Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Economist dergisi, AK Parti hükümetinin ifade özgürlüğündeki kısıtlamaları kaldırmak yerine yeni TMY’yi çıkartarak AB reform sürecinde geri dönüldüğü şikayetlerine neden olduğunu yazdı.

AK Parti Hükümetinin ifade özgürlüğündeki kısıtlamaları kaldırmak yerine yeni TMY’yi çıkartarak AB reform sürecinde geri dönüldüğü öne sürüldü. The Economist dergisi, “Türkiye, AB’nin taleplerini yerine getirmek için birçok yasa değişikliği yapsa da gerekli zihniyet değişikliğini gerçekleştiremedi” yorumunu yaptı.

İngiliz The Economist dergisi, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve eğitim alanlarında karşılanan sorunları iki ayrı yazıda değerlendirdi. BBC Türkçe Servisine göre, haftalık dergi, "Havada uçuşan hakaretler" başlıklı yazısında roman yazarı Elif Şafak hakkında Türkiye'yi aşağıladığı gerekçesiyle dava açıldığını belirtti.

Elif Şafak için "Narin bir sarışın ve İngilizce ile İspanyolca’yı ana dili Türkçe gibi konuşan bir kişi" ifadesini kullanan The Economist’e göre, “Normalde Türkiye'nin Avrupa'ya katılma çabalarında afişlerde yer alacak bir kadın olması gereken Elif Şafak, ‘Baba ve Piç’ adlı kitabında Türklüğü aşağıladığı gerekçesiyle yargılandığı davada üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir” diye yazdı.

ŞAKA GİBİ BİR ŞEY

The Economist, Türkiye'de ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları eleştiren Avrupa Parlamentosu üyelerinden Joost Lagendijk hakkında da bu yıl "Türkiye'yi aşağıladığı" gerekçesiyle soruşturma açılmasını “şaka” gibi bir şey olarak değerlendirdikten sonra şu yorumu yaptı:

“AK Parti Hükümetinin Ceza Kanunu'nda ifade özgürlüğü için tehdit oluşturan hükümleri kaldırmak yerine gazetecilere yeniden hapis cezaları getiren yeni Terörle Mücadele Yasası'nı geçirmesi, Avrupa Birliği'nin reform sürecinde geriye dönüldüğü yönünde şikayetlerini de beraberinde getirdi. Ancak Avrupa Birliği hakkında olumlu görüşü olan Türklerin oranı geçen yıl yüzde 61 iken bu rakam şimdi yüzde 40 olduğunda, çok az Türk bunu dikkate alabilir. Görünen o ki önümüzdeki yılki seçimler öncesi hükümet de bu şikâyetleri dikkate almıyor."

ALEVİLERİN TALEPLERİ

The Economist'deki bir diğer yazıda da Türkiye'de çok önemli bir reform alanının da eğitim, özellikle de kızların eğitimi olduğu belirtilerek şöyle devam edildi:

"Türkiye hakkında sık sık tekrarlanan şikayet şudur: Türkiye Avrupa Birliği'nin taleplerini yerine getirmek için birçok yasa değişikliği yapsa da, değişikliklerin uygulanmasını teminat altına almak için gerekli zihniyet değişikliğini gerçekleştiremedi." AKP’nin eğitim reformu konusunda önemli adımlar attığı vurgulandıktan sonra hükümetin bu alanda toplumun bazı kesimlerinin talepleriyle de yüzleştiğini belirten dergi şunları yazdı:

"Ülkenin liberal ve Şii Alevileri din derslerinin verildiği sınıflardan muaf tutulmalarını istiyorlar. Türkiye nüfusunun beşte birini oluşturduğu düşünülen Aleviler, çoğu Türkün benimsediği Sünni İslam'ın zorla çocuklarına öğretilmesini istemediklerini söylüyor.

Hatta bir aile bu konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdı. Mahkemenin onların lehine karar alması bekleniyor. En büyük Kürt partisi DTP'nin liderleri de okullarda Kürtçe’ye yönelik tüm yasakların kaldırılması talebinde bulundu. Ancak bir okul kitabında bile Kürtlerden bahsedilmezken bunu hayal etmek zor."