T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 16 TEMMUZ 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Türkiye İçin 'Para Kurulu Sistemi' önerisi

Uluslararası alanda tanınmış ekonomistlerden Prof. Dr. Steve Hanke, Türkiye'nin, muhtemel bir para krizinden etkilenmemesinin tek yolunun, mevcut dalgalı döviz kuru rejimini bırakarak "Para Kurulu sistemine" geçmesi olduğunu savundu.

Türkiye ekonomisini, 1994 yılındaki krizden bu yana yakın bir şekilde takip eden Hanke, Türkiye için en uygun döviz kuru politikasının "Para Kurulu" sistemi olacağını söyledi. Hanke, bu sistemin, lira-avro konvertibilitesini garanti altına alacağını da vurguladı.

YTL'yi istikrara kavuşturmanın temel yolunun, Para Kurulu olduğunu vurgulayan Hanke, sözlerine şöyle devam etti:

"YTL'yi istikrara kavuşturmak için Türkiye, 2001 yılında Dr. Kurt Schuler ile birlikte yayınladığım 'Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Para Kurulları El Kitabı'nda önerdiğim Para Kurulu sistemini uygulamalıdır.

Ortodoks bir Para Kurulu sistemi çerçevesinde Türkiye, YTL'yi avroya sabitleyebilir ve bunun sonucu YTL istikrara kavuşur, Türkiye gayri resmi şekilde avro bölgesine de başarıyla giriş yapabilir."

Hanke, Para Kurulu sisteminin, Türkiye'ye, 11 Avrupa Birliği üyesinin kendi para birimlerini, Ocak 2002'deki gibi avro ile değiştirmesine imkan vererek Türkiye'nin avroya çok çabuk uyum sağlayabileceğini savundu.

TÜRKİYE EKONOMİSİNE İLİŞKİN ÖNCEKİ TAHMİNLERİ

Kasım 2005'te, İstanbul'da Yabancı Sermaye Derneğinin (YASED) bir konferansına katıldığını ve bu konferansta, Türk Lirasının aşırı değerli olduğunu, bu değer düzeyinin sürdürülemez olduğunu vurguladığını hatırlatan Hanke, "Türkiye'nin uyguladığı dalgalı kur rejimiyle, enflasyon hedeflemesinin doğru bir politika olmadığını düşündüm ve bu kaygılarım sonucunda, Mart 2006'da, YTL cinsinden pozisyonumu tasfiye ettim" şeklinde konuştu.

Mayıs ayı ortalarında tekrar İstanbul'da, Forum İstanbul toplantısına katılarak bir konuşma yaptığını anımsatan Hanke, toplantıda, YTL'ye ilişkin doğrudan tartışmaya girmekten kaçındığını kaydetti. Hanke, şunları söyledi:

"Toplantı sırasında YTL'de dalgalanma başlamıştı ve bu toplantılar sırasında, YTL'deki dalgalanmayı da dikkate alarak yangının üstüne körükle varmak istemedim.

Maalesef piyasalar, Kasım 2005'ten buyanaki kaygılarımı haklı çıkardı. 3 Temmuz 2006'da Forbes Dergisinde çıkan 'Bernankenin Küçük Sorunu' isimli köşe yazımda da belirttiğim gibi, küresel büyük merkez bankalarının faiz artırımı politikası da enflasyon ve döviz cinsinden borçlar üzerinde olumsuz etkide bulunuyor."

"TÜRKİYE, 1994 VE 2000 KRİZLERİNDEN UZAK"

Türkiye'nin, daha önceki ekonomik krizlerden artık uzak olduğunu vurgulayan Hanke, "1994 ve 2000 krizlerindeki gibi olacağını söylemiyorum. Benim söylediğim, Merkez Bankasının gerçekten zor bir durumda olmasıdır"dedi.

Uluslararası yatırımcı, Forbes yazarı ve ABD'de Başkan Ronald Reagan Döneminde Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başekonomisti olan Hanke, aynı zamanda ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesinde hocalık yapıyor.

PARA KURULU SİSTEMİ NEDİR?

1998 yılının ortalarından itibaren ortaya çıkan ve dünya ekonomilerini derinden etkileyen Asya krizi ile birlikte para politikaları, uluslararası sistemde yeniden ön plana çıktı. Bu çerçevede, merkez bankacılığı sistemine bir alternatif aranmaya başlandı ve "Para Kurulu" rejimi gündeme getirildi.

Ekonomistlere göre Para Kurulu, döviz rezervi karşılığı sabit kur üzerinden ulusal para çıkaran bir kurumsal düzenleme.

Para Kurulu, sistemin parasal otoritenin para arzı üzerindeki kontrolünü tamamen kaldırırken, bu sistemde, bankalar dahil, hiçbir özel veya kamu kuruluşuna borç verilmiyor. Merkez Bankası, sadece döviz ve döviz cinsi varlıklar karşılığında sabit kur üzerinden piyasaya para arz etmekle yükümlü oluyor ve bunun dışında hiçbir görevi bulunmuyor.

Para Kurulu sisteminde, para tabanı döviz rezervlerine bağlı. Parasal taban, ancak özel ya da kamu sektörü ulusal para ihtiyacını karşılamak için para kuruluna sabit kurdan döviz sattığı zaman artıyor, dış ödemelerde kullanmak ya da spekülasyon amacıyla döviz satın aldıkları zaman azalıyor.

Bir ülkenin Para Kurulu'na geçebilmesi için siyasal ve kurumsal koşulların gerekliliği aranıyor. Para kuruluna geçiş için gerekli birinci koşul olarak, bütçe açıklarının kontrol altına alınması gösteriliyor. Para Kurulu sistemine geçiş için gerekli olan ikinci koşul ise mali sektörün sağlamlığı olarak ifade ediliyor.

Bu koşulların gerçekleşmemesi halinde ise Arjantin örneğinde olduğu gibi ülkeler, Para Kurulundan bekledikleri para birimi ve fiyat istikrarından istedikleri sonucu alamıyorlar.

  • WASHINGTON/ANKARA (A.A)


    Başbakanlık: El Kadı hakkında mahkeme kararı yok
    AK Parti'li başkan kazada öldü
    İran: ABD ile savaşımız bu ülkenin topraklarıyla sınırlı kalmayacak
    Erdoğan: Yarın çok şeye gebe
    Eruh'ta PKK saldırısı: 8 şehit
    Hizbullah'tan İsrail'e yoğun bombardıman
    Hizbullah'tan 3 İsrail kentine füze saldırısı: 9 ölü

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi