T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
E K O N O M İ | 7 TEMMUZ 2006 CUMA | ||
|
Dalgalanmada sabahlara kadar uyuyamadım
Dalgalanmalar sırasında hükümet ve Merkez Bankası'nın üzerine düşeni yaptığını söyleyen Erdoğan, "Dalga yüzünden sabahlara kadar uyuyamadık" dedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomide son dönemde yaşanan dalgalanmaları ve Hükümet ile Merkez Bankası'na yönelik eleştirileri değerlendirirken "Küresel dalgalanmalara seyirci değiliz. Sabahlara kadar uykularımızı kaçıran olaylardır. Ama gemi sağlam ellerdedir. Mürettabat işinin ehlidir, bu gemi su almıyor. Dalgalanmalar bitti mi bitmedi, bizden önce de vardı ama bakmak lazım. Dalgalanmaların bedelini Türkiye dün nasıl ödüyordu bugün nasıl ödüyoruz" eleştirisini getirdi. Başbakan Erdoğan, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) 2005 yılı vergi ve ihracat rekortmenleri ödül törenine katıldı. Erdoğan, törende iş dünyasına, 'vergilerin düzenli ödenmesi' konusunda uyarılarda bulundu. Erdoğan, "Vergileri tam alabiliyor muyuz maalesef hayır. Birileri kaçıyor biz kovalıyoruz. Kutsal bir görev diyerek herkes bunu ödesin ve ülkemizin muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmasını sağlasın. Petrol gibi kaynağı olmayan ülkeler için vergi önemlidir. Biz hükümet olarak bunları nasıl değerlendirebiliriz onun gayreti içindeyiz" dedi. Erdoğan, vergi reformu isteyen ve son dönemde ekonomide yaşanan dalgalanmalara, Merkez Bankası'nın proaktif biçimde müdahale etmediğini ileri süren ASO Başkanı Zafer Çağlayan'a cevap verdi. Erdoğan, "Sürekli vergi reformu diyorsunuz. Geldiğimizden bu yana vergide birçok kalemleri hep çizdik. Bunları devamlı indiriyoruz. Bunlar vergi reformunun birer uygulaması değil mi? Kurumlar Vergisi, KDV ve stopajı düşürdük. Yeterli değil tabii, devam edeceğiz. Hepsini birden yapamayız. Yaparsak bu ülke ekonomisi nereye gider" dedi. "DALGALANMA BİTMEDİ" Erdoğan, son dönemde yaşanan dalgalanmalara ve Merkez Bankası'na yönelik eleştirilere ise şu cevabı verdi: "Son dalgalanmalarla ilgili olarak proaktif davranmadı deniyor. Acaba öyle yaklaşılsaydı ve olumsuz olsaydı ne denecekti. Bunların hepsi suya yazı yazmak gibi bir şey. Hükümet olarak Merkez Bankası olarak üzerimize düşeni yaptık. Küresel dalgalanmalara seyirci değiliz. Sabahlara kadar uykularımızı kaçıran olaylardır. Ama gemi sağlam ellerdedir. Mürettabat işinin ehlidir, bu gemi su almıyor. Dalgalanma bitti mi bitmedi, bizden önce de vardı ama bakmak lazım. Dalgalanmaların bedelini Türkiye dün nasıl ödüyordu bugün nasıl ödüyoruz." FAİZ ÇIKTI FEVERAN BAŞLADI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, işadamlarının faizlerin yükselmesiyle ilgili eleştirilerini ise şöyle değerlendirdi: "Tabii faiz 13.5'a düşünce, oradan da 20'ye çıkınca hemen feveran başladı. Kardeşim 2003'te biz neredeydik. Faiz yüzde 69'du. 69'dan 13.5'a düşünce tabii, o güzel oluyor. 13.5'a bile yüksek faiz diyenler oldu. Şimdi tabii sıfırdan başlayıp yukarı çıkıyormuş gibi bir değerlendirme yapılıyor. Tadını aldıktan sonra tadı hoş oluyor. Peki biz bundan memnun muyuz? Değiliz tabii ki. Bizim arzumuz tabii ki bunu 13.5'un altına indirmek. Mücadelemizi yine sürdüreceğiz. Daha aşağılara indirmek bizim için bir hedeftir. Ama unutmayın ki 3 Kasım 2002 yüzde 69, şimdi ise son dalgalanmalarla geldiği nokta yüzde 20 civarında. Fakat kararlıyız aynı istikamette hedeflediğimiz yere inşallah ulaşacağız." Erdoğan, hükümet olarak vergi barışı uygulamasını getirdiklerini ve vergileri sürekli aşağı çektiklerini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Vergileri aşağı çekmek siyasi karar olarak kolay değildir. Ancak biz popülist yaklaşmadık. Devletin tarihi kaynaklarından fedakarlıkta bulunduk. Kayıtdışı istihdam konusunda hasas davranılırsa şikayet edilen veriler de kadem kademe aşağı çekilecektir. Biz bir adım atacağız karşılığını göreceğiz, biz sonra daha büyük bir adım atacağız. Bunlar karşılıklı olacak.
Bakan Çiçek'i ağlattı
ASO'nun vergi ve ihracat rekortmenleri ödül töreninde Başbakan Erdoğan ve kabine üyelerini bir sürpriz karşıladı. 4 yaşındaki Sura Bal isimli küçük kız, Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını törenden önce ezbere okudu. Küçük Sura'nın İstiklal Marşı'nı duygusal bir şekilde okuması salonda bulunan kabine üyelerinin duygulu anlar yaşamasına neden oldu. Başta Adalet Bakanı Cemil Çiçek olmak üzere birkaç bakanın gözlerinin yaşardığı görüldü. Sura Bal, çok uzun olan Sakarya Türküsü adlı şiirin bir bölümünü okuduktan sonra Başbakan Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Erdoğan, Sura'yı bir süre kucağına alarak ilgilendi. Programın sunucusu Erkan Tan'ın, "Başbakanın ismini biliyor musun" sorusuna küçük Sura önce, "Biliyorum" dedi. Hemen ardından "Aslında bilmiyorum" cevabını verince salonda gülüşmeler yaşandı. Sunucu Tan'ın kulağına fısıldaması üzerine küçük kız, "Tayyip Erdoğan" diye bağırdı. Anne ve babasının ne iş yaptığını sorulması üzerine küçük Sura, "Annem evleri süpürüyor, babam da Mercedes'te çalışıyor" cevabını verdi.
'Ben de AB'ye karşıydım' Başbakan Tayyip Erdoğan, bir dönem kendisinin de Avrupa Birliği'ne (AB) karşı olduğunu hatırlatarak şu bilgileri verdi: "Ben de orta öğretim yıllarımda AB'ye karşıydım. Siyasetin içinde yoğrula yoğrula geldim. Sorumluluğum arttığı zaman baktım ki kazın ayağı öyle değil. Türkiye, ihracatının yüzde 60-65'ini AB ülkelerine yapıyor. Biz AB'den, Gümrük Birliği'nden koptuğumuz anda bu yüzde 65 kalacak mı zannediyorsunuz. Türkiye gelsin diye yalvarırlar mı sanıyorsunuz. Onlar da Türkiye'nin yararına adımlar attılar. Kıbrıs konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, "Kıbrıs'ı verdiler" şeklindeki eleştirilere cevap verdi. AK Parti iktidarı döneminde KKTC'ye kazandırılan iktidarın hiçbir dönemde kazandırılamadığını vurguladı. Fırsatçı bankaları şikayet etti
ASO Başkanı Zafer Çağlayan, bankaları, son dönemde uyguladıkları yüksek kredi faizleri nedeniyle Başbakan Erdoğan'a şikayet etti. Bankaların yüzde 27-28 faizlerle işadamlarına kredi kullandırdığını belirten Çağlayan, bunun işletmelerde sıkıntılara neden olduğunu söyledi. Çağlayan, Türkiye'nin acil kalıcı bir vergi reformuna ihtiyacı olduğunu da belirtirken, doğrudan yabancı yatırımların Türkiye'ye çekilmesi gerektiğini bildirdi. Çağlayan, ekonomideki son gelişmeler üzerine "Önümüzdeki ayları bekleyin, kriz olacak" şeklinde yapılan değerlendirmeleri eleştirdi, bunun kriz tellallığı olduğunu ve son derece yanlış bulduklarını söyledi. ASO Başkanı, "Bizim kriz gibi bir beklentimiz sözkonusu değil. Ama bozulmuş olan morallerin düzeltilmesi için bir mikro acil reform paketine ihtiyaç var" dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise ekonomide iki düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu, bunlardan birincisinin vergiyle ilgili olduğunu, yalnızca kurumlar vergisi oranlarının aşağı indirilmesini yeterli olmadığını söyledi. Siemens'ı şikayet edip yardım istedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına başlamadan önce bir işadamı elindeki dosyayı kaldırarak Başbakan'dan yardım istedi. Sinyalizasyon Elektronik A.Ş.'nin sahibi olduğunu söyleyen Süleyman Erseven, Siemens firmasını Erdoğan'a şikayet etti. Erseven, Siemens'in haksız rekabet oluşturarak sahte imzalarla ihalelere girdiğini ve aynı alanda çalışan altı firmayı rekabet ortamından uzaklaştırarak etkisizleştirdiğini iddia etti. Erseven, Rekabet Kurumu'na da şikayette bulunduklarını belirtip Başbakan'dan yardım istedi.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |