T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
P O L İ T İ K A 28 TEMMUZ 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Önce ateşkes sonra asker

İsrail'in saldırılarını durdurmak için Roma'da bir araya gelen 15 ülke, bir sonuca ulaşamazken, Dışişleri Bakanı Gül, "Önce ateşkes, sonra yardım ve asker" dedi. Fransa ile ABD arasında 'derhal ateşkes' anlaşmazlığı yaşandı

Duygu
Güvenç
İsrail'in 'Saldırılarımıza izin verildi' diye yorumladığı Roma Zirvesi bir karar alınamadan sonuçlanırken Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, yaptığı konuşmada, "Filistin devleti kurulmadan Ortadoğu sorunu çözülmez" dedi ve Batı'ya karşı bölgede artan tepkilere dikkat çekti. Uluslararası basında bölgeye konuşlandırılması beklenen 'Barış Gücü'ne Türk askerinin katılması gerektiği yönünde haberler çıkarken, Gül, "Önce ateşkes, sonra yardım ve asker" diyerek Türkiye'nin bakış açısını net bir şekilde ortaya koydu.

Roma'da 15 ülkenin katılımıyla toplanan Uluslararası Ortadoğu Konferansı 'en kısa zamanda derhal bir ateşkes çağrısı' yaparak dağılırken, taraflar umudunu, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın New York'ta başlatacağı yeni sürece bağladı. Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün temsil ettiği toplantıda Annan'ın, BM Güvenlik Konseyi'nden karar çıkartmak için hemen harekete geçeceğini açıklaması Ankara'yı da mutlu etti.

Dışişleri Bakanı Gül, konferansta yaptığı konuşmada, bölgedeki sorunun temelinin çok daha köklü olduğuna işaret ederek "Bugün ateşi söndürmek yetmez, sorunun köküne inmek gerek" dedi. Gül, soruna geniş perspektiften bakmak gerektiğini hatırlatarak, "Bunun global yansımaları olur. Geniş düşünmeliyiz. Filistin sorunu çözüme bağlanmadan bu coğrafyada kalıcı barış olmaz. Filistin devleti kurulmadan sorun çözülmez" diye konuştu. Gül, Türkiye'nin Filistin sorununun acil olarak çözülmesi gerektiğine daha önce de işaret ettiğini belirtirken, "Çözüm için kalıcı ateşkes gerekli" dedi. Gül aralarında Avrupa ülkelerinin temsilcilerinin de bulunduğu toplantıda liderleri, bölgede Batı düşmanlığının arttığı konusunda da uyardı. Devam eden saldırıların Müslüman dünyasında ve bölgede infial yarattığına işaret eden Gül, anti-batıcı görüşlerin ve tepkilerin arttığına işaret etti.

Konferansın sonuçsuz dağılması üzerine Ankara şimdi ateşkesin sağlanması için İsrail ve Hizbullah'ın bu yönde adım atmasını, diplomasi diliyle 'savaşmaktan yorulmalarını' bekliyor. Bu sırada Annan'ın, BM'de yapacağı çağrıya da Türkiye destek verecek. Annan'ın Güvenlik Konseyi'nden karar çıkartması halinde uluslararası topluma da barış gücü için çağrı yapması bekleniyor.

İşte bu aşamada, yani uluslararası meşruiyet sağlandıktan sonra Ankara, Genelkurmay ile yaptığı istişareler sonucunda asker göndermeye hazır.

Ankara, Lübnan'ın yeniden yapılandırılması için toplanması beklenen Ortadoğu Donörler toplantısına da davet bekliyor.

'DERHAL ATEŞKES' KAVGASI

Toplantıya katılan bir yetkili en sert tartışmanın ABD Dışişleri Bakanı Rice ile Fransa Dışişleri Bakanı Douste-Blazy arasında yaşandığını söyledi. Blazy, ortak açıklamaya 'derhal ateşkes' ifadesinin konmasında ısrar ederken, Rice "Bu somut sonuç vermez, kamuoylarını oyalar" diyerek karşı çıktı. Sonuçta İtalya Dışişleri Bakanı D'Alema orta yolu buldu, "Mümkün olan en kısa zamanda derhal ateşkes sağlanması" ifadesi eklendi.

  • ANKARA

    3 maddelik tartışma

    Roma toplantısında 'ateşkes, uluslararası güç ve insani yardım' konuları ele alındı. İşte toplantının fiyaskoyla sonuçlanmasına neden olan ve katılımcıları bölen konular:

    1- Ateşkes: ABD-İngiltere'nin başı çektiği ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu grup 'yavaş ve etraflı çözüm' üzerinde ısrar ederken, Fransa ve Arap ülkelerinin yer aldığı diğer grup 'acil çağrı' konusunda ısrarcı oldu. Gül ve beraberindekiler, ateşkes sağlanmadan uluslararası güç ve yardım konusunda adım atılamayacağını, atılacak adımların da anlamsız kalacağı görüşünü aktardı.

    2 - Uluslararası Güç: Ateşkesin yanısıra yardım gücü konusunda da farklı eğilimler ortaya çıktı. Aralarında Fransa ve Almanya'nın bulunduğu bazı ülkeler uluslararası güç için BM kararı olmaması halinde ikili olarak bölgeye asker göndermeye hazır olduklarını belirtti. Türkiye ise bu görüşe, "Gönderilecek gücün meşruiyeti olması lazım. BM kararı olmadan asker gönde-rilmemeli" diyerek karşı çıktı. Toplantıda uluslararası gücün nereye konuşlandırılacağı dahi ele alınmadı.

    3- Yardımlar: Lübnan bombalanırken, 15 ülkenin temsilcisi yardımları da ele aldı. Hedef Lübnan'ın acil ihtiyaçları ve yeniden yapılandırılmasıydı ama bir katılımcı "Kimse 'yıkılmasın ki yeniden yapmaya da gerek kalmasın' demedi. Toplantının en büyük çelişkisi buydu" sözleriyle aktardı.

    Suudi Arabistan toplantıda, Lübnan'ın yeniden yapılanması için 2 milyar dolar yardım sözünde bulundu. Gül de toplantıda insani yardım için uygun ve güvenli koridorların tespit edilmesinin önemine işaret etti ve "Bu yardımlar ceplerde yaşayanlara ulaştırılmalı" dedi.

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi