Belçika’nın doğusundaki Heusden-Zolder ve Houthalen-Helchteren’de pazar günü Nevruz kutlamaları sırasında PKK yandaşları iki Türk gencine saldırdı. 16 ve 17 yaşındaki iki gencin ailesi linçe göz yumulduğunu söyledi. İki gencin ailesi Yeni Şafak’a konuştu.
‘Türk müsünüz?’ deyip saldırdılar
17 yaşındaki H.K.’nin babası C.K., “Oğlumun okulu Avrupa Parlamentosu’na gezi düzenledi. Ben gitmesini istemedim ama öğretmenler kızıyor diye gitmek istedi. Parlamento gezisinden sonra yemek yiyeceklermiş, bizim çocuklar oruçlu olduğu için 3 saat serbest zaman vermişler. Oruç oldukları için fazla uzaklaşmamışlar. Parlamentonun önündeki otobüs durağında oturmuşlar. PKK bayrakları ile eylem yapan kalabalık bir grup görmüşler. Alandaki görevlilerden birisi ‘Siz Türk müsünüz?’ diye sormuş. Çocuklar evet deyince, eylem yapanlara kafa sallamış. Bir grup gelmiş çocuklara saldırmış” dedi.
Ambulans üç saat sonra geldi
Belçikalı bir kadının çocukları ofisine aldığını söyleyen C.K., “Alanda bir polis varmış. Polis çocukların önüne geçmiş, polise de saldırmışlar, biber gazını almışlar. Polisin yüzüne sıkmışlar. Oğluma, arkadaşına vurmuşlar, tekme atmışlar. İlk saldıranların ardından kitleler halinde o bölgeye gelmeye başlamışlar. Yani o kadın geç kalsa, çocuklarımızı linç edeceklermiş. ‘Türklere ölüm’ diye bağırmışlar, zaten bu eylem de izinsizmiş. Alana gelen ambulansa saldırmışlar. Saat birde olay oluyor, ambulans alana dörtte giriyor. Bu eyleme müdahale etmediler, üç saat yaşananlara göz yumdular” diye konuştu.
Müdahalede geç kaldılar
Çocukların hastaneye kaldırıldığını ancak hastanenin acilinin dolu olduğu gerekçesiyle ilk müdahalenin yapılmadığını belirten C.K., “Korkudan hastanede bile kalmak istemediler. Bir ömür boyu travma ile yaşayacaklar. Psikolojileri bozuldu. Çocuklar şu an ne konuştuklarının bile farkında değiller. Tuhaf şeyler anlatıyorlar. Konsolosluğu aradık, hukuki süreç başlayacak. Belediye gösteriye izin vermemiş ama üç-dört saat göz yummuş izinsiz gösteriye. İki Belçika vatandaşı çocuk PKK tarafından rehin alınmış, bir Belçika polisi yine onlar tarafından yaralanmış ancak Belçika müdahale etmemiş. Böyle bir şey olabilir mi?” ifadelerini kullandı.
PKK’lılardan değil çocuklardan ifade aldılar
16 yaşındaki E.T.’nin annesi M.T. ise, “Çocuklar eylemden haberdar değiller. Kendi aralarında Türkçe konuşurken, oradan birisi çocuklara ‘Türk müsünüz?’ diye sormuş. Çocuklar onay verince, elini kaldırıp arkasındakilere işaret yapmış gelin diye. Çok kalabalık bir grup bu iki çocuğa saldırmışlar. O bölgede olan bir kadın çocukları ofisine alıyor. Ambulans alana üç saat boyunca gelmiyor, çocuklar darp edilmiş halde, kan revan içinde üç saat orada bekliyorlar. Güvenlik çok zayıfmış zaten. Çocuklar bu süreç içerisinde altı defa ifade veriyor polislere. Biz bunu dün öğrendik. Brüksel’de alınan ifadelerin hiçbirisi kayıt altına alınmamış. Hastanede karşıladık çocukları. Yüzlerinde ayak izi vardı, ezmişler. Kulağı çok kötü oğlumun. Hem fiziksel hem psikolojik olarak çöktü oğlum” şeklinde konuştu.
Vandalların büyük oyunu
Seçim öncesi Avrupa’da Türklere yönelik bölücü örgüt sempatizanlarının saldırıları artarken Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) yetkilileri olayların doğrudan Türkiye’nin yapacağı sınır ötesi operasyonlar ile ilgisinin olduğunu söyledi.
Belçika sokaklarında pazar gününden bu yana PKK militanları, Türklere ve Türklere ait iş yerlerine, sivil toplum kuruluşlarına, camilere saldırıyor, yakıp yıkıyor, terör estiriyor. Bu saldırılar sırasında onlarca Türk vatandaşı da ciddi şekilde yaralandı. PKK militanları Belçika sokaklarında âdeta Türk vatandaşı avına çıkmış durumda. Belçika’daki PKK’lıların yanı sıra Avrupa’nın farklı ülkelerinden binlerce PKK militanı, örgütün verdiği talimat doğrultusunda organize bir şekilde Belçika’ya taşınıyor. UID yetkilileri Belçika, Almanya ve ardından İsviçre’de sahneye çıkan PKK militanlarının eylemlerinin doğrudan Türkiye’nin yapacağı sınır ötesi operasyonlar ile ilgisinin olduğuna dikkat çekti.
Organize bir hareket
UID Üyesi Köksal Kuş, olayların birbirinden bağımsız olaylar olmadığını söyledi. Kuş, Belçika’daki olayların başladığı yerin milliyetçi, muhafazakâr Türklerin yoğun yaşadığı bir bölge olduğunu belirterek, “Birileri PKK paçavraları, APO pankartları ile bizim insanlarımızın yoğun yaşadığı semtin içerisinde slogan atarak geziyorlar. Millet uyarıyor bunları. Gerginlik çıkıyor. Belçika’da PKK’lı yoğunluğu yok, bu sebeple Almanya’dan destek istiyorlar. Daha sonra Almanya’dan kalabalık bir grup Belçika’ya geçiyor. Bu olayların ardından Almanya’da örgütleniyorlar, gece yakıp, yıkmak için Türk vatandaşların yoğun olduğu yerlere gidiyorlar ama vatandaşlarımız hazırlıklı. Karşılık veriyorlar. Belçika polisi müdahale ediyor. Bu olaydan bir gün sonra da Almanya’da Hannover’deki Türk Konsolosluğu’nu taşlıyorlar. Bir kıvılcım, bir emir bekliyoruz diye de zaten daha önceki gösterilerinde söylüyorlar. Bu organize bir hareket. Daha büyük olaylar başlatma derdindeler. Türkiye’nin başlatacağı sınır ötesi operasyonlar ile bağlantısı olduğunu düşünüyoruz. Nasıl engelleyebiliriz derdindeler” dedi.
Molotof atanlar Almanya'ya geçti Türk gençleri gözaltına alındı
UID Belçika Bölge Başkanı Enis Çimen de, eylemlerin sınır ötesi operasyonlar ile olan ilişkisine dikkat çekti. Çimen, “Siz belki Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzeyinde bizi bitirebilirsiniz. Ama biz Avrupa’da istediğimizi yaparız. Avrupa’da etkiliyiz mesajı vermeye çalışıyorlar. Olay, Nevruz kutlamasından gelen birkaç kişinin taşkınlığı değil. İki araba, Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerde terörist başının pankartları, paçavralarını sallayarak eylem yapıyor. Onlara gösterilen tepkilerin ardındın iki üç otobüs daha o bölgeye geliyor. Bunun planlı bir eylem olduğunu gösteriyor. Olayları kendileri başlattıktan sonra suçu Türk gençlerine atıyorlar. Sanki Türk gençleri PKK sempatizanlarına saldırmış ve onlar buna karşılık vermiş gibi davranıyorlar. Bu olayların ardından iki Türk gencinin gözaltına alındığını öğrendik. Otobüsle gelip molotof atanlar, ellerini kollarını sallayarak Almanya’ya döndüler, kendilerini korumaya çalışan Türk gençleri gözaltına alındı” diye konuştu.
Aşırı sağı yükseltiyor
Olayların ırkçı partilerin yükselişine yol açacağını vurgulayan Çimen, “Aşırı sağın oy oranı yüzde 50’nin üzerinde. Avrupa’nın çeşitli ülkelerde ırkçı partiler ya iktidarda ya iktidar ortağı ya da oy oranlarını yükseltmiş durumda. Bunun yanı sıra Türkiye seçimlerine yönelik bir kargaşa ortamı yaratmak da isteniyor olabilir. Siz zaten her seçim kavga ediyorsunuz seçimden sonraki dönemde de böyle kavga ettiniz. Türkiye’deki problemi buraya taşıyorsunuz, ben sonraki seçimlerin Belçika’da yapılmasına izin vermiyorum denildiği takdirde krize yol açar” ifadelerini kullandı.
Güvenliğimizi Belçika'dan talep ediyoruz
AB’nin inisiyatif alması gerektiğini söyleyen Çimen, “Belçika’da 20’nin üzerinde STK’nın katıldığı bir basın açıklaması yapıldı. Orada güvenliğimizi sizlerden talep ediyoruz dedik. Belçika’da yaşayan Türklerin yüzde 70’i çifte vatandaş. Aynı demokratik haklara onlar da sahip. Belçika makamlarının ve AB makamlarının buna el atması gerekiyor. Tüm AB’nin tanımış olduğu terörist listesinde olan bir örgütten bahsediyoruz sonuçta. Bu söylemler ciddiye alınmalı. Önlem alınmazsa olay çok farklı boyutlara taşınabilir. Bu alelade basit bir olay değil, bunu ciddi okumak ve önlem almak lazım” şeklinde konuştu.
Kargaşa ile DEM’in oyunu artıracaklar
“Bir süre önce Türkiye yaptığı operasyonda PKK’nın gençlik yapılanmasından sorumlu bir liderini öldürdü. Ben bu olayı onunla bağdaştırıyorum. Çünkü bu protestolara katılanların büyük bir çoğunluğu genç. Bu kaos ortamı Avrupa’nın da işine geliyor. Sağ partinin olayları sadece bu olaylar ile bile arttı. Türkiye’deki seçimler için de bu olay PKK’nın işine geliyor. Çünkü oy kullanmayı planlamayanlar bu olaylar ile sandığa gitmeye karar verecek. Bu da DEM’in oyunu artıracak.”
