T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 30 MAYIS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mustafa KUTLU

Gizemli günler

Sinemalarda Da Vinci Şifresi oynuyor. Edebiyat dünyasında "gizem"den geçilmiyor. Siyaset "derinleştikçe" gizemi artıyor.

Eh spor da, sezon itibarı ile "gizemli günler"ini yaşamaktadır.

Gökyüzünde binlerce renkli balon uçuşmaktadır.

Balon uçurmak hoştur. Bırakırsınız gider, gözden kayboluncaya kadar dikkati çeker, sonra aniden unutulur. Ne gam, o saate kadar siz zaten yeni ve farklı bir balon şişirmişdirsiniz. Uçurun gitsin.

Transfer bombaları böyle patlar. Patlamak burada çift anlamlıdır. Birincisi şaşkınlık, hayret hatta korku uyandırır. Herkesin başı patlama sesine döner. Bir süre sessizlik olur, ölçülür-biçilir; haber kaynakları yoklanır.

Bakarsınız şişen balona biri bir toplu iğne batırmış, o anda kahkahalar patlar.

Bu transfer dönemi geyiği ligin başlangıcına kadar sürer.

Ama bu defa gerçekten şaşırtıcı, merak uyandırıcı bir şey oldu. Fenerbahçe Başkanı istifa etti, ayrıldı (Ayrıldı mı?).

Adnan Polat doğrusu bu ayrılık zamanlamasını ilginç bir yorumla karşıladı: "Başkanın istifası bizim şampiyonluk olayını ikinci sıraya indirdi".

Doğrudur. Fenerbahçe haberleri medya için sürekli bir tiraj kaynağıdır. Hele bu Aziz Bey'in ayrılması gibi önemli bir hadise ise.

Ancak bizim de geçen haftaki yazımızda belirtmiş olduğumuz gibi Başkan "umumi arzu" üzerine geri dönebilir. Bunu bir kez yaptı. Bir daha yapabilir. Dönüşü yersiz bulanlar üç gün sonra unutur. Hatta Başkan kendisi ile birlikte mesela sözü geçen hoca olarak Scolari'yi, ardından iki şöhretli yabancıyı alıp gelirse bu dönüş "muhteşem" olur. Ama Aziz Bey görevi kabul etmez ise, işte o zaman kaos başladı demektir.

Ben bu satırları yazarken bütün bunlar kalın bir "giz" perdesi ile örtülü idi. Bugün-yarın mesele aydınlanır.

Fenerbahçe oturmuş bir kadroya sahip. Şampiyonluğu kıl payı kaçırdı. Bir iyi hoca ve iki takviye ile seneye yine şampiyon adayıdır.

Galatasaray bütün zaaflarına rağmen (Malî idarî-kadro zenginliği) takım oyunu ve dayanışma açısından Fener'den geri değil.

Her iki takım bu defa Avrupa'da yarışacak.

Asıl şampiyon orada belli olacak.

Buna mukabil Beşiktaş ile Trabzon yeni takım kurma telaşında. Beşiktaş'ın artısı iyi bir hoca. Trabzon henüz arıyor. Dolayısıyla bu takımlar her hal ü kârda yarışa biraz geriden katılacak. Ama geriden gelenin önde gideni geçtiğini çok gördük.

Süper lige yeni katılan takımların süper lig tecrübesi yerinde. Umarız onlar da Kayseri takımları gibi başarılı olurlar.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi