Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Belçika'nın yüksek tirajlı gazetelerinden "Le Soir", yabancı yatırımcıların gözünün Türkiye'nin müthiş potansiyelinde olduğunu yazdı.

Jean-Paul Votron

Dışbank'ı bir yıl önce alan Fortis bankasının Türkiye'deki çalışma ve girişimleri hakkında yazılara, bankanın Genel Müdürü Jean-Paul Votron ile bu kurumun uzmanlarının görüşlerine yer veren gazete, Votron'un çok olumlu mesajlar verdiğini belirtti.

Votron'un, "Türkiye'ye çok büyük bir dinamizm görerek geldik. Nüfusu, büyüyen ve gelişen orta sınıfı, sağlam bir KOBİ pazarını gördük. Bu ülkede uzun vadeli olarak kalacağız" sözlerine yer veren gazete, Fortis'in her hafta bir şube açtığını ve 4 bin yeni müşteri kazandığını bildirdi.

Fortis'in Türkiye'de yatırım yapan ve gelişen tek yabancı banka olmadığını, rekabet ortamı bulunduğunu ve fiyatların giderek arttığını belirten gazete, "tüm yabancı sermaye yatırımcılarının gözü Türkiye'nin müthiş potansiyelinde" dedi.

"Le Soir", 70 milyon nüfuslu ülkede 30 milyon kredi kartı kullanıldığını, özel tüketimin yılda 200 milyar avroyu bulduğunu, ipotek ve sigorta pazarının süratle geliştiğini anlattı.

Fortis uzmanlarının değerlendirmelerine de yer veren gazete, bu uzmanlardan Marie-Victoire de Groote'un, YTL'nin değer kaybının tehlikeli değil, aksine yararlı olduğu görüşünü yansıttı. De Groote, gazeteye verdiği demeçte, bu gelişmenin özellikle turizm ve ihracat alanlarında olumlu etkiler yapacağını belirtirken, Türk yetkililerin enflasyona karşı mücadele ve ekonomik istikrar konularında aldıkları önlemlerin ciddiyet ve önemine işaret etti.

De Groote, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin başlamasının önemli etkileri üzerinde de dururken ve bu sayede yatırımların arttığını, AB ile ticaret hacminin giderek büyüdüğünü anlatırken, "Müzakerelerin siyasi sonuçlarının ne olacağı fazla önemli değil. Türk ekonomisinin AB ekonomisi ile bütünleşmesi devam ediyor ve bu gidiş değişmez" dedi.