|

Trump ABD'yi kapattı

Göreve gelmesinin üzerinden tam iki ay geçen ABD Başkanı Trump, seçimler öncesinde vaat ettiği maddeleri tek tek hayata geçiriyor. ABD'yi içine kapatan ve tüm dünyadan tepki gören uygulamalar, ekonomik anlamda da çarpan etkisine yol açıyor. 8 maddede 'yönetici' Trump'ın yeni ABD'sini derledik.

Yeni Şafak ve
10:55 - 21/03/2017 Salı
Güncelleme: 19:52 - 24/03/2017 Cuma
Yeni Şafak
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve geldiği 20 Ocak'tan bu yana imza attığı kararnameler ülke ekonomisini olumsuz etkiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve geldiği 20 Ocak'tan bu yana imza attığı kararnameler ülke ekonomisini olumsuz etkiliyor.

ABD'nin 45. Başkanı Donald Trump'ın yemin ederek göreve başlamasının üzerinden tam iki ay geçti. Hillary Clinton'a karşı çetin bir mücadelesi veren ve Obama yönetiminin desteğine rağmen başkanlık koltuğuna oturan Trump'ın seçim öncesi sergilediği ezber bozan tutum iki aydır katlanarak etkisini gösteriyor. Mültecilere ve Müslümanlara yönelik sert hamleler yapan Trump, ekonomik anlamda ise ABD'yi 'yönetici' vasfıyla idare ediyor. Borsadaki yükseliş, dolardaki değer artışı ve imzaladığı kararnamelerle Trump iki ayda ABD'yi kendi içine kapatan bir imaj çizmiş durumda...















Mülteci alımını durdurdu

8 Kasım'daki ABD seçimlerine giden süreçte, kampanyalarında "Müslümanlar ABD'ye alınmasın" önerisiyle çok tartışılan Trump, görevinin ilk haftasında Suriye'den mülteci kabulünü durduran başkanlık kararnamesini onayladı.


Kararnameye göre, sadece Suriyeliler değil, tüm mülteci kabulleri 4 ay süreyle askıya alındı, ABD'nin yıllık kabul edeceği mülteci sayısı 110 binden 50 bine indirildi.




7 ülkeye vize yasağı

Mülteci alımını durdurmasından kısa bir süre sonra, Trump'ın "katı vize rejimi" kararnamesi, dünya gündeminde büyük yankı uyandırdı. Trump'a göre "Terörle ilintili olduğu düşünülen" ülkelerden gelenlere vize yasağı kararı alındı.


Bu ülkeler; Irak, Libya, Suriye, İran, Sudan, Somali ve Yemen. İlk etapta 7 ülkeye uygulanan yasak, daha sonraları Irak'ın listeden çıkarılmasıyla 6'ya düştü. Trump'ın vize yasağı dünyada büyük tepkiye yol açtı.






Borsa'da dengeleri değiştirdi

İş adamı kimliğiyle ABD finans dünyasında tanının ve Trump Tower zinciriyle Türkiye dahil birçok ülkede faaliyetlerde bulunan Trump, göreve gelmeden önce vaat ettiği ekonomik kararları 1 numaralı gündem maddesi olarak hayata geçirmeye başladı. Trump'ın ekonomiye verdiği öncelik, seçildiği gün itibariyle uluslararası alanda yerel para birimlerine karşı doların değer kazancını sağladı.


Borsa da benzer bir ivme seyrediyor

Dolardaki yükselişe denk olarak ABD Borsası'nda da tarihi artışlar dikkati çekiyor. Özellikle Trump'tan beklenen vergi reformuna dair her gelişme hisse senetlerine olumlu yansıyor.


  1. Trump'ın çalışmaları süren reformu bu ay içinde açıklaması bekleniyor.

ABD Borsası'nın 1 zıplama daha yapması durumunda yaşanacak tarihin en uzun yükselişi ise dikkatleri çeken bir sonucu akıllara getiriyor. Daha önceki rekor yükseliş 1921'de başlayıp 1929 krizinde sona ermişti.

Yatırımcıyı geri çağırıyor

Clinton'la 'yüz yüze' yapmış olduğu son düelloda ABD'li iş adamlarını ülkeye geri çağıracağını ve vergi indirimi gibi birçok cazibe unsurunu hayata geçireceğini belirten Trump, 'iş adamı' kimliğiyle finans dünyasına güven vermeye çalışıyor.


Trump, bölgesel bankaların tüm kredilerinin yarısını küçük işletmelere aktarmasını istedi ve güvende olacaklarını söyledi. Diğer taraftan Trump, bölgesel bankaların büyümeleri için engel teşkil ettiği öne sürülen düzenlemeleri de kolaylaştırma taahhüdünde bulundu.


  1. Çin'e de işaret ediyor
  2. Trump'a göre ABD'li büyük şirketlerin uluslararası alanda faaliyetlerde bulunması ABD'de ekonomik sıkıntılara yol açtı. Trump, Çin'in kazancının da bu ekonomik göçe bağlı olduğunun altını çiziyor.

ABD'yi ortaklıktan çekti

Trump, Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) ticaret anlaşmasından ABD'nin çekilmesi için başkanlık emri imzaladı.



Trans-Pasifik Ortaklığı nedir?

Trans-Pasifik Ortaklığı, Pasifik Kıyıları'nda yer alan 12 ülke arasında yapılan bir ticaret anlaşmasıdır. Anlaşma yedi yıllık müzakereler sonucunda 4 Şubat 2016'da Yeni Zelanda'nın Auckland kentinde imzalanmış olup henüz yürürlüğe girmek için onay beklenmektedir.



Sözleşme 30 fasılda ekonomik büyümeyi teşvik etmek, iş yaratma ve istihdamı desteklemek, yenilik, üretkenlik ve rekabet gücünü artırmak, yaşam standartlarını yükseltmek, imza sahibi ülkelerdeki yoksulluğu azaltmak ve şeffaflığı, iyi yönetim ile emek ve çevrenin korunmasını güçlendirmeyi hedeflemektedir. Ortaklık ticarette hem tarife dışı hem de tarife engellerini azaltacak ve bir yatırımcı-devlet anlaşmazlık çözümü mekanizması oluşturacak önlemleri içermektedir.

Meksika sınırına duvar örüyor

Seçim sürecinde sık sık dillendirdiği vaatlerini tek tek yerine getiren Trump, göreve gelmesinin üzerinden 1 hafta geçmemişken, Meksika sınırına duvar inşa edilmesine onay verdi.


Bu duvarla yasa dışı göçmenlerin, insan kaçakçılığının ve uyuşturucu ticaretinin önüne geçilmesinin hedeflendiğini kaydeden Trump, "Amerika, bugünden itibaren sınırlarının kontrolünü geri alıyor" ifadeleriyle yeni tartışmalara yol açtı.


Trump sadece 'duvar' inşa etmekle kalmayacağını, aynı zamanda bu duvarın masraflarının Meksike yönetimi tarafından karşılanacağını söyledi.


  1. Meksika ise Trump'ın bu açıklamalarına karşılık, “Kesinlikle ödemeyeceğiz” dedi. ABD-Meksika arasında iplerin gerilmesine yol açan bu açıklamaların ardından Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto, ABD'ye yapacağı ziyareti iptal etti.


Nükleer silah istiyor

Başkan seçildikten sonra her platformda nükleer cephanelik vurgusu yapan ve ABD için 'ciddi ölçüde geliştirmek ve artırmak' hedefi koyan Trump, Kuzey Kore'nin balistik füze denemeleriyle ilgili 'çok öfkeli' olduğunu da dile getiriyor. Trump'ın çözüm önerisi ise Japonya ve Güney Kore'ye füze savunma sistemleri yerleştirmek.


Göreve gelen Trump, ABD'de siyasal gelenek gereği ülkenin nükleer silahlarının şifrelerini de aldı. 'Başkanın acil müdahale çantası' ya da 'futbol topu' olarak tanımlanan çanta, sürekli ABD başkanının yakınında bulunan bir askeri yetkili tarafından taşınıyor.


  1. ABD'nin 7 bin 100, Rusya'nın ise 7 bin 300 nükleer füzesinin olduğu tahmin ediliyor.

Orduya yatırım yapıyor

Amerikan ordusunun ekipman konusunda birtakım eksiklikleri bulunduğuna değinen Trump, savunma alanında büyük yatırımlar yapma sözünü veriyor.



Trump, ABD donanmasının ekipman kapasitesinin Birinci Dünya Savaşı seviyesine düştüğünü belirterek, "ABD Silahlı Kuvvetlerine tarihi bir finansal yatırım yapacağız ve tüm dünyaya, ABD'nin savunma ve özgürlük konusunda yanında olanların yanında duracağını göstereceğiz. Her gün ve her saat arkanızda duracağız" ifadelerini kullandı.



Trump'ın yok saydığı diplomasi

20 Ocak'tan itibaren dünya liderleri ile temaslarına başlayan ABD Başkanı Trump, aldığı skandal kararların yanı sıra, hiçe saydığı diplomasi ve bu sebeple yıkıma uğrayan ABD dış politikasıyla da gündeme geldi.


Oval Ofis'te liderlerle telefon görüşmelerine başlayan Trump, Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull ile yaptığı görüşme sonrasında "Bu, şimdiye kadarki en kötü telefon görüşmesiydi" ifadesini kullandı ve sinirlenip telefonu kapattı.



Geçtiğimiz günlerde de Beyaz Saray'da Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya gelen Trump, görüşme sonrasında basına fotoğraf verildiği sırada, Merkel'in “Tokalaşalım mı?” talebini duymamazlıktan gelerek Merkel'le tokalaşmadı. Trump'ın ikili ilişkilerde liderlere karşı takındığı tutum, ABD'yi uluslararası arenada yalnızlaştırıyor.





#Donald Trump
#ABD
7 yıl önce