AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Sivil toplumun kahramana ihtiyacı yok!

Konu eskidi ama, 17 Aralık'tan sonra tekrar bunları tartışıyor olacağız. Çünkü, 17 Aralık'ta, değerli romancımız Orhan Pamuk hakim huzuruna çıkacak ve "1 milyon Ermeni'yi, 30 bin Kürt'ü katlettik" açıklamasının tevilini yapacak.

Pekâla "kendini savunacak" da diyebilirdim... Zaten "tevil"le "savunma" arasında pek fark yok. Pamuk da, "Hayır, ben böyle bir söz söylemedim" demeyeceğine göre, muradının ne olduğunu, aslında ne demeye çalıştığını açıklayacak ve cezadan yırtmaya bakacak.

Bana sorarsanız, ortada "savunmayı gerektirecek" bir durum yok... Gerçi müddeiumumi Pamuk'un "Türklüğe hakaret" ettiğini ileri sürüyor ama, meselenin "Türklükle" ilgili boyutunu hiç anlayabilmiş değilim.

Nedir peki Pamuk'un yaptığı?

Boşboğazlık.

Boşboğazlığı müeyyideye bağlayan bir ceza yasası da bulunmuyor ne yazık ki!

Bence Pamuk, böyle bir sözü sarfettiği için değil, Ermeni ve Kürt meselesinde konuşan, daha doğrusu elini taşın altına koyan tek kişi kendisiymiş gibi yaptığı, dışarıda da böyle algılanmasını sağladığı, yani "rol çaldığı" için yargılanmalı. Bu yargılamayı da tabii mahkemeler değil, kamuoyu vicdanı yapacak.

En az Orhan Pamuk kadar ünlü romancımız Elif Şafak, "Pamuk olayındaki en talihsiz nokta, onun bu konularda kimse bir şeyler yazıp çizmiyor gibi davranması olmuştur" diyordu. "Meseleye böyle yaklaşırsanız Batılılar da hemen sizi kahramanlaştırır. Bundan kaçınmamız lazım. Türkiye'de bu konuyu farklı farklı dile getiren son derece eleştirel kalemler var... Kahramanlara ihtiyacı olmayan bir sivil toplum dönüşümü gerçekleştirmeliyiz."

Evet, Pamuk rol çalıyor.

Bunu da üstelik, yukarıda da belirtildiği üzere, boşboğazlıkla yapıyor. Sanki bu meseleler daha serinkanlı ve "provokatif olmayan" bir dille tartışılamazmış gibi... Sanki Türkiye'deki toplumsal hafızasızlığı eleştiren, "geçmişin acılarıyla yüzleşen" tek kişi kendisiymiş gibi.

İşin bir diğer boyutu da şu:

Ermeni ve Kürt meselesinde kahraman olma fırsatını kaçırmayan Pamuk, riskli alanlarda görünmek istemiyor.

Bu kadar gayretli, bu kadar aktivist bir yazarımız... Kürt sorununa "duyarlılıkla" yaklaşıyor, 312'lik metinlerin altına imza atıyor, İstiklal Caddesi'nde "Özgür Gündem" gazetesi satıyor, 11 Eylül saldırılarını "öfkeyle ve hüzünle karşılayan" yazılar yazıyor ama, Filistin meselesinde ağzını açmıyor.

Neden?

Kötü niyetli bir gazeteci olsaydım, yazarımızın "manidar suskunluğundan" farklı anlamlar çıkarır, "Almayı düşlediğin ödül için değer mi bütün bunlar?" diye sorardım.

O zaman da Hakkı Devrim, bu satırların yazarını, "Hilmi Yavuz'un türküsünü çığırmakla" suçlayacaktı.

En iyisi bu bahsi kapatalım ve Elif Şafak'ın "kahramanlara ihtiyacı olmayan bir sivil toplum dönüşümü" önerisi üzerinde kafa yoralım!


7 Eylül 2005
Çarşamba
 
AHMET KEKEÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED