Ancak Ay çiftinin pes etmeye hiç niyeti yoktu. Doktorlarının tavsiyesi üzerine başvurdukları Kadın Hastalıkları ve Doğum – Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Atahan Güven tarafından, anne karnındaki 650 gram ağırlığındaki Ali Mehdi'nin göğüs boşluğunda, birikmiş olan suyun boşaltılması, bu sayede henüz 1-1.5 santim çapında olan akciğerinin sağlıklı gelişmesi için bir ucu göğüs boşluğunda diğer ucu göğüs kafesinin dışında, 5-6 milimetre çapında, yani toplu iğne başı kalınlığında tüp takıldı. İki ucu açık olan tüp sayesinde bebeğin akciğer çevresinde birikmiş olan sıvı bebeğin içinde bulunduğu suya boşaldı. Türkiye'de ancak bu konuda deneyimli olan Perinatoloji uzmanı tarafından gerçekleştirilebilen yöntem sayesinde Ay çiftinin bebekleri Ali Mehdi'nin hayatı kurtuldu. Ay çifti şimdi 7 aylık olan Ali Mehdi'nin hiçbir sağlık sorunu yaşamadıklarını belirterek, “ Ali Mehdi'nin doğumdan sonra minik bir operasyonla göğsündeki tüp çıkartıldı. Yavrumuzun hayatı kurtulunca dünyaya adeta yeniden gelmiş kadar mutlu olduk.” diyerek sevinçlerini dile getirdiler.
Trabzon'a rutin testleri yaptırmaya giden Ümmü Gülsüm Ay'a uygulanan ultrason muayenesinde bebeğinin burnunun gelişmediği ve ensesinin kalın olduğu söylendi. Ardından Down Sendromu olup olmadığının belirlenmesi için amnio sıvısı alınıp, test yapılacağı belirtildi. Ancak Ümmü Gülsüm Ay, “bebeğim özürlü de olsa, onu doğuracağım” diyerek testin yapılmasını kabul etmedi.
Büyük bir üzüntü içinde bu kez düzenli kontrollerini yaptırdığı Gümüşhane'deki hekimine giden Ümmü Gülsüm Ay'a ultrasondaki görüntünün yanlış yorumlandığı, bebeğinde Down Sendromu riski olmadığı söylendi. Ancak ortada başka ciddi bir sorun vardı; bebeğinin akciğerinin çevresinde su toplanmıştı. Bu sorun kimi bebeklerde kendiliğinden geçse de kimilerinde müdahale olmadığı takdirde akciğerin gelişimini önleyerek bebeğin anne karnında veya doğum sırasında hayatını kaybetmesine yol açıyordu. Bir anda dünyaları adeta başına yıkılan Ay ailesi, Türkiye'de bu sorunun tedavi edebileceği belirli merkez ve doktorların olduğunu öğrenince, rahat bir nefes aldı.
Ay çifti, yaptıkları araştırmalar sonucunda zaman kaybetmeden anne karnında bebeklere müdahale konusunda tecrübeli olan İstanbul Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum – Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Atahan Güven'e başvurdular. Prof. Dr. Melih Atahan Güven yaptığı detaylı muayene sonucunda aileye, bebeğe ait kromozom bozukluğunu ekarte etmek için bebeğin suyundan alarak (amniyosentez) kromozom tayini yapılması gerektiğini belirtti. Amniyosentez işlemi sırasında aynı iğle ile bebeğin akciğerini çevreleyen sıvı da bir miktar boşaltıldı. Yapılan test sonucunda bebeğe ait kromozomlarda problem görülmediği tespit edildi. Prof. Dr. Melih Atahan Güven, her 4 bebekten birinde suyun tekrar birikebildiğini, böyle bir durum söz konusu olursa, bu kez bebeğin göğsüne iki ucu açık, 5-6 milimetre kalınlığında, yani mercimek tanesi büyüklüğünde 'tüp' yerleştireceklerini söyledi.
Korkulan oldu ve Gülsüm Ay 24 haftalık hamileyken, yapılan muayenede bebeğinin akciğerinin çevresinde tekrar su biriktiği ortaya çıktı. Yine zaman kaybetmeden İstanbul'a giden Ay çiftinin bebeklerinin göğüs boşluğuna anne karnındayken 5-6 milimetrelik tüp yerleştirildi. Bu tüpün konulmasındaki amaç, bebeğin akciğerini çevreleyen sıvının boşaltılması ve akciğerlerinin sağlıklı gelişmesiydi. Ancak işlem oldukça riskliydi, çünkü en ufak bir hata organ yaralanmasına, hatta bebeğin anne karnında yaşamını yitirmesine veya erken doğum gerçekleşmesine neden olabilirdi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum – Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Atahan Güven, uyguladıkları yöntemi şöyle anlattı: “Uygulamadan önce anne adayının karın cildine ağrının hissedilmemesi için ağrı kesici yapıldı. Önce, tüpün içinden geçeceği yaklaşık 1cm kalınlığında, yani mercimek çapındaki bir iğne, anne karnında uygun bir yerden ultrason eşliğinde cilde uygulandı.
Ardından, iğneyle karın cildinden bebeğin su kesesi içine ve devamında bebeğin göğüs kafesine geçilerek, akciğer ve göğüs duvarı arasındaki sıvı dolu alana girildi. Girilen bu iğnenin içinden her iki ucu açık ve kıvrık olan, toplu iğne başı büyüklüğünde (5-6 mm çapında) kıvrılabilir bir tüp geçirilip, bir ucu göğüs boşluğu içinde diğer ucu ise bebeğin cildi dışında kalacak şekilde yerleştirildi. Bu işlemle bebeğin akciğeri çevresinde birikmiş olan sıvının bebeğin içinde bulunduğu suya (amniyon sıvısı) boşalması sağlanarak bebeğin akciğer gelişimi sağlandı. Böylelikle de Ali Mehdi'nin hayatı kurtulmuş oldu.
•Anne karnındaki bebeğin akciğerlerinin çevresinde su toplanmasına “fetal hidrotoraks” deniliyor.
•Yaklaşık 15.000 doğumda bir gözlenen ve genellikle 30. hamilelik haftasından önce meydana gelen bu tablo, bebeğe ait lenf sisteminin yetersiz gelişimiyle ilgili olabileceği gibi, akciğerle ilgili problemler veya kromozom anomalisinden de kaynaklanabiliyor.
•Bununla birlikte, birçok olguda altta herhangi bir neden yatmadan da akciğer çevresinde sıvı toplanabiliyor. Kimi bebeklerde sorun tedavi olmaksızın geçerken, kimilerinde ise tedavi gerekiyor.
•Eğer ek bir organ sakatlığı yoksa ve de bebeğin kromozomlarında problem mevcut değilse, anne karnında torakal şant (göğüs boşluğuna tüp konması) işlemi bu konuda deneyimli bir Perinatoloji Uzmanı tarafından gerçekleştiriliyor. Bu işlemde amaç bebeğin akciğerlerinin anne karnında gelişimini sağlayarak doğum sonrasında sıkıntıya girmesini önlemek.
