T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 23 MART 2006 PERŞEMBE | ||
|
Türk Hava Yolları'nın Tekirdağ isimli uçağı, İstanbul'dan yarım saat rötarlı kalktı. Uçuş süresi tahminimden biraz uzun sürünce, toplam bir saat geç varmış olduk Aşkabat'a. Prezident Mihmanhanası'nda odalarımıza çıktığımızda gün doğmak üzereydi. İki ülke arasındaki üç saatlik zaman farkına uyum sağlayabilmek için biraz dinlenmek istedik. Abdullah Gül'ün yaşadığı uçak rahatsızlığının bir benzeri de bana musallat oldu. Kulaklarımda bir uğultu, başımda artan bir ağrı. Uyumaya çalışıyordum fakat kolay mı öyle hemen uyumak? Uzanalı bir saat olmuştu; tam dalmak üzereyken kapı çalındı. Hayırdır inşallah... Açtım, karşımda iki adam. "Pasaportunuzu getirdik." Eyvallah.
ZİYARETLER BAŞLADI
Dinlendikten sonra ilk olarak Türkmenbaşı'nın aile kabristanını ve yanı başında bulunan "Türkmenbaşının Ruhi Mescidi" adlı büyük camiyi ziyaret ettik. Bir saat kadar şehir turu yaptık. Bindiğimiz araçlar 4900 motor kapasiteli Kadillak'tı. Yollar geniş, trafik bize göre sakin. Geniş yolların tek kusuru, kavşaklarda dönüşleri kolaylaştıran göbeğin olmayışı. Bu yüzden sağa sola dönmek isteyenler birbirlerini beklemek zorunda. Trafik yoğun olsa, bir saat beklemek işten bile sayılmaz. Kavşaklardan dönüş yapacağımız sırada, hangi taraftan gelenin önce geçeceğini tahmin etmek gibi bir küçük oyun oynadığımı fark ettim bir süre sonra.
Çoğunlukla Türk firmalarının yaptığı binalar birbiriyle ihtişam yarışı içinde. Her biri diğerinden farklı tasarlanmış, çoğu kubbeli olan binaların hepsinin tepesinde Türkmenistan bayrağı dalgalanıyor. Halı desenli, yeşil zemin üzerine ay yıldızlı bayraklar. Resmî olsun sivil olsun bütün yeni binalarda Saparmurat Türkmenbaşı'nın fotoğrafı yahut bir cümlesi yer alıyor. "Goy dünya dursun, Türkmenistan dursun."
TEKSTİL FABRİKASI
Türk işadamı Ahmet Çalık'ın kurucu ortağı olduğu tekstil fabrikasını dolaştık. Bir ucundan giren pamuklar, işlenerek önce iplik, sonra kumaş haline getiriliyor ve öbür tarafından kot pantolon olarak çıkıyor. Fabrikanın ardından Turgut Özal Camii'ne gittik. "Girelge"sinin üzerinde "Sövda Merkezi" yazan ticaret merkezlerini dolaştık. Ayakkabı dükkânında "Ayakgaplar", deri mamulleri satan dükkânın tabelasında "Gön önümleri", porselen çaydanlık, fincan ve kap kacak dükkânında ise "Çay üçin gap-gaçlar" yazılıydı.
SAATSİZ EKİP
Ertesi gün Nevruz kutlamaları ve ödül töreninin yapılacağı görkemli salona girdiğimizde alkış provaları ve mikrofon kontrolleri son aşamasındaydı. Yapılan anonsla cep telefonlarını kapattık. Bir ara yanımda oturan Bugün Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş'e saatin kaç olduğunu sordum, bilemiyorum dedi, telefon kapalı. Fark ettik ki hiç birimizin kolunda saat yok. Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı bizden yaklaşık bir saat sonra geldi.
ÖDÜLE KARŞILIK BİRER HEDİYE
Milli Marşın çalınmasından sonra ödül törenine geçildi. Hüseyin Gülerce kısa konuşmasının ardından ebat ve ağırlık bakımından gördüğüm en büyük ödülü Türkmenbaşı'na takdim etti. O da cevaben bir konuşma yaptı ve bize birer küçük paket armağan etti. Paketlerdeki kutunun içinden birer altın saat çıktı.
İçinde "Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşından" yazısı ve kendi portresi yer alıyor. Portre bizim madenî paralar üzerindeki Atatürk'ü andırıyor. Bizim ekipte kimsenin kolunda saat olmadığını onlar da fark etti mi yoksa diye düşündüm. Şimdi bana saati sorsanız, cevabım şöyle olur: "Saat on biri Türkmenbaşı geçiyor."
ALTINDAN DERKEN
Hem metal kordon bol geldiği için, hem de alışkın olmadığımdan, deri kayışla değiştirdim. Yandaki sarraf, kordonun altın değil, kaplama olduğunu söyledi. Hâlbuki Türkmenbaşı hediyeyi verirken 'Altından' demişti. Hem de iki defa söylemişti o kelimeyi. Koskoca Cumhurbaşkanının bizi kandıracak durumu olamayacağına göre, saati satan İsviçreliler onu kandırmış olsa gerek. Yahut Türkmenbaşı "Üstünden değil, altından tut, düşmesin" mânâsına öyle söylemiştir.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |