T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 22 MAYIS 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ahmet KEKEÇ

Bir kez daha: Tehlikenin farkında mısınız?

Hadi biraz da kendime pay çıkarayım. Komşu gazeteden Bünyamin Yılmaz kardeşim, ortalık güllük gülistanlıkken ve henüz ortada siyasî kriz filan yokken, "Türkiye'nin geçirdiği süreçleri, yakın tarihe bakarak değerlendirmenizi istesem. Yarından önceyi nasıl görüyorsunuz?" şeklinde bir soru sormuştu.

Bu soruya verilecek cevap çok basitti ve şunları söylediğimi hatırlıyorum: "Karışık ve karmaşık... Hassas çatışma dengelerine sahip ve kriz potansiyeli yüksek bir ülkede yaşıyoruz. Öngörüde bulunmak istemem ama, önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var ve olası siyasî kriz bu seçim çevresinde şekillenecek. Yine de bu konuda analiz yapmayı can sıkıcı buluyorum. Bildiğim herşeyi 'Derin Roman'da anlattım. Bu kitabı siyasetçilerimizin okumasını çok isterdim..."

Hâlâ istiyorum...

Bu kitabı okusunlar ve son olayların ne anlama geldiğini, gerektiğinde kan dökmekten çekinmeyen güçlerin "aslında neyi murat ettiklerini" bir kez daha görsünler. Reklam yapmıyorum. Kaygılanıyorum. Daha önce defalarca sergilenen, ama sadece aktörleri değişmiş bu kanlı iktidar oyununun figüranı olmak istemiyorum.

İki kere iki dört: Cumhurbaşkanlığı tartışmaları, önemli siyasal dönüşümlere yol açan bir dizi tatsız gelişmenin habercisi ya da başlatıcısı olarak Türkiye tarihinde ağırlıklı yer tutmuştur hep. Her "darbe"nin arkasında veya önünde mutlaka bir "Çankaya krizi" bulunmaktadır. Sorun, nasıl bir hükümetin teşekkül edeceği değil, kimin Cumhurbaşkanı olacağıdır.

En sorunsuz kabul edilen "38 seçimi" bile, sorunlu ve sancılıdır.

Nasıl mı?

Türkiye, 1930'ların sonunda, İsmet Paşa'nın azledilmesi ve Celal Bayar'ın Başbakanlığa getirilmesiyle devletçi ekonomiden yarı-karma ekonomiye ve nihayet kısmî liberal ekonomiye geçmişti. Devletçiliğin, bir diğer deyişle merkezî ekonominin güç kaybettiği bir dönemdir bu. Hür teşebbüs artık devlet yatırımlarına ortak olabiliyor, kamu iktisadi teşekkülleri sermaye yapısını serbest girişimcilere açabiliyordu. CHP'nin ve İsmet Paşa'nın yoğun itirazlarına rağmen bu sürece girilmişti. Sürecin devam etmesi için Celal Bayar-Fevzi Çakmak-Fethi Okyar üçlüsünden birinin Çankaya'ya çıkması düşünülüyordu yahut öngörülüyordu. Fakat bu isimler, bir şekilde "devre dışı" bırakıldılar, yani tasfiye edildiler. Çankaya'ya, hiç hesapta olmayan bir isim, İsmet Paşa çıktı.

Bağımsız tarihçiler İsmet Paşa'nın seçilmesini darbe olarak niteliyorlar.

Haksız da sayılmazlar.

Fahrettin Altay komutasındaki Birinci Ordu'nun devreye girmesiyle Silahlı Kuvvetler içindeki dengeler değişmiş, ağırlık İsmet Paşa'ya kaymıştı. Asım Gündüz bu vetireyi hatıratında tafsilatıyla anlatıyor. Fevzi Çakmak ve Başbakan Celal Bayar "güç gösterisiyle" devre dışı bırakılmış, İsmet Paşa'nın önü açılmıştı. Kısmî liberal ekonomi de, 12 yıl sürecek "tek parti istibdadıyla" birlikte tam devletçiliğe evrilmişti.

Bayar'ın seçilmesi de, Gürsel ve Sunay'ın seçilmesi de, aynı şekilde, sorunlu ve sancılıdır. İlkinin iktidarı kanlı bitmiştir. İkincisi ve üçüncüsü kanla noktalanan bir sürecin sonunda Cankaya'ya çıkmışlardır. Korutürk, Evren, Özal, Demirel ve Sezer'in seçilmesi ha keza...

Problem devam ediyor.

Bunu görmek için müneccim olmaya gerek yok.

Fakat asıl sorulması gereken soru şu: Baykal'ın ve "Derin Roman" müellifinin gördüğünü iktidar partisi de görüyor mu? Kötü niyetli danışmanlarının blokajından kurtulamayan TBMM Başkanı da görüyor mu?

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi