Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, içeride talebi canlandırmaya ve bankaların kredi vermesini kolaylaştırmaya yönelik iki yeni tedbir alınacağını söyledi. Bir televizyon programına ve Şimşek, Fatih Üniversitesi'nde Kriz Sempozyumu'na katılan Şimşek, bu krizin Türkiye'ye özgü bir kriz olmadığını, Türkiye'nin krize katkısının sıfır olduğunu söyledi.
Şimşek, iç talebe yönelik olarak istihdamın yoğun olduğu sektörlerde süratle bazı adımlar atacaklarını kaydetti. Şimşek, mevcut durumda bankaların kredi vermekten imtina ettiklerini gördüklerini, bunu kolaylaştırmak için de bir proje üzerinde çalıştıklarını belirtti. Şimşek, “birkaç hafta içerisinde yeni tedbirleri açıklarız” ifadelerini kullandı.
Dünya ekonomisinde doğru adımlar atılması durumunda 2010'dan itibaren toparlanmanın başlayacağını kaydeden Şimşek, “Dünya normalleşmeye başlarsa kriz Türkiye'de çok hızlı bir şekilde biter. Bir de Türkiye'de hanehalkları borçları çok düşük. Toplam milli gelirin yüzde 12'si seviyesinde. Bu rakam Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 28, ABD'de ise yüzde 90” diye konuştu.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin sıkıntısının ise döviz likiditesi olduğuna işaret eden Şimşek, “Orada IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların yüksek kaynaklarla donatılması ve bunların kullandırılması lazım. Şu anda gelişmekte olan ülkeler sermayeye aç bırakılıyor. Bu ülkelere sermaye akışı çok azaldı” dedi. Türkiye'de iflas riskine karşı devlet tahvillerinin sigorta primlerinin düşük olduğunu ifade eden Şimşek, "Temellerimiz sağlamdır' derken bunu kastediyorduk' şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, sanayi üretiminin sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada düştüğünü belirterek, “Türkiye'de sanayi üretiminin azalmasındaki en önemli faktör dünyada talebin daralıyor olmasıdır' dedi. Şimşek, “Bu kriz dünyanın krizidir. Bunu telafi edecek Türkiye'nin üreteceği bir mekanizma yoktur.” diye konuştu. Şimşek, “Tabii bu yıl bütçe açığı da artacak, borçlanma ihtiyacı da artacak. Bu çok doğal çünkü gelirlerimiz düşecek” dedi. Bakan Mehmet Şimşek, bu dönemde özel sektörün taleplerinin sonu olmadığını belirterek, “Deniliyor ki 'efendim mümkünse vergi almayın, mümkünse hiçbir şey almayın, hatta eğer mümkünse cebimize biraz da para koyun' diyenler dahi oldu. Devlet tabii böyle olmaz” şeklinde konuştu. Şimşek, şunları kaydetti: “Bu dönemde reel sektörü tabii ki destekleyeceğiz ama bir yandan da orta uzun dönemde bütçe kredibilitesini de korumaya çalışacağız.” Şimşek, sanayi üretiminde ihracata dayalı sektörlerde büyük düşüş yaşandığını belirterek, stok tutmak istemediklerini söyledi. Şimşek, enflasyonun da düşüş trendinde olduğunu dile getirerek, “Türkiye'de banka batmadıysa, bu başlı başına başarıdır” dedi.
Belirsizliğini koruyan IMF ile görüşmelerde yeni bir sayfa açıldı. IMF Türkiye'ye ekonomi politikası ve reform önerilerinden oluşan yeni bir teklifler dizisini iletti. IMF'den yapılan açıklamada, IMF'nin Türkiye ile yeniden görüşmelere başlamaya hazır olduğu belirtildi. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek de, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) bazı konularda esneklik göstermeye başladığını belirterek, “Örneğin Gelir İdaresi konusunda esneklik göstermeye başladı. IMF çapraz vergi denetimi istiyor, bu talep bu dönemde uygun değil” dedi. Şimşek, IMF ile bir uzlaşmaya ulaşılması halinde, Türkiye'nin menfaatlerine uygun ve elini güçlendirecek programın yapılacağını da ifade etti.
