2001 yılında 200 polisle Yeni Şafak gazetesini basan dönemin işkenceci polis müdürü Adil Serdar Saçan'ın yargılandığı davanın geçtiğimiz haftaki duruşmasında duruşma savcısı, davanın düşürülmesi yönünde mütalaa vermiş, mahkeme heyeti de duruşmanın bir hafta sonra görülmesine hükmetmişti. Geçtiğimiz günkü duruşmasında davayı karara bağlayan mahkeme, skandal bir karara imza atarak davanın düşürülmesine karar verdi. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya mağdur müşteki Hayrettin Köktaş'ın yanısıra sanık Ayhan Mimaroğlu, Kemal Karademir ve sanık avukatları katıldı.
Duruşmada söz alan Hayrettin Köktaş, daha önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek maruz kaldığı işkenceyi kısaca anlattı. O dönem Yeni Şafak Gazetesi'nde çalışan Köktaş, “Gözlerim kapatıldıktan sonra bir süre koridorda dolaştırıldım. Merdivenlerden indirildiğimi hatırlıyorum sonra bir odaya girdik. Üzerimdeki bütün elbiseler çıkarıldı. Yere yatırıldım. Ellerim ve ayaklarım ayrı ayrı bağlandı. Kasılmalardan dolayı el ve ayak bileklerimde iz bırakılmaması için oraya sünger veya bez parçası koydular. Hayalarım sıkıldı. İşkence bu şekilde yapıldı” dedi.
13-17 Eylül 2001 tarihleri arasında işkenceye uğrayan Göktaş, 2011 yılı içerisinde Adil Serdar Saçan'ın da aralarında bulunduğu 10 emniyet personelinden şikayetçi oldu. Duruşma savcısı mütalaasını verdiği geçtiğimiz duruşmada olayın 17 Eylül 2011 itibariyle zaman aşımına uğradığı görüşünü belirtti. Mahkemeye müdahil olan tarafları dinleyen mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme, davanın açıldığı tarihte zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek, davanın düşürülmesine karar verdi. Uzmanlar 'işkence' davasının 'insanlığa karşı işlenen suçlar' kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, zaman aşımının sözkonusu soruşturmada işletilmemesi gerektiğini belirtiyor.
