|

Döviz rezervi 114 milyar doları aştı

Bankalardaki mevduatın 298 milyar YTL'ye ulaştığını, dolara ilginin azaldığını ve net dış borç oranının düştüğünü belirten Devlet Bakanı Ali Babacan yeni hedefin tek haneli faiz olduğunu söyledi

Aa
00:00 - 16/07/2007 Pazartesi
Güncelleme: 00:58 - 16/07/2007 Pazartesi
Yeni Şafak
Döviz rezervi 114 milyar doları aştı
Döviz rezervi 114 milyar doları aştı

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, bankalardaki toplam mevduatın, 2002 yılı sonunda 129 milyar YTL iken 6 Temmuz 2007 itibarıyla 298 milyar YTL'ye ulaştığını belirterek, "Bu, Türkiye ekonomisine duyulan güvenin en somut bir göstergesidir" dedi.

DOLARA İLGİ AZALDI

Bankacılık kesiminde, Türkiye ekonomisinin geleceğine olan güvenin artması neticesinde, yabancı para cinsinden mevduat oranı düşerken, YTL cinsinden mevduat oranının artış gösterdiğinin altını çizen Babacan, "2002 yılında, toplam mevduatın yüzde 56'sı döviz cinsinden iken bugün toplam mevduat içindeki döviz cinsinden mevduatın oranı yüzde 36'ya gerilemiştir. Bu, Türkiye'de dolara ilginin azaldığı ve YTL'ye olan güvenin arttığının bir kanıtıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Kamunun borçlanma gereği azaldığı için bankaların topladığı kaynakları, daha verimli olan ekonominin kalkınmasına kullandırdıklarını ifade eden Babacan, "Aralık 2002'de, bankaların kullandırdığı toplam kredi miktarı 32,5 milyar YTL iken 6 Temmuz 2007 itibarıyla, bu miktar 6 kat artış göstererek 189 milyar YTL'ye ulaşmıştır" dedi. Tüketici kredilerininde de önemli düzeyde artışlar olduğunun altını çizen Babacan, 2002 yılı sonunda toplam 6 milyar YTL olan tüketici kredisi miktarının, 13 kat artış göstererek 6 Temmuz 2007 itibarıyla 77 milyar YTL'ye ulaştığını ifade etti.

Türkiye'de özel sektörün de katkısıyla, Merkez Bankası dahil toplam rezervlerin önemli ölçüde arttığını vurgulayan Babacan, şöyle devam etti: "Özel sektörün toplam döviz rezervi, 2002 sonu itibarıyla 9,9 milyar dolar düzeyindeyken Haziran 2007 sonu itibarıyla yaklaşık 5 kat artarak 46,6 milyar dolara çıkmıştır. Bunun neticesinde, Türkiye'nin toplam döviz rezervi de 114 milyar dolara ulaşmıştır."

Devlet Bakanı Ali Babacan, bir ülkenin dış borcunda önemli olan konunun, net dış borcun, o ülkenin Milli Gelir'ine oranı olduğunu ifade ederek, bu çerçevede, 2002 sonunda, Milli Gelir'e oranı itibarıyla yüzde 49 oranında olan net dış borcun, 2006 sonu itibarıyla, yüzde 27,4 oranına gerilediğini vurguladı.

HEDEF TEK HANELİ FAİZ

Türkiye'nin, tek haneli enflasyondan sonraki hedefinin, tek haneli faiz olduğunu bildiren Babacan, enflasyonda tek hanenin sağlandığını, bundan sonra faizde de tek hanenin sağlanması için gayret gösterileceğini söyledi. 2002 yılından bu yana, Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye miktarının düzenli bir artış içinde olduğuna dikkat çeken Babacan, Türkiye'de öngörülebilirliğin güçlenmesiyle, yabancı sermaye girişinin artacağını ifade etti.

Devlet Bakanı Babacan, "Yıl sonu itibarıyla, doğrudan yabancı sermaye girişinin 20 milyar doların oldukça üstünde olacağını tahmin ediyoruz" dedi. Bakan Babacan, 2004-2007 döneminde Dünya Bankası ile yürütülen 'Ülke Destek Stratejisi'nin" (CAS), Haziran sonu itibarıyla sona erdiğini kaydetti. yatırım yaptığını söyledi.

IMF kısa, AB uzun vadeli çıpa oldu

Türkiye'nin, iki önemli çıpasının olduğunu vurgulayan Babacan, IMF'nin kısa vadeli politikalar açısından bir çıpa olduğunu, Avrupa Birliği'nin ise Türkiye açısından uzun vadeli bir çıpa olduğunu ifade etti. AB'nin, Türkiye'nin 15-20 yıl sonrasındaki durumunun öngörülebilirliği açısından önemli olduğuna dikkat çeken Babacan, uzun vadeli ve kalıcı sermaye girişi için AB sürecinin büyük önem taşıdığını kaydetti. Babacan IMF ile mevcut Stand-By düzenlemesinin Mayıs 2008'de biteceğini hatırlattı.


17 yıl önce