T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 17 OCAK 2006 SALI | ||
|
Rusya, fiyat anlaşmazlığı yüzünden Ukrayna'ya verdiği doğalgazı kesince, ya bizim de başımıza gelirse ne yaparız endişesine kapıldık. Her ülkeye farklı fiyattan satıyor Ruslar gazlarını. Ermenistan ve Gürcistan'a 110, Romanya'ya 280 dolara. Avrupa ortalaması ise 240. Türkiye aldığı gazın bin metreküpüne 248 dolar ödüyor. Böyle iyi müşterinin gazını niye kessin? Fakat sebebi her zaman ekonomiye dayalı olmayabilir. Siyasi sebepler yüzünden keserim, kesiyorum, kestim derse ne yaparız?
Isınma ona bağlı, mutfaklarda tencere gazla kaynıyor, çayı çorbayı o sayede içiyoruz. Elektrik üretiminin bile yarısı doğalgaza dayalı. Rusya bugün kesse, üç gün sonra donduk demektir. Kötü bir sürprizle karşılaşmadan, şimdiden düşünüp taşınmamız, farklı enerji kaynakları bulmamız şart. Artık güneş enerjisi mi olur, rüzgâr enerjisi mi, bir çaresini düşünmeliyiz.
Rusya'nın gazı kesmesi için hiçbir sebep olmasa bile günün birinde o kaynak kendiliğinden tükenecek. Tut ki otuz-kırk değil de üç-beş senelik vakit kaldı. Böyle düşünüp çare aramalıyız. Herkes kendi doğalgazını kendi üretsin deyip milletin poposuna birer alet bağlayacak halimiz yok. Doğal kaynakları değerlendirmek akla en uygun olanı.
Aksi halde her gün kırk çeşit farklı yöntem bulunabilir. Mesela söylenen yalanları tespit edip anında enerjiye dönüştüren bir makine yapılsa fena mı olur? Hem kendimize yeter, gerine gerine ısınırız; hem de fazlasını ihraç ederiz. Aşırı uçuk gelmesin. Çünkü uçukluk derecesi az olan bir fikir bu. Fert başına günde kaç yalan söylendiğini bir düşünün. Hali hazırda kullanılan yalan makineleri de var zaten. Mesele bunu geliştirip, yalanı enerjiye çevirir duruma getirmek ve sayısını çoğaltmak.
DEMİREL SİYASETE DÖNER Mİ? Süleyman Demirel'in aktif siyasete dönüp dönmeyeceği üzerine tahminler yürütülüyor. Gözleme dayalı olarak, birbirine çok benzettiğim iki bağımlılık var: Biri siyaset, diğeri uyuşturucu bağımlılığı. Hangisi daha ağır basar, bilemiyorum. Uzmanlar araştırsa da bilimsel verilerle sonucu öğrensek. Röportajlarında Demirel öyle güzel konuşuyor ki, bir o kadar daha sürse, neredeyse ben de ikna olacağım. Dinlerken hayranlık duymamak mümkün değil. Siyasete dönse ve iki ay muhalefet yapsa, emin olun hükümeti sallar. Demirel'i bir-iki saat dinlemek, insanın kafasını karıştırmaya yetiyor.
İleride ne olacağını yaşarsak göreceğiz.
Bir vakitler torununa yazdığı mektupları okuduğumuz bir Demirel Nine vardı. Vefat haberi geldi. Allah rahmet eylesin.
ÇOCUĞUN KARNESİ Çocuk karneyi babasına getirmiş. Adam bakmış, bir sürü zayıf. "Bu ne böyle?" diye çıkışmış. "Utan utan! Atatürk senin yaşındayken bütün dersleri pekiyi idi." Çocuk şöyle cevap vermiş: "Senin yaşındayken de Cumhurbaşkanı idi."
301'İN CEZASI Araya bayram girdi, üstünden epey zaman geçti ama, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin, 301. maddeyle ilgili söyledikleri bence önemini kaybetmedi. Konsey Başkanı Ekşi, şöyle dile getirmişti düşüncelerini: "301'in cezası, hapis yerine para olsun." Bence bu son derece yerinde bir istek. Ancak herkesin kenarda birikmiş parası bulunmayabilir. Bence para yerine buğday da olabilir. Hatta isterseniz, buğday yerine himmet. Bakın bu noktada iyi düşünmek lâzım. Sonra karar değiştirip yoldan dönmek bir işe yaramaz.
GARANTİ SÜRESİ Ömür boyu garanti verdiğini bildiriyor bir firma sattığı ürünlerle ilgili reklâmda. Tamam da söz konusu olan kimin ömrü?
A) Müşterinin
Yoksa ilk olarak, bunlardan hangisi mevta olursa bitecek mi garanti süresi?
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |