T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
P O L İ T İ K A 3 ŞUBAT 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Yargı da eleştirilir

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Başbakan Erdoğan'ın milletvekili adaylığına ilişkin 8. Ceza Dairesi'nin verdiği kararı eleştiren Yeni Şafak yazarına ceza verilmesi istemini reddetti. Kararda, "hiçbir kurum ve kişi eleştiri dışında kalamaz" denildi

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın milletvekili adaylığına ilişkin verilen yargı kararına yönelik Yeni Şafak'ta yer alan yazıyı "eleştiri" olarak kabul etti ve "Yargı kararları eleştirilemez diye bir kural yoktur" dedi.

2002 genel seçimi öncesi Erdoğan'ın adli sicil kaydına ilişkin, Diyarbakır 3 ve 4 No'lu DGM'ce verilen kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından yapılmıştı. Daire, Erdoğan'ın adli sicil kaydının silinmesi isteminin reddine ilişkin Diyarbakır 3 No'lu DGM'nin kararını onamış, bu kararı kaldıran 4 No'lu DGM'nin kararını ise yok saymıştı. Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu, Erdoğan'ın aday olamayacağı yönünde karar vermişti.

YENİ ŞAFAK TEMYİZ ETTİ

Yeni Şafak Gazetesi'nde 17 Eylül 2002'de "Yargıtay 8. Ceza Dairesi Suç İşliyor" başlığıyla bu sürecin eleştirildiği yazının yayınlanmasının ardından, kararda imzası olan bir Yargıtay üyesi manevi tazminat istemiyle dava açmıştı. Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi, tazminat istemini kısmen kabul etmişti. Yeni Şafak Gazetesi, kararı temyiz edince dosyaya bakan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını 2'ye karşı 3 üyenin oyuyla bozdu. Kararda, şöyle denildi: "Karar özetinden ve izlenen yön ve yöntem gözetildiğinde, normal uygulama dışına çıkıldığı gözlemlenmektedir. Kararın kısa sürede savcılığa getirilmesi, oradan daireye ve karara bağlanması, olağanın dışında bir sürecin izlendiğini göstermektedir. Kararın içeriğinde ise usul kurallarına uyulmadan bir sonuca varıldığı belirtilmektedir.

Elbette ki, bu bir gerekçeye dayandırılmıştır. Ancak bu gerekçenin mevcut yasanın açık hükmüne uygun olup olmadığı tartışmalıdır. İşte bu denli tartışmalı bir konuda karar verilmesi durumunda kararın da tartışılabileceği ve eleştirilebileceği de kabul edilmelidir. Yazıda yer alan 'Yargıtay 8. Ceza Dairesi Suç İşliyor' nitelemesini, yazının bütünü içinde değerlendirmek gerekir. Salt sözcük dizisini almak ve yazıyı bütünden ayırmak suretiyle sonuca varmak, doğruyu bulmamızda güçlük yaratır."

ELEŞTİRİDE KAMU YARARI ÖNCELİKLİ

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin kararında yargı kararlarının eleştirilip eleştirilemeyeceği irdeleniyor. Yazının bir eleştiri olduğu belirtilen kararda, şöyle devam edildi:

"Eleştirilen bir yargı kararı da olabilir. Yargı kararları eleştirilemez diye bir kural yoktur. Demokratik bir toplumda ve hukukun üstünlüğünü kabul eden bir devlette, hiçbir kurum ve kişi eleştiri dışında kalamaz, yeter ki, eleştiride kamu yararı öncelikle göz önünde tutulmuş bulunsun. Nitekim AİHM'nin bir kararında, 'mahkemeler uyuşmazlıkların çözülmesi için birer forum işlevi görmekte ise de... Uyuşmazlık konusu olayların başka yerlerde tartışılmayacağı sonucu çıkarılamaz. Ayrıca kitle yayın organları yargının düzgün işleyişinin gereklerinin belirlediği sınırları aşmamak suretiyle kamu yararını ilgilendiren, başka alanlarda olduğu gibi mahkemelerin, gördüğü davalar konusunda da bilgi vermek ve fikirleri yaymak görevleridir. Sadece medyanın bu tür bilgi ve fikir yayma görevi yoktur. Halkın da bunlara ulaşma hakkı vardır' biçimindeki ilkeleri belirlenmiştir."

Somut olayda siyasi bir kişinin siyasette yer alıp almayacağı sürecinin tartışıldığı, böyle bir olayın toplumu yakından ilgilendirdiği ve önem taşıdığı belirtilen kararda, davanın çözüme kavuşturulmasında kamunun üstün yararı da gözetilerek, tüm uygulama ve izlenecek sürecin özenli ve titizlikle göz önünde tutulması gerektiği kaydedildi.

KÖŞE YAZISI ELEŞTİRİ SINIRLARI İÇİNDE

Her türlü tartışmaya olanak sağlayacak yön ve yöntemlerden sakınılması gerektiği belirtilen kararda, "Küçük bir yöntem hatasının tartışmaları beraberinde getireceği de gözden uzak tutulmalıdır. Yayındaki eleştiri, kararda izlenen yöntem ve kararın içeriğiyle ilgilidir. Bu bakımdan yayının eleştiri sınırları içinde kaldığı, hukuka aykırı olmadığı ve böylece kişilik haklarına yapılmış bir saldırı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmelidir" denildi.

Karara katılmayan 2 üye ise kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, onanması gerektiğini kaydetti. Buna göre, söz konusu üye karar düzeltme isteminde bulunabilecek. Bu istem de reddedilirse dosya yerel mahkemeye gidecek. Yerel mahkeme ilk kararında direnirse dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gidecek.

  • ANKARA (A.A)


    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  •  ANKET

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi