T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
D Ü N Y A 30 MAYIS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Müslüman Türkiye AB'ye değer katacak

Oxford Üniversitesi'nde felsefe dersleri veren Müslüman düşünür Tarık Ramazan, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediklerini belirterek, "Müslüman Türkler Avrupa'ya unutulan değerlerini hatırlatacak" diye konuştu

Batı dünyasında özellikle 11 Eylül sonrası bir korku kültürü başladı. Ve bu kültür ayırım yapmadan bütün Müslümanları hedef alıyor. Avrupalı bir Müslüman olarak bu korku kültürünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet bu korku bugün en üst düzeyde kullanılıyor. Bugün bir korku kültürü yok bence korku ideolojisi var. Yani siyasi hedefler doğrultusunda kendisiyle oynanan bir korku ideolojisi. Her tarafta bu korku hakim. Terörizme karşı savaş adı altında hükümetler bu korku ideolojisini kendi toplumlarına karşı kullanıyorlar. Örneğin "Korkmayın diyorlar hükümetiniz sizi koruyacak, kollayacak" Sonra demokrasi karşıtı, vatandaşlık hakları karşı yeni kanunlar çıkarıyorlar. Gelecekte çok daha zorlu günler bizi bekliyor.

PANZEHİRİMİZ: BARIŞ

Bu korku ideolojisine karşı ne yapılmalı?

İslam'ın değerlerine ve Avrupa'nın kurallarına bağlı kalıp haklarımızı vatandaşlık bilinci içinde aramalı ve bu topluma bir takım değerler sunmalıyız. Korku ideolojisinin panzehiri, barış ve tanışma etkenlikleridir. "Birbirinizle tanışın diye" ayetinde olduğu gibi. Avrupa halkları arasında korkunun yerini güven ve tanışma olmalı.

Buradan Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine gelirsek. Türkiye bir gün Avrupa Birliği'ne girerse İslam medeniyetinin tanınması noktasında önemli bir rol oynayabilir mi?

Bunun bir kaç yönü var. Türkiye'de insanların yeniden Müslümanlığa dönüşü çok açık olarak görülüyor. Ancak aynı zamanda batı kültürünün bu ülke üzerindeki kontrolü de ortada. Biz Türkiye'nin AB sürecini elbetteki destekliyoruz. Ancak Türk toplumunda ve siyasilerde bunun sorumluluğu oldukça büyük. Neden mi?. Çünkü Avrupa akıl, ruh ve değerler arasında resmi bir ayrılık yaşıyor. Biz diyoruz ki bu üçünün birlikte olması gerekir. Akıl, ruh ve değerler. Türkiye işte bu anlamda Avrupa'ya bir değer katabilir.

KAPİTALİZM KARŞITIYIZ

Küreselleşme ve kapitalizm karşıtlarına gelirsek. Müslümanlar da bu alanda son yıllarda meydanlarda görülmeye başladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?

Ben de zaman zaman bu gösterilere katılıyorum. İnsanların sömürüldüğü dünya düzenlerine hep birlikte tavır almak gerekiyor. Bunun için ortak zeminlerde buluşulmalı. Ancak küreselleşme karşıtı olmak farklı bir durum. Zira var olan bir pratikte yürürlükte olan bir olguya karşı olmak yerine küreselleşmeyi iyi amaçlı olarak nasıl kullanırız buna bakmak gerekir.

Orta yolu temsil ediyorum

Bir çok kişi sizi ılımlı görüşlere sahip, Batı dünyasıyla İslam dünyasının ortak noktalarda birlikte yaşayabileceğine inanan bir Müslüman aydın olarak tanımlıyor. Siz kendinizi nasıl anlatıyorsunuz?

Ben bir çok düşünürden benimle ilgili olarak "Tarık Ramazan, batıya İslam'ın temel prensiplerinden uzaklaşmak suretiyle müsbet bir yaklaşım gösteriyor" gibi sözlerini çok duydum. Evet ben Avrupalı bir eğitmden geliyorum. Ancak aynı zamanda İslami eğitim temelinden yoksun değilim. 5 yıl Mısır'da Akaid, Ulumul hadis, ulumul Kuran, Usulül Fıkh ve Usuliddin dersleri aldım. Örneğin Mısır müftüsü Şeyh Ali Cuma'dan Kahire'deki evine her gün giderek İslami ilimler öğrendim. O yüzden kendimi tanımlarken, sadece ılımlı değil aynı zamanda İslam prensiplerine bağlı bir müslümanım diyorum.

Tarık Ramazan

Tarık Ramazan çağdaş İslam düşüncesinin savunucularından. İngiltere'nin başkenti Londra'da yaşayan genç bir profesör. 44 yaşında. Oxford'da Felsefe dersleri veriyor. Cenevre doğumlu. Ancak köken olarak Mısır'da modern İslami fikrin şekillenmesinde öncülük eden büyük İslam bilgini Hasan el Benna'nın anne tarafından torunu. Söylemleriyle başta Avrupa olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde dikkate alınıyor. Çağdaş Avrupa fikriyle İslami değerlerin her zeminde buluşabileceğini savunuyor. Yeni nesil Müslüman gençlik de fikirlerini beğeniyor.

  • METİN MUTANOĞLU

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi