T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 22 OCAK 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Hürol BİLAL

Spor ve Siyaset

TFF seçimleri sonrasında her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes siyasetin futbol ile ilişkisini işine geldiği gibi konuşuyor! Gurbette yaşayan avukat bir vatandaşımız FIFA'ya müracaatla, ülkemizde, siyasetin futbola müdahalesini şikayet ediyor!

Aslında sporun her gönül yoldaşı gibi biz de siyasetten arınmış bir futbol dünyasının içinde olmak isteriz.

Ancak denetim ve tanzim görevinin olmadığı bir yerde, özellikle bizim gibi ülkelerde, başıboş bırakılan kurumların işleri nasıl yürüttüğü ve sonucunda neler olduğu görülmedi mi? Bu sıkıntıları yaşamadık mı? Sayın Bakan ne yaptı ki bu kadar eleştiriliyor? Yasa ile kendisine tanınan denetim hakkını kullanmak suç mu? Asıl suçu bunu kullanmamakla işleyeceği düşünülmüyor?

Yaşanan kongrede delegelere baskı olduğu bir gerçek. Bu, Sakarya Başkanı'nın istifa mektubu ile de belgelendi. Kraldan fazla kralcıların bulunduğu bir ortamda zaten başka ne beklenebilir ki?

Aslında sayın Başbakan kesinlikle bu işlerin uzağında olmak isteğinde. Ama Hasan Doğan ile yakınlığı kamuoyuna, bu işleri kendi adına takip ettirdiği şeklinde yansıtıldı. Kimse aslında Doğan'ın başbakanı bu işin içine çektiği gerçeğini düşünemedi!..

Kralcıların utandırıcı baskıları gazetelere "Siyasete Gol, Ulusoy 1 Erdoğan 0" şeklinde yansıyınca, böyle bir talimat vermek bir yana aklından bile geçirmeyen Başbakan ve Şahin yoktan yere yara aldı. İnsanda biraz insaf olur beyler! Başbakan'ın böyle bir talimatı olsa, her sözünü emir telakki ettiğini deklare eden Gökçek'in Ankaraspor'u, 5 oyunu Ulusoy'a verebilir mi?

Kulüplerimiz, FIFA, siyaset ve futbol ilişkisinde öncelikle kendi kapı önlerini temizlesinler. Siyaseti futbolun içine çeken aslında kendileri. "Sigorta primlerini indirin lütfen, vergilerimizi affedin, bedava arazi tahsis edin" diye siyasilere yalvar yakar olan kimler? Transfer Talimatları ve Bosman kararlarında AB'nin kurallarına kim boyun eğdi? FIFA ve UEFA, AB'nin siyasal gücü karşısında ne yapabildi?

AB'nin müdahalesi tanzim ve denetim diye algılanacak ama bakan Şahin bir benzerini yaptığında "Siyaset futbola karıştı" denecek. Buna ancak "hadi canım sende" den başka ne denilebilir? Doğan'ın birdenbire paraşütle indiği futbol dünyasından uzaklaşacağını öğreniyoruz. Bu, biraz geç de olsa, çok yerinde bir karar.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi