|

Zoraki mutluluk tablosu

Brexit, ayrılık yanlısı aşırı sağın yükselişi, göç sorunu ve euro krizi gibi problemlerle boğuşan AB liderleri Roma'da "mutlu aile pozu" verdi. Ekonomik darboğazdan çıkamayan AB, göçmen karşıtı ve İslamofobik söylemler kullanan partilerin yükselişiyle kendi sonunu hazırlıyor. Brexit'ten sonra ayrılık seslerinin çoğaldığı birliği bekleyen en büyük tehlike ise Frexit.

Yeni Şafak
04:00 - 26/03/2017 Pazar
Güncelleme: 04:21 - 26/03/2017 Pazar
Yeni Şafak
Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, birliğin kurucu anlaşması kabul edilen 1957 tarihli Roma Anlaşması’nın 60. yıl dönümü dolayısıyla İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya geldi.
Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, birliğin kurucu anlaşması kabul edilen 1957 tarihli Roma Anlaşması’nın 60. yıl dönümü dolayısıyla İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya geldi.

Avrupa Birliği'nin kurucu belgesi sayılan Roma Antlaşmaları'nın imzalanmasının 60. yıldönümünde AB liderleri İtalya'nın başkenti Roma'da bir araya geldi. Euro krizi, AB karşıtı milliyetçi-popülist hareketlerin yükselişi, göç sorunu, Brexit gibi sarsıntıların etkisiyle dağılmanın eşiğinde olan birlik üyeleri zoraki bir “mutlu aile tablosu" çizdi. Ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlar karşısında giderek gücünü yitiren AB üyeleri Palazzo dei Conservatori sarayında yapılan zirvede ortak bir deklarasyon imzaladı. Gelecek kaygısı içindeki AB'nin yeniden canlandırılması için yeni bir vizyon belirlenmesi amaçlanan zirvede İngiltere'nin eksikliğinin “toplantı salonundaki en büyük varlık" olduğu yorumları yapıldı. Geçen yıl yapılan referandumun ardından AB'den ayrılma kararı alan İngiltere, henüz resmi olarak birlikten çıkmadı ancak Roma'daki toplantıya katılmadı.



Frexit kapıda


Roma zirvesinin arka planındaki zorlu temalar arasında Brexit ve olası yeni ayrılıkların yanı sıra, Kuzey-Güney ve Batı-Doğu ülkeleri arasındaki kopukluklar, göç krizi, üye ülkelerde milliyetçiliğin yükselişi, terör saldırıları, euro bölgesindeki eşitsizlikler ve özellikle Güney Avrupa ülkelerindeki yüksek işsizlik oranları da yer alıyor. AB'de rkçılık, ayrımcılık, İslamofobi, yabancı düşmanlığı söylemlerini yoğunlukla kullanan siyasetçilerin oy oranlarıın yükselmesi de birlik için ayrı bir tehlike olarak görülüyor. İngiltere'nin Haziran 2016'da düzenlenen referandum sonucunda AB üyeliğinden ayrılma kararı (Brexit) almasının ardından, şimdilerde Avrupa'nın birçok ülkesinde benzer tartışmalar yaşanıyor. Brexit etkisi altına girme riski en yüksek ülkelerden biri olarak görülen Fransa'da çıkışı savunan aşırı sağın iktidara ulaşması halinde Frexit yaşanabilir. Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin Başkanı Marine Le Pen, “öldü ancak bunu kendisi henüz bilmiyor" dediği AB'den ayrılmayı vadediyor. Olası bir Frexit durumunda piyasaların dalgalanacağı, euronun sarsılacağı tahmin ediliyor. Analistler, Euro Bölgesi'nin ağır toplarından biri olan Fransa'nın AB'den ayrılmasının etkilerinin Brexit'ten çok daha ağır olacağı konusunda hem fikir.



Domino etkisi


AB'nin kurucu üyelerinden biri olan Hollanda da AB'den ayrılma tartışmalarına ev sahipliği yapıyor. Aşırı sağcı Özgürlük Partisi Greet Wilders 15 Mart seçimleri öncesinde ülkenin AB'den çıkarılması için referandum projesi üzerinde çalıştıklarını açıklamıştı. İtalya'nın AB'den ayrılması tartışmalarının ön cephesinde Beş Yıldız hareketi var. Beş Yıldız, Demokratik Parti'den sonra ülkenin ikinci en popüler partisi konumunda ve AB konusunda referandum talep ediyor. İtalya Euro Bölgesi içinde ikinci en yüksek kamu borcu olan ve yetişkinler arasında işsizlik oranı en yüksek ikinci ülke. Ekonomik büyüme gösteremeyen İtalya'nın başa çıkmaya çalıştığı sorunlar 'Brexit sonrası sıra İtalya'da mı?' endişesi doğuruyor.



  • Ekonomik kriz büyüyor
  • AB'den çıkışı uzun zamandır tartışılan Yunanistan, mevcut kurtarma paketinin uygulanması konusunda AB ve IMF'nin yoğun baskısı altında. 86 milyar euroluk kurtarma programı için taahhüt edilen kemer sıkma tedbirlerinin hayata geçirilmesi konusunda AB ve IMF ikna olmuş değil. Ülkede yeniden borç krizi yaşanması halinde Grexit tartışmalarının yeniden alevlenebileceği ifade ediliyor. Son zamanlarda Brexit akımı ile Avrupa Birliği'nden çıkan İngiltere'nin ardından Avrupa'da bir çok ülke AB'den ayrılma konusunu tartışmaya başladı. Bunun örneklerinden biri de Çek Cumhuriyeti'nde yaşanıyor. AB'nin küçük ülkeler için dezavantaj olduğunu belirten AB karşıtı gruplar referandum için dilekçe topluyor. İngilizler gelecek 10 yılda AB'den ayrılacak tek ülkenin kendileri olmadığını düşünüyor. 12 AB ülkesinde 13 bin yetişkinin katılımıyla yapılan bir ankete göre İngilizlerin yüzde 57'si 10 yıl içinde kendilerini başka ülkelerin takip edeceğini düşünüyor. Hollanda halkının yüzde 57'si, Fransızların yüzde 61'i, İtalyanların yüzde 64'ü de İngiltere dışında başka ülkelerin AB'den ayrılacağını tahmin ediyor. Kendi ülkelerinin İngiltere'yi takip edeceğini düşünenlerin oranı Hollanda'da yüzde 37, Danimarka'da ve İtalya'da yüzde 23, Polonya ve Romanya'da yüzde 22, Finlandiya'da yüzde 21.





Daha fazla exit istemiyorum


Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, genç işsizliğinin yüksekliği, aşırı sağın güç kazanması ve ayrılık çağrılarının artması hakkında AB'nin en iyi halinde olmadığını kabul ederek, Nexit (Hollanda), Oexit (Avusturya), Dexit (Danimarka) ve Frexit (Fransa) gibi bir başka kopuşun birliğin dağılması anlamına geleceğini belirtti. Juncker ayrıca Komisyon'un İngiltere'ye boşanma bedeli olarak 50 milyar sterlinlik bir fatura çıkartmasının bir ceza ya da yaptırım olmadığını ifade etti. Juncker, Financial Times'a yaptığı başka bir açıklamada ise “Avrupa Birliği çökerse, Batı Balkanlar'da yeni bir savaşınız olur" ifadelerini kullandı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarını açıklayan Juncker ABD'den, başka ülkelerin de AB'den çıkışını cesaretlendirmemesini istediğini söyledi.







Avrupa hasta


Roma Antlaşmaları'nın 60. yıldönümü töreni için Roma'ya gelen AB liderleri ile buluşan Papa Francesco Avrupa'nın yaşlılık hastalıklarından mustarip olduğunu söyledi. Papa, “Bugün artık uzayan insan ömründe 60 yıl olgunluğun zirvesidir, kendimizi sorgulamaya çağrıldığımız kritik bir yaştır. AB'nin de bugün kendisini sorgulaması, yaşın kaçınılmaz olarak getirdiği hastalıklarını tedavi etmesi ve yeni yollar bulması gerekiyor" diye konuştu. Konuşmasında Avrupa'nın duvar örme yaklaşımını eleştiren Papa “Önceki nesiller, bu zorla üretilen düşmanlığın izlerini yıkmayı arzuluyorlardı; şimdi ise zamanımızın 'tehditlerini', savaştan ve fakirlikten kaçan ve yalnızca kendileri ve sevdikleri için bir gelecek arayan kadın, erkek ve çocukların oluşturduğu uzun kuyruğu nasıl dışarıda tutabileceğimiz tartışılıyor" ifadelerini kullandı.


#Brexit
#Frexit
#Avrupa
7 yıl önce