T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 23 MART 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Melikşah UTKU

Medya 'ters köşe'

Yukarıdaki başlığı, Merkez Bankası'nın yeni başkanı hakkında Salı günü yaşanan gelişmeler üzerine dün bir gazete manşet yaptı. Ali Babacan'ın Köşk'e çıkmasından itibaren Erdem Başçı ismi üzerine on gündür yapılan spekülasyonun hiçbir gerçeklik payının olmadığı ortaya çıkınca, yapılan yanlışı en iyi ifade eden manşet kanaatimizce buydu.

Askerde anlatılan bir anekdot vardır. Kışlanın her yerine hâkim gizlilik esası, tabiatıyla fısıltı gazetesinin etkili bir şekilde çalışmasına sebep olur. Erin biri bir gün şaka niyetine ortaya "Askerlik kısalmış" gibi asparagas bir haber atsın, bu haber kulaktan kulağa öyle bir yayılır ki, şakayı başlatan er bile bunu başkalarının ağzından duyduğunda kendi yalanına inanır.

Ne yazık ki, bu olayda da necip medyamız kendi başlattığı furyaya bir müddet sonra kendi inandı. Şimdi ise Başçı ismi etrafında koparılan yaygaranın boşuna olduğunu duyunca suçu hükümete atıyor.

Her şey Zaman gazetesinin bir haberiyle başladı. Ardından Erdem Başçı Merkez Bankası Başkanlığı'na vekaleten atandı. Nihayet Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Köşk'e çıkması ile süreç hızlandı. Medya bu süreci bir şekilde okudu. Yanlış okudu, yanlış varsayımlar üzerine yanlış bir analiz yaptı. Önce yorumlar ve rivayetlerle başlayan süreç, o kadar çok işlendi ki, medya kendi namına bu işe sanal bir gerçeklik kazandırdı. Bu sanal gerçekliğin yıkılması, medya için bir şok oldu.

İlk günün tepkisi hükümete yönelik oldu. Medyada geçen haberleri Başbakan'ın neden yalanlamadığı bir sorun oldu. Bugüne dek herhangi bir ismi telaffuz etmemiş olan ve hafta içerisinde "Kimin isminin Köşk'e çıktığını nereden biliyorsunuz?" sorusunu sormak durumunda kalan hükümet yetkilileri, medyamız tarafından suçlu olarak gösterildi. Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, gelişmelerde kim hatalıydı?

Kimileri de hükümetin atama sürecini kötü yönettiği tezini işliyor. Niçin bu gizlilik varmış? Anlamak mümkün değilmiş, vesaire.

Akademik kariyeri başarılarla süslenmiş olan ve Merkez Bankası için gayet uygun bir isim olan Erdem Başçı'ya on gün boyunca yapılanlar, hükümetin niçin atamak istediği ismi gizli tutmak zorunda kaldığını çok iyi açıklıyor.

Cumhurbaşkanı'nın önüne gitmemiş bir ismin eşinin başörtüsüne takmış olduğu haberi, Sayın Başçı'nın ailesinin çarşaf çarşaf fotoğrafları ile yine aynı medya da yer almadı mı? Başörtüsünü Cumhurbaşkanı mı söz konusu etti, yoksa medyamız o muazzam hayal gücüyle olaya renk katmak için mi bu durumu manşetlere çıkardı? Başçı'ya karşı alenen bir yıpratma kampanyası düzenlenmedi mi?

Türkiye'de bu ülkenin kimi vatandaşlarına karşı bu önyargı varken, her konuda liyakatle değil, önyargı ile tavır alınırken, hangi aklıselim hükümet medyaya malzeme vermek istesin ki?

Hükümet olmasını umut ettiğimiz gibi değil, Türkiye'nin gerçeklerini dikkate alarak davranmıştır. Kanaatimizce de bu şartlar altında süreci gayet iyi yönetmiştir.

Türkiye; hükümetler değişince değil, hükümetleri böyle davranmaya sevk eden bizim kendi zihinlerimizdeki kırmızı çizgiler aşılınca gelişecek ve kalkınacaktır.

Bundan ötesini hayal etmek sanal bir gerçekliğe inanmak olur.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi