T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 3 ŞUBAT 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Çeneyi yoruyor gerçekten...

Hürriyet dün yapacağını yaptı ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın mahkemeye verdiği eski bir mal bildirimini yayımladı. Başbakanı son günlerde görüp kendisiyle konuşma fırsatı bulanlar zamanı geldiğinde resmî mal bildirimini kamuoyuyla paylaşmaya hazırlandığını söylüyorlar. İş inada binmeseydi, eminim, Tayyip Bey, bunu çok daha önce yapardı.

Polisler gazeteye kadar gelip Ahmet Hakan'ın Vilayet'e uğramasını istemişler. "Neden?" dediğinde "Mal varlığı bildirimi için" cevabını almış Hürriyet yazarı. Koskoca bir yazıyı bu konuya ayırması bile ne kadar şaşırdığının işareti. Yazısında, "Acaba son günlerde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la ilgili fazla kişisel bir portre kaleme almam mı bu âni merakın sebebi?" diye sormadan edememiş...

Polisleri gazeteye Maliye Bakanı göndermiş olabilir mi? Ben sanmıyorum. Polislerin gazeteye uğraması dâvetin farklı bir sebebi olduğunu çağrıştırıyor deneyimli zihnime.

Mal varlığı politikacılar ile basın arasında her zaman bir çekişme konusudur. 1990 yılında, bazı gazeteler, politikacıların mal bildiriminde bulunmaları konusunun daha ciddiye alınmasını ısrarla talep ettiklerinde, iktidardaki ANAP bir yasa hazırlamak zorunda kalmıştı; sonunda basına da dokunacak olan bir yasa... İstenen, politikacıların servetinin şeffaf hale gelmesi olduğu halde, tasarı Meclis'te genişletiliverdi. Politikacılar yanında, vakıf mütevelli heyetleri, gazetelerin patronları, yöneticileri ve bütün köşe yazarları da mal bildirimi verme yükümlülüğü altına sokuldu. Her beş yılda bir yenileniyor o bildirim...

Gerçi, belli bir tarihe kadar Valiliğe uğrayıp mal bildiriminde bulunması istemi Ahmet Hakan'ın 'köşe yazarı' statüsü sebebiyle polisin kapısına dayandığını gösteriyor, ama sebep farklı da olabilir. Açılan tazminat dâvâlarında, mahkemenin ilk yaptığı iş, sanığın mâli durumunun tespitini istemek oluyor; tespit de mahalle karakolunun görevi... Amaç sanığın talep edilen tazminatı ödeyip ödeyemeyeceği konusunda mahkemeye bir fikir vermek; ama avukatlar bu zorunlu işlemi gazeteciyi rahatsız etmek için de kullanabiliyorlar. İnsan yazdıkları yüzünden kimin dâvâ açtığını bazen karakola gittiğinde öğreniyor.

Mâdem bu kadar merak ediliyor, yasa gereği Meclis Başkanlığı'na verdikleri mal bildirimleri üzerindeki 'gizlilik' kaydının kaldırılmasını isteyebilir politikacılar. 3628 sayılı yasada kimsenin o bilgiyi açıklayamayacağı yazılı; ama bildiriyi veren kendiliğinden açıklasa bunu engelleyecek bir unsur da yok yasada. Varolduğuna inanılıyorsa, bir maddelik yeni bir düzenlemeyle o unsur ortadan kaldırılabilir...

Hiç unutmadığım olaylardan biri, 3 Kasım 2002 seçiminden önce, bir televizyon kanalının gazetecilerin karşısına çıkardığı Deniz Baykal'ın servetinin, o gün stüdyoda bulunan yazarlar arasında kendisine en yakın meslektaş tarafından merak edilmesiydi. Tayyip Erdoğan'ın eski mal bildirimini açıklayan gazetede yazan meslektaş, "12 Eylül sonrasında büyük sıkıntılar çektiğinizi biliyorum" diye başlayan bir soru yöneltmişti CHP liderine; Deniz Bey de o minvalde bir cevap sunmuştu...

O meslektaş hatırlayacaktır: Yanında oturuyordum ve cevap uzayınca, cebimden çıkardığım PALM cihazına kayıtlı arşivimden "Deniz Baykal'ın serveti" başlıklı notu önüne uzatıverdim. Uzun listeyi görünce nasıl şaşırdığı bugün gibi gözümün önünde.

Gizli bir belge değildi cep bilgisayarımdaki, ne münasebet, TBMM bir ara 'İnceleme, Araştırma ve Malvarlığı Komisyonu' adıyla bir komisyon oluşturmuş ve parti liderlerinin servetlerini mercek altına almıştı. O komisyonun çalışmaları sırasında Baykal'ın 1987, 1990, 1991 ve 1995 yıllarında TBMM'ye sunduğu mal bildirimleri de gözden geçirilmiş, meraklı gazeteciler de Meclis Komisyonu'ndan elde ettikleri bilgileri kamuoyuyla paylaşmışlardı. Ben de öyle elde etmiştim Baykal'ın eski mal bildirimlerini... Bir ara burada bir özet bilgi yayımladığımı da hatırlar gibiyim.

Biliyorum, o özet bilgiyi yeniden sunmamı bekleyenleriniz var; boşuna beklemeyin... Daha çok CHP liderinin yönlendirmesiyle sürmekte olan bugünkü restleşmenin kartların açılmasıyla sona ereceğine inanıyorum ben. Bu demektir ki, çok geçmeden, on veya onbeş yıl önceki eski mal bildirimi bilgilerini değil, en son servet durumlarını öğreneceğiz liderlerin. Biraz daha beklemeye değer...

Tartışma liderlerin servetlerinin kamuoyuna açıklanmasıyla sonuçlanırsa, bundan en fazla tedirginlik duyacak kişi Tayyip Erdoğan olmayabilir... O zaman gelir ve "Her şey Tayyip Bey'in oyun planına uygun gelişti" dersem, "Yine uçmuşsun" diye ayıplamayın beni lütfen.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi