T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 11 HAZİRAN 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kürşat BUMİN

"Cannes'a kritik bakış"a kritik bakış

Biliyorsunuz; Avrupa Konseyi'ne bağlı Eurimages adlı bir kurum var. 1988'de oluşturulan bu kurumun asıl amacı, Avrupa sinemasının sağlanan parasal desteklerle Amerikan sinemasının önlenemez yükseleşi karşısında ayakta kalabilmesine yardımcı olmak. Eurimages'a Türkiye de gecikmeden (1990) üye olmuş ve geçen 15 yıllık sürede kuruma 9,5 milyon euro aidat ödeyip bunun karşılığında 40'ı aşkın film için 14 milyon euro destek almış.

Türkiye'nin Eurimages'a üyeliği Faruk Günaltay'ın çabaları sonucunda gerçekleşmiş. Günaltay, uzun yıllardır Fransa'da (Strasbourg) yaşayıp asıl amacı ticari olmayan bir sinema merkezini yöneten ve 1990'dan bu yana Türkiye'yi Eurimages'da temsil eden bir sinemacı.

Hikayenin şimdi özetleyeceğim faslını da hatırlıyorsunuzdur: Kültür Bakanı Atilla Koç, ilk icraatlarından birisi olarak Günaltay'ı temsilcilik görevinden alarak yerine İhsan Kabil ve Ahmet Boyacıoğlu'nu atamıştı. Tahmin edileceği gibi bu atama sıkı bir tartışmayı da beraberinde getirmişti. İşin bu faslını muhakkak hatırlıyorsunuzdur, çünkü -tabii olarak- gazetemizde de konuya ilişkin haber ve değerlendirmeler yer almıştı.

Peki bu tartışma nasıl bir şeydi?

İsterseniz fazla uzağa gitmeden Ali Murat Güven imzasıyla zamanında gazetemizde yayımlanan "Sol ittifak'ın Kabil ve Boyacıoğlu'nu 'yeme' çabaları" başlıklı yazıdan aydınlatıcı (yazının başlığı epeyce "aydınlatıcı" olsa da!) bazı alıntılar yapayım.

Günaltay'dan bahisle: "Üstelik, kendisinin 'milliyetçi-muhafazakâr' tandanslı çevrelerden gelen kimi projelerin önünde nasıl aşılmaz bir barikat kurduğunu da gayet yakından biliyoruz."

Meselenin genel çerçevesinden bahisle: "Bu ülkenin gerçek sahipleri, ezici bir çoğunlukla iktidara gelseler bile kendilerine sistemin pek çok stratejik mekanizmasında söz sahibi olma hakkı tanınmadığından, itiraf edeyim ki sözünü ettiğim görev değişikliğini ilk duyduğumda çok büyük bir şaşkınlıkla karşıladım. Çünkü Eurimages'daki boş koltuğa, adı da kendisi de oldukça yorulmuş olan Günaltay'ın yerine 'muhafazakâr' iktidarımızın eliyle ister istemez yine bir 'solcu'nun atanmasını bekliyordum."(!)

Neyse uzatmayalım; az biraz gayretle benzer değerlendirmelere (mesela Aksiyon dergisinin "Kime niyet kime Eurimages" başlıklı benzer yazısı) ulaşabilirsiniz.

Türkiye'yi Eurimages'da temsil edecek kişinin "solcu" mu yoksa "muhafazakâr" mı olması gerektiğine odaklanmış bu yazılarda göze çarpan (belki de tek) tespit, Kültür Bakanı'nın Günaltay yerine atadığı iki yeni temsilci hakkındaki değerlendirmelerdi. Gerçekten de, donanımları, ilgileri ve deneyimleri itibariyle Kabil ve Boyacıoğlu'nun söz konusu temsilciliğe atanmasına kimse ses çıkaramazdı. Ayrıca -biraz önce alıntı yaptığım yazılarda da belirtildiği gibi- bu iki değerli insanın "siyasi tercihleri" de farklıydı. Kabil, daha çok "muhafazakâr" olarak nitelenirken, Boyacaoğlu, daha çok "solcu" idi. Daha ne isteriz, alın size "çoğulcu" bir tercih... Kültür Bakanı Koç, "bu ülkenin gerçek sahipleri"ni ararken ayrım yapmamış ve farklı iki cenahtan iki sinema adamını aynı zamanda göreve çağırmıştı.

Peki ben şimdi bu konuyu niçin açtım? Tartışma kapanmış, herkes görevinin başına geçmişken ben bu konuyu niçin açtım?

Durduk yerde değil herhalde...

Bu konuyu (yani Eurimages'daki temsilcilerimiz meselesini) açmamın tek nedeni, İhsan Kabil'in geçen gün (7 Mayıs) Zaman gazetesinde yayımlanan "Cannes'a kritik bakış" başlıklı yazısıdır. Doğrusunu söylemek gerekirse, Kabil gibi bir sinema dostunun kaleminden çıkan bu yazı beni bayağı şaşırttı.

Görüyorsunuz yerimiz kalmadı. Yarınki yazıda devam edelim...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi