|

O görüşmeden haberim vardı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu’nun 2013 yılında Pensilvanya’ya gitmesinin bilgisi dahilinde olduğunu söyledi. Erdoğan, “Benden bu konuda izin alarak oraya gitmiştir. Fakat Cumhurbaşkanımızla bu konuyu görüştüler mi doğrusu bilmiyorum. Zaten izin alması gereken makam benim” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 12/05/2015 Salı
Güncelleme: 00:48 - 12/05/2015 Salı
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya ve Belçika ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilere önemli açıklamalar yaptı. Almanya ve Belçika ziyaretlerindeki heyecan ve coşkuyu iyi gördüğünü ifade eden Erdoğan, Almanya'daki toplantı için Fransa sınırında küçük bir yerin seçilmiş olduğunu ancak Belçika'da çok coşkulu bir gurbetçi kitlesine hitap etmenin memnuniyet verici olduğunu ifade etti.



(Kenan Evren'in vefatı) Konuyla ilgili olarak cumhurbaşkanlarının defni ile ilgili Dışişleri Bakanlığımızın “törenler nasıl yapılır, kimler nasıl katılır ya da katılmaz ve ölen bir cumhurbaşkanın ailesinin tasarrufları ne kadardır?” belirlenmiş. Edindiğim bilgiye göre aile, Ankara'daki devlet mezarlığında defnini istiyor. Ve şu anda devlet tören noktasında ailenin de arzu etmesi halinde yapılacak bir törendir. Cumhurbaşkanlığı yaptığı için böyle bir hakkı var. Bizler de döndükten sonra tekrar bir değerlendirmemizi yapacağız. Nihai kararımızı da ondan sonra vereceğiz. Salı günü yurtdışından misafirlerim var. Şu an katılmak gibi bir düşüncem yok. Ama Cumhurbaşkanlığı makamı adına temsilen bir arkadaşım törene katılır.




MİLLİ GÜVENLİKLE İLGİLİ


(Fethullahçı Terör Örgütü) MGK biliyorsunuz 'legal görünüm altındaki illegal terör örgütleri' ifadesini kullandı. Hükümetimiz de gerekli yerlere bunun bildirimlerini yaptı ve tekrar MGK'da hazırlanan taslak ile Kırmızı Kitabı tüm bakanlıklar, ilgili kurumlar gözden geçirdiler. Ve gözden geçirildikten sonra riyasetimdeki Bakanlar Kurulu'nda değerlendirme yapıldı. MGK Sekreterliği son halini tekrar Başbakanlığa gönderdi ve son hali de bugün yarın gelmiş olacak ve böylece Kırmızı Kitaba girmiş olacak. Kırmızı Kitaba girdikten sonra burada yargı mercilerinin de bakışı değişecek. Çünkü bu milli güvenlikle ilgili bir durum.



MÜCADELE DEVAM EDECEK


Burada dünyada silahlı terör örgütleri olduğu gibi silahsız terör örgütleri de var. Bu silahsız örgütlerin de kendilerine göre stratejileri, taktikleri var. Bunlar benzer şeyleri hep yapmışlar. Ve kendilerinden ciddi manada yaka silkmiş insanlar. Bu mücadelede süreç başladı. Yargıda olanları takip ediyoruz. Bu ülkenin tarihinde yargı mensuplarından savcı veya hakim hiç tutuklanan oldu mu? Bu farklı bir olay. Burada bu tutuklama süreci muhtemelen diğerleriyle devam edebilir. Görünen o.



İSPAT ETSİNLER


Adana ve Hatay'daki TIR'larla ilgili Batı'nın yaklaşımını savunan bazı köşe yazarlarımız var. Ben Cumhurbaşkanı olarak söylüyorum: Hiç kimse kalkıp “MİT, El Kaide'ye silah gönderdi" diyerek, bu tür iftiralar atarak, istihbarat teşkilatımızı zan altında bırakamaz. Eğer haysiyetleri varsa, ispatla mükelleftirler. Bayırbucak'ta senin soydaşların olacak ve onlar bomba altında olacaklar, onlara insani yardım dahi ulaştıramayacaksanız. MİT görevini yapmış, ancak bu görevini yerini getirirken önü kesilmeye kalkışılmıştır.



GÜL'LE GÖRÜŞTÜLER Mİ BİLMİYORUM


(Davutoğlu'nun Pensilvanya'ya gitmesi) Bizim bu noktada kelime yanlışına düşmemiz doğru olmaz. Ahmet Bey'in Pensilvanya'ya gitmesinden benim bilgim var. Benden bu konuda izin almıştır ve oraya gitmiştir. Fakat Cumhurbaşkanımızla bu konuyu görüştüler mi doğrusu bilmiyorum. Kaldı ki zaten oraya gitmesi konusunda izin alması gereken makam benim. Hem genel başkanı olduğum partinin bir mensubu olması aynı zamanda da o dönemde başbakan olmam hasebiyle.



GİTMEYECEKSİNİZ DEDİM


O aralar zaman zaman bizim milletvekillerimizi Pensilvanya'ya götürme adeti başlamıştı. Bazen bakan da götürüyorlardı. Tezgah derin, hedefler farklı, bunlar muhtemelen daha sonraki günlere yönelik adımlardı. Tabi bir dönemden sonra ben arkadaşlara 'Pensilvanya'ya gitmeyeceksiniz' demeye başlamıştım. Çünkü rahatsız olmuştum. Fakat Ahmet Bey'in gidişi hatta hatta Zafer (Çağlayan) Bey de gitmiştir. Bunlar benim bilgim dahilindeydi. Tabi bu iyi niyetlerimizin hiç biri karşılık bulmamıştır. Ahmet Bey döndükten sonra görüşmenin içeriğini bana anlatmıştı. Görüşmenin içeriğini söylemem doğru olmaz. Abdullah Bey'le aralarında ne geçmiştir bilmiyorum. Ama dediğim gibi benim bilgim dahilinde gitmişti.





Ekonomi olumlu sinyaller veriyor


(Ekonomiye yönelik spekülasyonlar) Türkiye'nin ekonomisinin kötüye gittiğine inanmıyorum. Geçenlerde sanayi üretimleriyle ilgili açıklama yapıldı yanılmıyorsam: 4,6. Bu bir defa sanayi büyümesi için bir sinyaldir. 2015 yılının seçimden sonraki süreçte çok daha farklı bir şekilde ekonomide olumlu sinyaller verdiğine inanıyorum. İhracatımızın daha da artacağına yönelik sinyaller ortada. Kaldı ki şu anda bir istikrar ve güven iktidarı oluşursa bu zaten Türkiye'yi farklı bir şekilde çekim alanı haline getirir. Uluslararası yatırımcılar özellikle istikrara ve güvene koşuyorlar. Eğer bir ülkede istikrar ve güven varsa o ülkeye gelip yatırım yapılır. Her iki tarafta da yaptığım konuşmada İtalya ve İngiltere'yi örnek verdim. Şu an Belçika'da sıkıntı var. Niye? Çünkü son iki seçimde hükümet kurmakta ciddi sıkıntılar çektiler. Birisinde 157 gün sürdü, öbüründe 500 küsür gün sürdü. Bir koalisyon hükümetinin kurulması bu kadar zaman alırsa o ülkede istikrar olur mu? Olmaz. İtalya getirdi, yasal mecburiyet kurdu. Ne dedi? Yüzde 40'ı aşan tek başına iktidar olacak.



İNGİLTERE'DE ÜÇ LİDER İSTİFA ETTİ


Bu seçimden sonra öyle zannediyorum ki İngiltere'de adamlar bunu yaptı. Bir şey ortaya çıktı. 1 saat içerisinde 3 tane siyasi partinin genel başkanı istifalarını verdi. Bu çok çok önemli bir ders. İngiltere'de böyle bir adımın atılması ve bu tür kararlar verilmesi suretiyle genel başkanların çekilmesi örnek. Önümüzdeki süreç dünya siyasetinde bizi çok farklı örneklerle karşı karşıya bırakacaktır.



Diyanet'e saldırı gayri ahlakidir


(Diyanet'e yönelik saldırılar) Oldukça hassas olan bu kuruma yapılan saldırılar gayrı ahlakidir. Diyanet işleri Başkanlığı bu konuya dört dörtlük cevap verir. Siyasetçi, istediği kuruma ve kişiye istediğini söyleme hürriyetine sahipse, o kurum da kendisini yasalar ve hukuk içerisinde savunma hakkına sahiptir. Diyanet İşleri de benim kendisini savunduğum kadar kendi kendisini savunacaktır. Kürtçe Kur'an meali ile ilgili de yalan söylüyorlar. Elimdeki Kur'an meali Kürtçe'dir. Binlercesi Diyanet İşleri'nce bastırılmış, Doğu ve Güneydoğu'ya gönderilmiştir. Dürüst olun yalan söylemeyin… Yıllarca Kürt kardeşlerimizi bu yollarla aldattılar, hala da bu yollarla aldatmaya gayret ediyorlar. Şu anda Güneydoğu'da açtığımız ve açmakta olduğumuz havalimanına karşı takındıkları tavırlar da önemlidir. Yüksekova'daki havalimanını iki yıl önce açacaktık ancak iş makinelerinin yakılması, müteahhitlerin tehdit edilmesi ve kaçırılması gibi nedenler yüzünden proje gecikti. Şu anda ismi, 'Selahaddin Eyyübi Havalimanı' olarak belirlendi. Çok yakında da açılacak.



Sınırımızda etnik proje peşindeler


Suriye'yle ilgili konuya gelince Kobani konusunda hükümet olarak bizim gösterdiğimiz - ki o dönem başbakandım- hassasiyeti kimse göstermedi. Cumhurbaşkanı olduğum zamandan itibaren de takipçisi oldum. Peki, şu an Kobani'de kim var? Yaklaşık 60 bin kişi var. Onlar da bizden geri dönenler. İşte şimdi bunun istismarını yapıyorlar. Kobani'de artık neredeyse Arap kalmadı. Yani bölgede çok farklı metot uygulanıyor. Bu Afrin'den başlıyor, Kobani ve Kamışlı'ya doğru gidiyor. Şu anda hedefleri bu noktaları birbirine bağlamak. Orada belli bir etnisite oluşturma gayretindeler. Şimdi Amerika bunu yeni görmeye başladı.



Reyhanlı sınamaydı


(Bölgedeki mezhepsel tartışma) Bu sadece Batı destekli değil. Burada Türkiye'yle ilgili olan da farklı ülke veya bölgelerin de etkisi var. Yani bu noktada biz oldukça hassasız. Bu hassasiyetimizi çeşitli istihbari araştırmalarla da gösteriyoruz. Ama bu bir vakıa. Reyhanlı olaylarını yaşadık biliyorsunuz. Bunlar sıradan olaylar değil. Reyhanlı olaylarını Türkiye kısa sürede atlattı. Ama o bir sınamaydı. Peki, onun bağlantısı neredeydi? Suriye'deydi. Suriye'den Hatay'a böyle bir düzenleme yapıldı ve Reyhanlı'da istenmeyen bir olay ne yazık ki gerçekleşti.



Esed rejimi güç kaybediyor


(Suriye ile savaşa gireceğiz iddiası) Bu tür iddiaların ortaya atılması, bunların devlet yönetiminden çok uzak olduklarını gösteriyor. Bu iddia doğru değil. Suudi Arabistan, Türkiye, Katar ve koalisyon güçlerinin elbette bazı çalışmaları var. Eğit-donat çerçevesinde bir çalışma. Ama Suriye'de ne tür bir takvim izlenecek onu önümüzdeki aylar belirleyecektir. Suriye'de şu an zaten muhalifler her geçen gün güç kazanıyor. Rejimse güç kaybediyor bunu da görmek lazım. Şüphesiz ki muhaliflerin bu güç kazanımında bölgedeki dost ülkelerin onlara desteği var. Bu destek devam etmezse muhalif güçlerin başarılı bir şekilde bunu sürdürmesi mümkün değil. Türkiye olarak biz de bu kadar uzun bir sınırımız olan Suriye ile kendimizi emniyete almamız gerekiyor. Bununla ilgili tedbirlerimizi almış vaziyetteyiz.



Meydanı boş mu bırakayım?


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon'da Atatürk Alanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti. Türkiye'nin dalgalanmak, 2023 hedeflerine ulaşmak için rüzgar beklediğini kaydeden Erdoğan, “İnşallah yeni Türkiye'yi de milletimle, Karadeniz'le, Trabzon'la birlikte inşa edeceğiz” dedi. Millet için gezdiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: “Ben bunlardan mı izin alacağım? Milletim bana izin değil, görev verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ne dedim ben size? Türkiye'yi de dünyayı da dolaşacağım. Niye? Hedeflerimizi anlatmak için geziyorum. İstiyorlar ki meydana boş bırakayım, istedikleri gibi at oynatsınlar. Yok öyle yağma.” Erdoğan, çocukları konusunda bir kısım medyada yer alan haberlere de tepki gösterdi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Yazıyorlar, çiziyorlar vesaire. 'Şu vakıfta var, bu vakıfta var'. Tabii olacaklar. Sizden mi izin alacağız? Benim evlatlarım, bu ülkenin vatandaşı değil mi? Bu ülkenin vatandaşı. Sosyal faaliyetlerde de bulunacaklar, iş de yapacaklar. Yeter ki devlette iş yapmasınlar. Olay bu kadar. Ben buna önem veriyorum. Asla bu konuda biz, bazı yandaş gazetelerin, şunların, bunların yazdıklarına bakmayız.”







#erdoğan
#Fethullahçı Terör Örgütü
#mgk
#Tayyip Erdoğan
9 yıl önce