T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 10 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Kürşat BUMİN

'Yükseköğretim Stratejisi'ne ilişkin notlar (3)

YÖK'ün hazırladığı "Türkiye'de Yükseköğretim Stratejisi" başlıklı "Taslak Rapor"a ilişkin yayımladığım iki yazıda önümüzdeki metinde yer alanlardan ("Taslak"ın "türban" yasağına ilişkin son derece aydınlatıcı değerlendirmesini hesaba katmazsak!) değil yer almayanlardan söz ettim. İlk yazıda belirttiğim gibi "Taslak" tabii ki ciddi bir çalışmanın ürünü ve kendisinden pratikte yararlanılacak bir metin. Ancak metnin ülkedeki yükseköğretim sistemine ilişkin "klişeler"e değinmemeyi seçmesi, bu konularda sessız kalmayı tercih etmesi karşısında da kayıtsız kalınamazdı herhalde...

Konuya ilişkin bugünkü son yazıda "Taslak"ta yer alan bazı yerinde tespit ve önerilere dikkat çekeceğim.

Bir kere herşeyden önce, YÖK'ün elinden çıkmış bir raporda yükseköğretimi kuşatan "merkeziyetçi sistem"den şikayet edilerek "adem-i merkeziyetçi" bir sisteme geçiş için gerekli reformlara geniş yer verilmesi son derece sevindiricidir. Rapor, mevcut merkeziyetçi sistemin "üç önemli sınırlama ve engel"den kaynaklandığını -haklı olarak- belirtmektedir. Bunlar şunlardır: Anayasa ve 2457 sayılı yasa, bütçe mevzuatı, "akademik kurumlara egemen olan zihniyet ve alışkanlıklar".

Rapor'da (burada aktarmamız mümkün olmayan) bu yönde birçok öneri geliştirilmiştir.

"Taslak Rapor"un bugün uygulanan "Üniversiteye Yerleştirme Sistemi" yerine önerdiği çözüm de -hele bugünkü ile kıyaslandığında- çok daha akılcı bir seçimdir. Bu çerçevede lise mezunlarının ÖSS'de sergiledikleri "başarısızllğa" ilişkin raporda yer alan rakamlar-tablolar, bu alanda acil bir reforma nasıl ihtiyacımız olduğunu tek başına söylemektedir zaten. "2005'de ÖSS'ye İlk Kez Girenlerin Yanıtladıkları Net Doğru Sayıları"na ilişkin tabloda yer alan şu "başarı" oranlarına bakın mesela:

"Genel lise" mezunlarının (294.000) 45 matematik sorusuna net doğru yanıt ortalaması 5.72, 45 sosyal sorusuna net doğru yanıt ortalaması ise 11.81'den ibarettir. (Ben biraz da bu yüzden, ÖSS'ye girişte -eğer bu sistem korunacaksa- lise diploması aranmamasını -ciddi olarak- epeydir öneriyorum!)

Rapor'da da belirtildiği gibi, son altı yıldır (2005'de değişti) ÖSS'de sorulan soruların 9. sınıf ve öncesini kapsamış olması bile tek başına bu sistemin ne derece "okul düşmanı" olduğunun deliliydi.

"Taslak Rapor"un bugün uygulanmakta olan - hakkında gereksiz biçimde bazı olumlu yargılar kullanmasına rağmen- sistemden (ÖSS) vazgeçilmesi gerektiğini önerdiğini görüyoruz. Rapor haklı olarak, sonuna eklenen "Yükseköğretime girişte değişik ülkelerin uyguladığı sistemler" ekinde yer alan farklı sistemlerden de esinlenerek ÖSS'nin yerine yeni bir "Üniversiteye Geçişte Yeni Sınav ve Yerleştirme Önerisi" geliştirmektedir.

Önerilen bu yeni sistemin ön koşulu olarak ortaöğretim sonunda yapılacak "ortaöğretimi bitirme sınavı" getirilmektedir ki, eski "olgunluk sınavı"nı hatırlatan bu yöntem son derecede akılcıdır. "Ders Düzeyi Seçme Sınavı -DDSS), "Temel Düzey Seçme Sınavı-TDSS) ve "Özel Yetenek Seçme Sınavı-ÖYSS) şeklinde sınıflandırılan bu yeni sınavlar sonucunda öğrenciler kendilerine torbalarındaki puanlarına uygun üniversiteler-fakülteler arayacaktır.

Konuyu toparlayacak olursak: Ortada üzerinde çalışılabilecek, yeni önerilerle geliştirilebilecek ve dolayısıyla gençlerimizi akılsız bir "optik okuyucu"nun elinden kurtarabilecek, üniversitelerimizi adem-i merkeziyetçi bir yapıya kavuşturarak YÖK'ün "emir eri" konumundan kurtulmasına yardım edecek ciddi bir rapor var. Raporu sadece Cumhurbaşkanı'nın değil, konuyla ilgili herkesin inceleyip eleştirmesini, önerileriyle geliştirmesini dileriz. Raporda keşke "türban"-"meslek liseleri" gibi sorunlar da olması gerektiği gibi değerlendirilseydi.... Raporda keşke benim önceki iki yazımda altını çizmeye çalıştığım "ideolojik çerçeve"ye ilişkin de birkaç laf edilseydi...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi