T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 24 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Resul TOSUN

Büyüklerin demokrasi oyunu

Beşeriyetin yönetim tecrübeleri sonucu bulduğu ideal sistem olarak anlatılır demokrasi. Ama öyle sihirli bir söylemdir ki demokrasi, hemen herkes sahip çıkmıştır. Geçmişte komünist ülkeler de demokratik olduklarını söylerlerdi, batı ülkeleri de.

İkinci dünya savaşında milyonlarca insan hayatını kaybettikten ülkeler harap olduktan sonra bir daha böyle felaketler yaşanmasın diye biri biriyle savaşmış ülkeler bir araya gelip bugünkü AB'nin temellerini atmışlar. Koydukları ilk siyasi kriterler Kopenhag kriterleri. Yani demokrasi, özgürlük ve insan hakları.

Demokrasi özgürlük insan hakları diyen aynı Avrupa'nın göbeğinde ve gözü önünde Bosna'da 200 bin insan katledilirken bu kriterler hatırlanmadı. Ne zaman Müslümanların kesin sonuç alacağı belli oldu o zaman müdahale geldi.

Afganistan ve Irak'ı işgal edenler de oralara demokrasi götüreceklerini söylüyorlardı ama o ülkelerde yaşayan insanlar önceki hayatlarını özler hale geldiler.

Arap dünyasının en demokratik seçiminin yapıldığı Filistin'de halkın seçtiği hükümete bütün dünya ülkeleri ambargo uygulamaya başladı.

Ne dünyaya demokrasi götüreceğini iddia eden ABD ne de Kopenhag kriterlerini önemseyen AB Filistin halkının iradesine saygı göstermedi. Şimdi orada halkı birbirine kırdırma senaryosunu vizyona sokmaya çalışıyorlar.

Aynı muamele KKTC'ye de yapılmadı mı? Barış isteyen KKTC cezalandırıldı, barışı istemeyen Rum kesimi mükafatlandırıldı.

Hani nerede demokrasi nerede insan hakları ve özgürlükler?!

İdeal olarak güzel ama uygulamaların çoğunda ideoloji ve güç demokrasiyi rayından çıkarabiliyor, halkın iradesi ikinci üçüncü dördüncü sıralara atılabiliyor.

Totaliter sistemlerde yaşayan insanlar bu demokrasi tecrübelerini gördükçe "kalsın istemem" demezler mi? Kim ülkesinin Afganistan'a veya Irak'a benzemesini ister?

ABD ve batı kendi ülkesindeki demokrasiyi doğu ülkelerine layık görmüyor aslında. Bu bahaneyle çıkarlarını korumaya enerji koridorlarına hakim olmaya çalışıyor. Demokrasi geçmişte komünizmi örtmek için kullanıldığı gibi bugün de çağdaş sömürü düzeninin üzerine örtülen bir şaldan ibaret olarak duruyor.

ABD Irak'ta demokrasi mi istiyor?

Asla.

Irak'ta gerçek demokrasi uygulandığında Şiilerin hakim olacağını dolayısıyla İran'ın etkisi altına gireceğini ABD bilmiyor mu?

Bal gibi biliyor.

Irak halkı diktatör Saddam'ı özler hale geldi.

ABD'nin İslam ülkeleri için geliştirdiği demokratikleşme söylemi de kocaman bir aldatmacadan ibaret.

İşte uluslar arası gözlemcilerin de şahadetiyle son derece demokratik biçimde yapıldığı tespit edilen Filistin seçimleri. Şu anda dünyanın sözde demokratik ülkeleri Filistin'e gönderilecek paraların transferini bile sağlayamıyor. Bu mu halkın iradesine saygı?

Bunları yazarken kimse demokrasi karşıtı olduğumu zannetmesin. Ben sonuna kadar demokratikleşmeden yanayım. Ama demokrasiye geçiş büyük devletlerin çıkar oyunlarının bir parçası şeklinde değil ülkelerin dönüşümlerini kendilerinin gerçekleştirmesinden yanayım.

İyi örnekleri görerek kendi iç dinamikleriyle demokratikleşmeyi sağlamalıdırlar diye düşünüyorum. Ama her şeyden önce de Filistin'deki muameleye maruz kalmamak için güçlü olmak zorundadırlar. Birliklerinin beraberliklerinin güçlü olması lazımdır.

Bugünkü şekliyle büyük devletlerin demokrasi söylem ve eylemleri müslüman halkları demokrasiden uzaklaştırmaktan ve soğutmaktan başka bir işe yaramaz.

Evet Ortadoğu ve doğu ülkelerine halkı Müslüman bir ülke olarak Türkiye iyi bir örnek olabilir. Türkiye bütün kurum ve kurullarıyla demokratikleşmeyi tekemmül ettirip iyi bir örnek olabilir/olmalıdır.

Türkiye demokrasi, insan hakları ve özgürlükler alanında geçmişe kıyasla çok büyük mesafeler kat etmiştir ama unutmamak gerekir ki daha kat etmesi gereken çok mesafe vardır.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi