T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 3 ŞUBAT 2006 CUMA | ||
|
Sadece siyasi değil, kültürel gelişmeler de ortada. Batı ve Doğu arasındaki din merkezli gerginlik adeta genel bir dünya savaşı görüntüsü taşıyor. Her yeni gelişme bu savaşı derinleştiriyor... Son örnek Filistin... Hamas'ın Filistin'de seçimleri kazanması, bunun İslami başarı olarak değerlendirilmesi, İslam fobisi üzerine kurulu genelleştirici siyasi yorumları ayyuka çıkardı. Nitekim dünyanın en ciddi gazetelerinden Le Monde'un çıkardığı, dünya basını derlemelerinden oluşan "Courier İnternational" dergisi bu hafta "Yayılan İslamcılık Tehlikesi" başlıklı bir kapak yapmış. İma şu: İslami rejimler Doğu'ya egemen oluyor, tehlike İslam'dan kaynaklanıyor, medeniyet mücadelesi ona karşı veriliyor. İnsanın tesadüflere inanmaktan vazgeçesi geliyor... Kültürel olarak bakıldığı zaman Batı ortak bilincinin hızla tekrar 1000'li yıllara çekilmek istendiğini, çekildiğini hissetmek mümkün... Biz de Kurtlar Vadisi Irak gibi bir tane Batı karşıtı, Hristiyan'ı mutlak öteki kılan bir film yapılırken, oralarda onlarcası yapılıyor. Üstelik demokrasi, insan hakları gibi kavramların arkasına saklanılarak... Batılı entelektüeller için özgürlük sadece Batı'ya mahsus bir hak haline dönüşüyor... Batı'nın uluslararası mahkemeleri Hrıstiyanlık ve Musevilik için tanıdığı din özgürlüğü ve buradan kaynaklanan hakları Müslümanlardan esirgiyor... Batılı sıradan insan için Müslüman farklı ve meşru bir dinin üyesi olmaktan çok, tehlikeli, vahşi bir öteki haline getiriliyor... Düşmanlık tohumları azalacağına her geçen gün artıyor... Bu çıldırmış bir dünyadır... İşte açık bir örnek: Bundan üç ay önce bir Danimarka gazetesinde yayınlanan Hz. Muhammed'e ilişkin, Peygamber'i elinde bomba ve kan ile tasvir eden çirkin ve tahrik edici karikatürler yeniden ciddi bir dolaşıma girdi. İlk yayınlandığı zaman İslam Konferansı üyesi ülkelerin büyükelçilerinin Danimarka Başbakanı Rasmussen nezdinde verdikleri tepki, Batı'da düşünce özgürlüğü gerekçesiyle geçiştirilmişti. Ne var ki aynı karikatürler bu kez Fransa'da France-Soir Gazetesi'nde yayınlandı. Ardından BBC'nin bir haberine göre aynı karikatürler Almanya, Hollanda, İtalya ve İspanya basınında da boy gösterdi Adeta aleni bir aşağılama ve tahrik mekanizması çalışıyor... İnsanların kutsallarına hakaret insan haklarının koruması altında olabilir mi? Elbet değil... Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin biri 1994 (Otto Preminger Enstitüsü Avusturya'ya karşı), diğeri 1996 tarihli (Wingrove Birleşik Krallığa karşı) iki benzer kararı bunu açıkça ortaya koyuyor: Mahkeme 1996'da dine karşı küfür suçlamasıyla bir filmin dağıtımını yasaklayan yargı kararını insan haklarına aykırı bulmamış, yasağı onaylamış, daha doğrusu insanların kutsallarına hakaretin özgürlük kapsamına alınmayacağına karar vermiş... Kararda şunlar söyleniyor: "... Tartışılamayacak olan şudur ki; Avrupa Konseyi'ne üye devletlerin hukuki ve sosyal düzenlerinde, dine küfrü içerdiği kabul edilen ticari eşyanın dağıtımına devletin sınırlamalar getirmesine imkan veren bir sistem ... İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de aykırı değildir..." Neden İslam ve Müslüman bu mantıktan, bu hukuktan muaf? Birileri çatışma istiyor, ruh hallerini etkiliyor, toplumları peşinden sürüklüyor, basın popülizmi tehlikeyi davet ediyor. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, "ABD'nin radikal güçlere karşı ne zaman biteceği belli olmayan ve sonunda barış anlaşmasının imzalanmayacağı uzun bir savaşa hazırlandığını" söyledi, dün... Rumsfeld'in radikal güçler dediği her geçen gün belli örgütler olmaktan çıkıyor, önce belli ülkeler, ardından belli kültürler haline geliyor... Umarız bu çılgınlık kapalı savaştan açık savaşa dönüp bize cehennemi yaşatmaz...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |