T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 17 OCAK 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Cevdet AKÇALI

Başbakanların yakın çevreleri

Başbakanların ayrıcalığı
Çoğu zaman siyasi parti üyeleri, kendi genel başkanlarının kusurlarını görmek istemezler ve yapılan hataları etraflarındaki danışmanlara yüklerler. Söylenen şey şudur:

- "Genel Başkanımız iyi ama, etrafına adam seçmesini bilmiyor. Oluşturduğu çevre onu yanıltıyor."

Başbakanların veya parti liderlerinin çevresi deyince aklımıza Bakanlar, parti Genel Yönetim Kurulu üyeleri ve bilhassa danışmanları(1) gelir. Danışmanlık müessesesinin, devlet idaresinde çok önemli yeri vardır. Bunlar batı demokrasilerinde önemli roller üstlenmişlerdir. Ülkemizde ise danışman sıfatıyla görev yapan pek çok kimse olduğu halde onların yararları ve yeteri bilgi birikimleri olup olmadığı daima tartışılmıştır.

Başbakanların yakın çevresi konusu
Demokrat Parti iktidarından beri daima Başbakanların çevresinden şikâyet edilmiştir. Adnan Menderes'e bakanlar kurulu üyelerinden bazılarının daha yakın olduğu söylenirdi.

Başbakan Bülent Ecevit ile Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'ın durumunu herkes bilir. Başbakan Yılmaz'ın yanında da demirbaş yakınları vardı.

Süleyman Demirel de gerek başbakanlığı ve gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde kadrosuna pek çok danışman almıştır. Ancak bunlardan pek çoğu, onun sohbetlerinde dinleyici olmaktan başka görev yapmamışlardır.

Bu günlerde de Başbakan Erdoğan'ın icraatını beğenmeyenlerin sayısı çoğalmıştır. Onun bazı hatalı bazı davranışlarının etrafındaki danışmanlarından kaynaklandığı kanaati yaygındır.

Danışmanların işlevi
Başbakanlar, bakanlar ve yüksek dereceli yöneticiler elbette her şeyi bilemezler ve bilmeleri de gerekmez. Bunları doğru bilgilendirecek olanlar danışmanlarıdır(2). Ancak danışmanlık kurumu iyi kullanılmazsa fayda yerine zarar getirir.

Halkın ve bilhassa partililerin "başbakan iyi ama etrafı kötü... onu yanıltıyor" demeye başlaması ibret alınacak bir göstergedir. Her hastalıkta olduğu gibi, olayların erken teşhisi, hastalığın erken tedavisine de imkân verir. Dikkat edersek bu günlerde gazeteler, televizyonlar objektiflerini Başbakanın danışmaları üzerine yöneltmişlerdir. (2)

Tipik bir "başbakanın çevresi" hatırası
Adalet Partisi milletvekili olduğum sıralarda, Parti çalışmaları için köylere girmiştik. Yanımızda iki tane de bakan vardı. Köy odasında halkla sohbet ediyorduk. Her konuşan, sanki söz birliği etmiş gibi ayni şeyi tekrarlıyordu:

-"Demirel çok kıymetli ve bilgili bir insan ama bir kusuru var. Etrafındaki adamları seçmesini bilmiyor..."

Birkaç konuşmacı ayni şeyi söyledikten sonra, tecrübeli bir partilimiz söze karıştı:

-Yanılıyorsunuz... Süleyman Bey adam seçmesini bilmese etrafındakilerin içine birkaç tane de mısmıl(3) (yani becerikli) insan karışırdı. Adam seçmesini öyle iyi biliyor ki..."

AKP yöneticilerinin, vatandaşlar bu şekilde konuşmaya başlamadan önce ayılmaları gerekir. Geçmiş siyasi partilerimizin başarısızlıklarında danışman kadrolarının oynadığı olumsuz rolleri göz ardı etmemelidir.

Cevdet Akçalı
(1) Danışmanlara eskiden "akıldan" derlerdi.

(2) Gazetelerde çıkan bir karikatürde, Başbakan bir at yapılmış ve onun yuları danışmanı Zapsu'nun eline verilmiştir

(3) Mısmıl: Halk dilinde, doğru dürüst, mükemmel anlamına söylenir.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi