Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Haldun DOMAÇ hdomac@yenisafak.com.tr

Sivasspor, Fenerbahçe'ye karşı yapılmaması gereken iki büyük hatayla maça başladı. Birincisi; oyunu kendi sahasında kabul etti. Üstelik orta alanı da rakibe teslim ederek. İkincisi Alex'e markaj uygulamadı. Kendisini "taktik profesörü" ilan eden Lorant'ın iki büyük yanlışı sonucu Fenerbahçe, Şükrü Saraçoğlu'nda sezonun en rahat maçlarından birini oynadı.

İlk yarıda Sivasspor'un iki cılız şutu dışında hiçbir etkinliğinin olmaması Fenerbahçe'nin ne denli kolay bir maç oynadığının göstergesiydi.

Son haftalarda markaj altında bunalan Alex de, markajsız oynamanın keyfini sürmek adına bir hayli iştahlıydı. Brezilyalı öyle toplar aldı ki kendisi bile bu kadar boş oynatılmasına şaşırdı. Nitekim ilk yarıda attığı ikinci golde top sürdü ve güzel bir vuruşla estetik bir gole imza attı.

Fenerbahçe'nin pozitif bir görüntü vermesinde hiç kuşkusuz iki oyuncunun katkısı büyüktü. Bunlardan biri Aurelio. Brezilyalı, tilki gibi kurnaz, arı gibi çalışkan. Ayrıca örümcek adam gibi topun olduğu her yere ağ örüyor ve orta alanda topların kendisinde toplanmasını sağlıyor. Diğeri Appiah. O da müthiş enerjisiyle Fenerbahçe'yi ateşleyen oyunculardan.

Bu yazdıklarımızdan Fenerbahçe'nin bireysel becerili oyuncularla sonuca gittiği sonucu çıkmasın. Evet, Alex, Aurelio ve Appiah öne çıktı ama Fenerbahçe, son haftalarda takım olma yolundaki adımlarını Sıvasspor karşısında da sürdürdü. Daum'un Federasyon tarafından kızağa çekilen Deniz'in yerine Serkan'la başladığı ideal 11'i özellikle ilk yarıda hücumun her türlü organizasyonunu başarıyla uyguladı. Ümit -Tuncay soldan, Serkan -Mehmet Yozgatlı sağdan oyuna genişlik kazandırırken, savunmayı ortadan ikiye birlerle delme girişimleri de Fenerbahçe adına olumlu görüntülerdi.

Oyunun ikinci yarısında skor avantajı nedeniyle Fenerbahçe'nin konsantrasyon kaybı maçtaki en büyük yanlışıydı. Hafta içinde ki Denizli maçı ve yoğun maç trafiği dikkate alındığında bu durum mazur karşılanabilir.

Maçın hakemi Bülent Demirlek'e fazla iş düşmedi. Penaltı pozisyonunda kararı kıdemli yardımcı Cemal Gemici verdi. Bulunduğumuz yerden bu pozisyonla ilgili net karar vermemiz zor. Bizde kararı günahıyla, sevabıyla Gemici'ye bırakalım.

Geri dön

Yazdır

Yukarı