T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 27 TEMMUZ 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Muhalefet asker göndermeye sıcak bakmıyor

Türkiye'nin Lübnan'a gönderilecek BM Barış gücüne asker vermesine muhalefet partileri soğuk bakıyor. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Ortadoğu'da süren sıcak çatışma içinde şu veya bu şekilde Türkiye'nin bulunmasının büyük risk taşıyacağını, bu nedenle böyle bir şeye sıcak bakmadıklarını kaydederken, Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, terör konusunda Türkiye'ye verilen sözler derhal yerine getirilmediği müddetçe Türkiye'nin barış gücüne katılmasının mümkün olmadığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Türkiye'nin Lübnan'a gönderilecek BM Barış Gücü'ne katılacağı mesajı vermesine karşın, Meclis'teki muhalefet partileri konuya sıcak bakmıyor.

CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Ortadoğu coğrafyasındaki gelişmelerin her gün yeni bir sürpriz ortaya çıkardığına işaret ederken, bu gelmişmeler konusunda henüz Meclis'in bilgilendirilmediğinin altını çizdi.

Topuz, Türkiye'nin Ortadoğu politikası konusunda doğru tespitler yapıp, doğru değerlendirilmeler yapıp karar verebilmesi için Meclis'in toplanması gerektiğini dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Gül'ün "Türkiye'nin BM Barış Gücü'ne asker verebileceği" konusundaki açıklamasını anımsatan Topuz, Gül'ün sanki Türkiye'nin barış gücü içerisinde görev almaya hazır, görev bekleyen hatta Roma toplantısında söz vermiş bir üslup sergilemesini eleştirdi.

Önü arkası belli olmayan bir olaya, Türkiye'yi bilgilendirmeden, anamuhalefet partisini, diğer muhafalef partilerini, toplumu bilgilendirmeden bir taahhüte girilmiş olmasının fevkalade yanlış olduğunu belirten Topuz, "Ortadoğu'da süren sıcak çatışma içinde şu veya bu şekilde bulunmamız büyük risk taşır, biz böyle bir şeye sıcak bakmayız. Ama tartışmayı bilgi eksikliğine dayanarak sürdürmekte doğru değil, o yüzden Meclis toplantıya çağrılmalı, bilgilendirmeli ve gerçek bilgilere dayalı değerlendirmeler yapıp karar verilmeli" diye konuştu.

Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş ise Lübnan konusunun Ortadoğu'nun genel siyaseti içinde değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu, meselenin sadece barış gücü gönderilmesiyle çözülemeyeceğine işaret etti.

Bu konuda daha kapsamlı, tarafların anlaşabileceği, gerçekçi bir uzlaşmayı, barışı sağlayacak bir planın da beraberinde sunulması gerektiğine dikkat çeken Sarıbaş, "Sadece günü kurtarmaya yönelik, ateşkesi geçici olarak durduracak, gönderilecek barış gücünün meseleyi çözeceği kanaatinde değilim. Barış gücü gönderelim ama arkasından ne yapacaklar, İsrail'i durdurabilecekler mi, Filistin'in haklarını iade edebilecekler mi, İsrai'le yaptırım uygulayacaklar mı?" diye sordu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMSENİN JANDARMASI DEĞİL”

Türkiye'nin Ortadoğu politikasında, 1 Mart tezkeresiyle devre dışı kaldığına işaret eden Sarıbaş, BM Güvenlik Konseyi'nin daha önce terörle ilgili bir sürü kararı olduğunu ancak bu kararları uygulamayan devletler bulunduğunu anımsattı. Sarıbaş, şöyle konuştu:

"İşte Kandil Dağı'nda BM'nin etkin üyesi bizim de stratejik ortağımız ABD'nin kılı kıpırdamıyor. Kendi teröristiyle başkalarının teröristi ayrımı yapan ABD artık bu çifte standartını dünyaya ilan etmeli, aksi taktirde Türkiye Cumhuriyeti kimsenin jandarması, kimsenin askeri değil. Bölgede niyetleri neyse, açık olarak ortaya koyup geleceğe dair planlarını Türkiye ile müzakere etmeliler, herkes kendi üzerine düşeni yapmalı. Türkiye'ye verilen sözler derhal yerine getirilmediği müddetçe Türkiye'nin barış gücüne katılması mümkün değildir. Türkiye kendisine olan tecavüzleri defetmeden başkalarına yönelik tecavüzleri defetmek gibi bir lükse sahip değildir. Kendisine somun pişiremeyenin başkalarına yufka ekmeği yapmaya gitmeye hakkı yoktur. Konular müzakere edilir herkes üzerine düşeni yapar, Avrupa Birliği PKK'yı destekten vazgeçer, Kandil Dağı'nda bir PKK'lı kalmaz, ABD gereği yaparsa, Türkiye karşı tarafın vecibelerini yerine getirildiğini görürse bunun imzaları atılır, deklare edilirse Türkiye üzerine düşen görevi seve seve, barış için, insanlık için yerine getirir."

  • ANKARA (ANKA)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi