T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 22 OCAK 2006 PAZAR | ||
|
TFF seçimleri sonrasında her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes siyasetin futbol ile ilişkisini işine geldiği gibi konuşuyor! Gurbette yaşayan avukat bir vatandaşımız FIFA'ya müracaatla, ülkemizde, siyasetin futbola müdahalesini şikayet ediyor! Aslında sporun her gönül yoldaşı gibi biz de siyasetten arınmış bir futbol dünyasının içinde olmak isteriz. Ancak denetim ve tanzim görevinin olmadığı bir yerde, özellikle bizim gibi ülkelerde, başıboş bırakılan kurumların işleri nasıl yürüttüğü ve sonucunda neler olduğu görülmedi mi? Bu sıkıntıları yaşamadık mı? Sayın Bakan ne yaptı ki bu kadar eleştiriliyor? Yasa ile kendisine tanınan denetim hakkını kullanmak suç mu? Asıl suçu bunu kullanmamakla işleyeceği düşünülmüyor? Yaşanan kongrede delegelere baskı olduğu bir gerçek. Bu, Sakarya Başkanı'nın istifa mektubu ile de belgelendi. Kraldan fazla kralcıların bulunduğu bir ortamda zaten başka ne beklenebilir ki? Aslında sayın Başbakan kesinlikle bu işlerin uzağında olmak isteğinde. Ama Hasan Doğan ile yakınlığı kamuoyuna, bu işleri kendi adına takip ettirdiği şeklinde yansıtıldı. Kimse aslında Doğan'ın başbakanı bu işin içine çektiği gerçeğini düşünemedi!.. Kralcıların utandırıcı baskıları gazetelere "Siyasete Gol, Ulusoy 1 Erdoğan 0" şeklinde yansıyınca, böyle bir talimat vermek bir yana aklından bile geçirmeyen Başbakan ve Şahin yoktan yere yara aldı. İnsanda biraz insaf olur beyler! Başbakan'ın böyle bir talimatı olsa, her sözünü emir telakki ettiğini deklare eden Gökçek'in Ankaraspor'u, 5 oyunu Ulusoy'a verebilir mi? Kulüplerimiz, FIFA, siyaset ve futbol ilişkisinde öncelikle kendi kapı önlerini temizlesinler. Siyaseti futbolun içine çeken aslında kendileri. "Sigorta primlerini indirin lütfen, vergilerimizi affedin, bedava arazi tahsis edin" diye siyasilere yalvar yakar olan kimler? Transfer Talimatları ve Bosman kararlarında AB'nin kurallarına kim boyun eğdi? FIFA ve UEFA, AB'nin siyasal gücü karşısında ne yapabildi? AB'nin müdahalesi tanzim ve denetim diye algılanacak ama bakan Şahin bir benzerini yaptığında "Siyaset futbola karıştı" denecek. Buna ancak "hadi canım sende" den başka ne denilebilir? Doğan'ın birdenbire paraşütle indiği futbol dünyasından uzaklaşacağını öğreniyoruz. Bu, biraz geç de olsa, çok yerinde bir karar.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |