T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 8 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Davut DURSUN

Kürtaj yaygınlaşıyor, peki toplum ne yapıyor?

Her gün okuduğumuz, dinlediğimiz, seyrettiğimiz haberlerden bir haber. Manşet: "18 YAŞ VE ALTINDA KÜRTAJ PATLAMASI"

Bu haberi okuduğunda kaç kişinin içinin burkulduğunu, kalbinin ürperdiğini, toplumun geleceği konusunda büyük bir kaygı duyduğunu bilmek imkanı yok. Muhtemelen pek çoğu her gün okunan alışık olduğumuz haberlerden bir haber olarak sadece başlığını okuyup, daha doğrusu başlığını görüp geçti. Üzerinde düşünme, ele alınan sorunu muhakeme etme konusunda bir çabası olmadı...

Belki, iyimser bir tahminle, yüzde içerisinde birkaç kişi başlığı önemsedi, ciddiye aldı ve haberin içeriğini merak ederek sonuna kadar okudu; konu hakkında düşündü, bir takım muhakemeler yaptı ve geleceğe yönelik tahminlerde bulundu...

Konuya neresinden bakarsak bakalım olay çok ciddi ve toplum için tehlike çanlarının çalması gereken bir sorun. Okuyucularımız daha önce de kürtaj konusuna dikkat çekmeye çalıştığımı ve bu konudaki tehlikeli gidişe işaret ettiğimi hatırlayacaklardır.

Söz konusu haberin özeti şu: On sekiz ve altı yaşlarda hızlı bir şekilde kürtaj olma oranında artış var. Televizyon programları ve moda cinselliği teşvik ediyor. Bunların etkisiyle özellikle şehirlerdeki çocuklarda cinsellik yaşı aşağıya düştü. Gençlerde cinsel ilişki giderek serbest hale geliyor. Bu durum istenmeyen gebeliklere yol açıyor. İstenmeyen gebelikleri sonlandırmak için de gençler kürtaja başvuruyor...

Konunun uzmanı Prof. Dr. Teksen Çamlıbel'in değerlendirmesi ilgi çekici: "Günümüzde batılılaşma sürecinde televizyonlarda, sinemalarda ve medyanın değişik mecralarında cinsellik pompalanmaktadır. Moda cinselliği teşvik eder tarzda şekillenmektedir. Bütün bunların etkisiyle özellikle büyük şehirlerde yaşayan çocuklarımızda cinselliğe başlama yaşı düşmekte ve dolayısıyla henüz vücutça ve beyince olgunlaşamadan cinsel ilişki başlamakta ve bunun komplikasyonu da hemen görülmektedir..."

T. Çamlıbel'in bu tespiti sorunu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Özellikle burada cinsellik yaşının düşmesinde televizyon, sinema ve modanın etkisine dikkat çekmesi önemli.

Amprik düzeyde ve dar kapsamda yapılan çalışmalar da bunu bütün açıklığıyla ortaya koyuyor. Çocuklarda cinsel birleşme tecrübesi yaşının 11 ve 12 yaşlarına kadar gerilediği görülüyor ki bunun ciddi bir tehlike olduğunu görmek gerekiyor.

Kürtaj meselesini, sadece bir sağlık meselesi olarak ele almak asla mümkün değildir. Bu aynı zamanda bir ahlak meselesi, bir insan haklarına bakış meselesi, insana bakış meselesi gibi oldukça farklı vecheleri olan bir temel sorundur.

Ben hep şunu merak etmişimdir: Türkiye'de haberlere de konu olduğu gibi kürtaj giderek yaygınlaşan ve çocuk yaştakilerin artan bir eğilimle yöneldikleri bir eylemdir. Asalında bu bir gelişmenin sonucudur. Bunun arkasında cinselliğin çeşitli mecralarca pompalanmasıyla nikahsız birleşmelerin giderek artması, cinsler arasındaki ilişkilerin geleneksel çerçevesinin kentleşme, modernleşme ile birlikte terk edilmesiyle bu alanda serbestiyetin yaygınlaşmasının bir sonucudur.

Herhalde cinsellik ve mahremiyet anlayışımızdaki değişmenin sorgulanması gerekiyor. Gençler için "mahrem alan" diye bir şey var mı acaba? Mahrem alan kalmayınca, özgürlük ve serbestiyet adı altında her türlü sınırlandırıcı değer ve kural berhava edilince bunun sonucunun evlilik dışı ve istenmeyen gebelikler olması doğal değil mi?

Diğer yandan kürtajın bu derece yaygınlaşması karşısında kadın örgütleri, sivil toplum kuruluşları, toplumun ahlak ve etik değerlerini koruma konusunda hassasiyet gösteren çevreler niçin ciddi bir tepki koymuyorlar, koymuyoruz? Amerika Birleşik Devletleri'nde ve bazı Avrupa ülkelerinde siyasi partiler kürtaj konusundaki tutumlarını parti programlarına yazıyor ve seçim kampanyalarında kürtaj önemli bir konu oluyor. Türkiye'de herhangi bir partinin bu konuda nasıl bir politika izlediğini, neyi savunduğunu ve neye karşı olduğunu biliyor musunuz?

Biliyorsunuz ülkemizde gebeliğin ilk üç ayında kürtaj serbesttir. Ancak bunun nasıl sağlıklı şekilde kontrol edildiği söylenemez. Hatta ortada ciddi bir kayıt dahi yoktur. Zaman zaman medyaya yansıdığı gibi kürtaj olaylarında süreye fazla itibar edilmemektedir.

Durum vahimdir ve kürtaj karşıtlarını, insan varlığının asla sonlandırılamayacağına inananları ciddi bir sınav beklemektedir. Herkes bu vahşete ve drama karşı durmalıdır.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi