T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 23 MART 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ahmet KEKEÇ

Hep geriye giden şu çılgın ilericiler...

Devlet merkezli düşünen bir dergi, bir zamanlar (28 Şubat'ın ufunetinde), her hafta bir yazarı "Haftanın Ali Kemal'i" ilan ediyordu.

Devletçiliği eleştiren; kamu iktisadî teşekküllerinin hiç değilse bir kısmının özelleştirilmesi gereğine işaret eden; iktisadî, siyasi ve kültürel konularda daha 'ademi merkeziyetçi' bir idarî yapıyı savunan, dinsel-kültürel hakların demokrasinin olmazsa olmaz koşulu sayan hemen herkes o menfur listede yerini alıyordu.

Listeye en çok giren isim Mehmet Barlas'tı.

Mehmet Altan ikinci sırada yer alıyordu... Sonra Cengiz Çandar, sonra Ahmet Altan ve en nihayetinde (bence) bir değerlendirme hatasına kurban giden Ufuk Güldemir.

Görevi, şu günlerde, bir internet sitesi üstlenmiş görünüyor.

Demokrasiyi savunuyorsanız, "öteki"nin hukukunu gözetiyorsanız, farklılıkların ve karşıtlıkların bu toplumun zenginliği olduğuna inanıyorsanız (evet, inanıyorsanız), sadece vatanı bölmeye matuf sorumsuz davranışlar içinde değilsiniz, en hafifinden birer Ali Kemal'siniz ve de Ahrarcı'sınız.

Ahrar Fırkası'yla Ali Kemal arasında nasıl bir ilişki kurulduğunu bilmiyorum. İhtimal ki, müddei, ya Ali Kemal'i bilmiyor, ya da fırkaları karıştırıyor. Herşeyi birbirine karıştırdığı gibi...

Peki ben niçin üzerime alınıyorum bu eleştirileri? Ahrar Fırkası'yla ne alakam var? Çok mu severim Prens Sabahattin'i? Pek mi bayılırım (Attila İlhan'ın tavsifiyle) "batıya parmak kaldırma alışkanlığındaki" Osmanlı entelijansiyasına?

Hiç de bayılmam...

Prens Sabahattin'den de, üstelik, sıkı bir entelektüel olmasına ve farklılıkların hukukunu savunmasına rağmen, nefret ederim.

Fakat, son zamanlarda bazı Çılgın Türkler'in temsil ettiği siyasî çizginin (kadim ve kurumsal ittihatçılığın) Prens Sabahattin eleştirilerini de ciddiye almam.

Çünkü, "hukuk"a uygun olan ve muasır dünyanın normal kabul ettiği her davranışınız, bu arkadaşların gözünde "Ahrarcılık"la eşdeğerdir... Hele, "teşebbüs-i şahsi" ve "adem-i merkeziyet" fikrini destekliyorsanız, ölümlerden ölüm beğenin.

Mesela, muhterem Süleyman Demirel, devr-i saadetinde, "Olağanüstü hallerde bunalımdan çıkış için gerekli demokratik mekanizmalar Anayasa'ya konulsun" dediği, yani darbelere karşı "anayasa güvencesi" istediği için Ahrarcılıkla suçlanmıştı.

Gerçi, darbeler meşruiyetini büyük ölçüde anayasadan, daha doğrusu belli bir anayasa yorumundan alıyordu ama, siyasî tıkanıklığa çözüm Ahrar Fırkası programı olacaksa, bundan kaçınmak niye?

Hayır, bu bir çözüm olamazmış, çünkü "ilerici tarihçi" Tarık Zafer Tunaya Ahrar Fırkası'nın "gerici bir parti", Prens Sabahattin'in de hem "İngiliz işbirlikçisi", hem de 31 Mart'taki "irtica ayaklanması"nın mimarı olduğunu söylüyormuş.

Herkes herşeyi söylüyor...

Ona bakarsanız, bir başka "ilerici tarihçi" Doğan Avcıoğlu da, "31 Mart'ta yabancı parmağı" bulunduğunu ve ilerici Hareket Ordusu'nun tamamen Almanlar tarafından yönlendirildiğini söylüyordu; üstelik, "hareket"i yöneten Mahmut Şevket Paşa'nın Alman makamlarına çektiği "Hareket Ordusu görevini başarıyla tamamlamıştır" mealindeki telgraf metnini kitabında faş ederek...

Hulâsa, "Ahrarcılık", parlamenterizme karşı militarizmi, temsil mekanizmasına karşı korporatizmi savunanların bir yaftalandırması.

Bunlar, üstelik, kendilerini "ilerici" sayıyorlar ama (ne yazık ki) yüz sene önceki Ahrar Fırkası'ndan daha "geri" bir noktadalar. Demokrasiyi anlama, kavrama ve (hiç sevmem şu lafı ama) "içselleştirme" konusunda da, Prens Sabahattin'den, dolayısıyla Osmanlı entelijansiyasından öğrenecekleri var...

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi