatasaray, "acaba kazanabilecek mi" sorusunun en çok beyinlerde düşünüldüğü anda öne geçti. Şunu ısrarla söylemeliyiz ki, Galatasaray'ın bu maçı kazanması bizler için sürpriz olmadı. Çünkü, her an oyunun şekli, maçın gidişatı, değişebilirdi. Ve de öyle oldu.

Şimdi gelelim işin aslına. Maç öncesi gazetemizde yaptığımız yorumlarda Beşiktaş'ın Galatasaray'a nazaran daha rahat, daha sıkıntısız oynayacağını söylemiştik. Öyle görüldü ki, oyunun büyük bölümünde bu öngörümüz yerini buldu. Israrla vurguladığımız bir başka nokta da vardı. İbrahim Akın'ın beyin ve ayaklarının senkronize olmasını istemiştik. Sivas'ta ve İnönü'de Manisa karşısında futbolunu adeta döktüren bu futbolcunun belki de sıfır çekeceğini söylemek maharetinde ve kehanetinde bulunmuştuk. Eğer büyük futbolcu olarak geçiniyorsan çıkarsın bu maçta oynarsın. İbrahim'in buna bağlı olarak da A.Hassan'ın fuzuli işgalde olduğunu ve oynadıklarını iç rahatlığı ile söyleyebiliriz.

Beşiktaş için başka bir kehanette de bulunmuştuk. Kafa ile gol atmalarının zor olduğunu söylemiştik. Yanıldığımız söylenebilir. Ancak iki golün defanstan çıkan İbrahim Toraman tarafından atıldığını görmemiz bazı doğruların işaretçisi olduğumuzun kanıtıdır.

İşin aslı şu. Beşiktaş, kaybetse de "olur" dediği bir maçta yenildi. Ancak yenilirken de, derbi zevkine, büyük takım olma gururuna leke sürdürmedi.

Bir nokta daha belirtip sözümüzü tamamlayalım. Fransız teknik direktör Jean Tigana'nın bu takımı arayıp bulana kadar, çok şeyler kaybedeceği gün ışığı kadar aşikar.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi