Döviz kurunda son günlerde görülen yükselişi Rusya’da yaşanan krizle bağdaştırma çabalarına ekonomi çevrelerinden tepki geldi. Türkiye’nin attığı adımlarla bölgesinde bir enerji koridoru haline geldiği haberlerinin yoğunlaştığı sırada, iç ve dış basındaki haber ve yorumlarda Türk ekonomisini ruble kriziyle ilişkilendirme çabaları dikkat çekti. Bu haberlerin temel dayanak noktası ise, son birkaç gündür döviz kurunda yaşanan artış oldu.
Türk-Rus İş Konseyi Onursal Başkanı Turgut Gür, son dönemdeki gelişmeleri “Batılı ülkeler ve Rusya arasında karşılıklı restleşmeler ayyuka çıktı. Kriz adeta geliyorum dedi” sözleriyle özetledi. Turgut Gür, “Geçen yıl 1 dolar 36 ruble paritesindeyken; şimdi 80 rubleye yani yüzde 100’ü aşan bir devalüasyona ulaştı. Rusya’daki sıcak para çıktı, yatırımlar durdu, dolarla borçlanan ithalatçının malının değeri yüzde yüz arttı. Rus özel sektörünün dış borçlarının da fazla olduğunu düşünürsek ülkede bir panik havası hakim” dedi. Gür, Batı ve Rusya arasında derin bir kriz beklemediğini söyledi.
Turgut Gür, karşılıklı çıkarlara dikkat çekerek “1997 yılında Rusya krizine çok benziyor şimdiki durum. Bana kalırsa her iki taraf da restleşmeyi belli bir süre sonra kesecektir. Çünkü, Çin, Hindistan ve Rusya üçlüsünde ABD tahvilleri var. 'Canımı yakarsan, canın yanar' diyebilir. En fazla tahvil bu üç ülkede ve herhangi bir oynaklık ve karşı hareket ABD borsasını sarsar” dedi.
Petrolün varil fiyatındaki düşüşte Batılı ülkelerin Rusya’yı zor durumda bırakma amacının aşikar olduğunu anlatan Gür şunları söyledi: “Moskova yönetiminin 500 milyar dolarlık geliri var. Bunun 120 milyar doları ham petrolden geliyor. Hal böyle olunca, Putin’i sıkıştırmanın en etkili yollarından biri onu enerji gelirinden mahrum etmek gibi görünüyor. Özellikle Putin doğalgaz kartını her fırsatta oynarken.” Türk müteahhitlik hizmetlerinin ve farklı sektörlerin olumsuz etkilenebileceğini ancak bizim ekonomik kriz yaşamamızın başka bir şey olduğunu ifade eden Gür, şunları söyledi: “Ben Moskova’dan takip ediyorum gelişmeleri. Ruble üzerinden yapılan anlaşmalarda da Türk şirketleri zor durumda kalabilir.”