Gazete, hak savunucularının yeniden düzenlenen yolcu planına karşı çıktığını yazıyor. Muhalifler, Avrupa Adalet Divanı'nın "detaylı koruma kuralları sağlanmadan kişisel bilgilerin geniş kapsamlı olarak toplanamayacağı" yönündeki kararını hatırlatıyor ve bu durumun kişisel gizliliği ihlal edeceğini savunuyor.
Haberde, İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May de dahil, Avrupalı iç işleri bakanlarının bu planı hayata geçirmek konusunda ısrarlı olduğu ifade ediliyor. İçişleri bakanlarının, Paris'teki "Je Suis Charlie" (Ben Charlie'yim) yürüyüşüne katıldıkları gün yabancı müslümanların Avrupa'ya geri dönmesine yönelik bu terörle mücadele planına öncelik verdiği belirtiliyor. Bakanların da bu konuda Avrupa Parlamentosu'nun karşı duruşunu kırmaya karar verdiği kaydediliyor.
Gazete, bakanların kaleme aldıkları ortak açıklamada "Avrupa yolcu isim kayıt sistemine geçilmesinin acil ve kritik olduğunu” ifade ettiklerini aktarıyor. Perşembe günü Riga'da buluşacak bakanların derhal adım atmayı planladığı bildiriliyor.
Revize edilen plana göre, verilerin korunmasına dair çok daha sıkı kurallar getiriliyor. Ancak hak savunucularının yine de "geniş kapsamlı veri toplanacağı ve depolanacağı" gerekçesiyle karşı çıktığı, ayrıca milyonlarca yolcunun kişisel verilerinin toplanmasının kabul edilemeyeceği yönündeki itirazlarına yer veriliyor.
Guardian'a konuşan Sivil Haklar Komitesi Başkan Yardımcısı Jan Philipp-Albrecht, "Komisyonun planı, Avrupa Parlamentosu'nun eleştirilerini ve Avrupa Adalet Divanı'nın 'herhangi bir risk veya şüpheye dayanmayan verilerin saklanması orantılı değildir' yönündeki kararını hor görüyor" dedi.
Haberde, AB'nin şimdiden ABD, Kanada ve Avustralya ile yolcu isim kayıtlarını, bu ülkeler ile AB arasındaki uçuşlarda paylaşma konusunda anlaştığı belirtiliyor. Böylece uçması yasak olan kişilerin uçağa alınmayacağı kaydediliyor. Ancak Türkiye de dahil, diğer ülkelerle AB arasında böyle bir anlaşma bulunmuyor.