|

Rehinelerin aileleri bayram sevinci yaşıyor

IŞİD tarafından Irak'ın Musul kentinde rehin alınan ve Türkiye'ye getirilen konsolosluk görevlilerinden komiser Said Coşkun'un ailesi adeta bayram sevinci yaşıyor.

Aa
00:00 - 20/09/2014 Cumartesi
Güncelleme: 09:39 - 20/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Rehinelerin aileleri bayram sevinci yaşıyor
Rehinelerin aileleri bayram sevinci yaşıyor

Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından Irak'ın Musul kentinde rehin alınan ve Türkiye'ye getirilen konsolosluk görevlilerinden komiser Said Coşkun'un ailesinde sevinç hakim.

Günün erken saatinde iş yerini açan baba Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlu ve diğer arkadaşlarının serbest bırakılmasına çok sevindiklerini söyledi.

Türk rehinelerin serbest bırakıldığı haberini sabah namazından sonra aldıklarını anlatan Coşkun, eşi Sultan Coşkun'un duruma çok sevindiğini ve diğer oğlu ile Ankara'ya gitttiğini ifade etti.

"Şimdi çok mutluyuz. Sadece biz değil Türkiye mutlu"

Oğullarına kavuşacak olmanın mutluluğunu tarif edemediklerini söyleyen Coşkun, şöyle konuştu:

"Oğlum, 4 yıldır özel harekat polisi olarak görev yapıyordu. 70 günlüğüne Musul'a gitmişti. 11 Haziran'da yaşanan olayı öğrendik ve o günden bu yana gözümüze hiç uyku girmedi, dünyamız yıkılmıştı. Şimdi ise çok mutluyuz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'na ve diğer ilgililere teşekkür ediyorum. Bizlere bir bayram sevinci yaşattılar. Allah devletimizden, milletimizden razı olsun. Her gün televizyonda haberlere bakıyorduk. Acaba ne zaman serbest kalacaklar diye. Oğlum Sait'in çocukları da burada çok zor günler yaşadı. Şimdi çok mutluyuz. Sadece biz değil Türkiye mutlu."

Ticari Ateşe Mehmet Argüç'ün ailesi

Mehmet Argüç'ün (63) Kayseri'de Melikgazi ilçesine bağlı Gesi Mahallesi'nde oturan ağabeyi Erol Argüç (80), beklemeyle geçen bir sürecin ardından kardeşi ve diğer görevlilerin sağ salim Türkiye'ye getirilmiş olmalarından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.

Sabaha karşı Mehmet Argüç'ün çocuklarının kendisini arayarak babalarının kurtarıldığı haberini verdiğini anlatan Argüç, "Haberi duyduğumda ağlamaya başladım. Biz dört kardeşiz en büyükleri de benim. Annem babam öldükten sonra kardeşlerime babalık da yaptım. Mehmet'in sadece abisi değil aynı zamanda babasıyım" diye konuştu.

Kardeşi rehin alındığı günden bu yana televizyonda haber izleyemediğini belirten Argüç, bu sürecin ne kadar zor geçtiğini anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini vurguladı.

"Artık haberleri gönül rahatlığıyla izleyebiliyorum"

IŞİD'in yaptığı katliamları bildiği için kötü bir haber alma korkusu nedeniyle haberleri takip edemediğini dile getiren Argüç, şöyle konuştu:

"Özellikle de IŞİD konusu geçtiğinde hemen televizyonu kapatıyordum. Yeğenlerim sabaha karşı arayınca televizyonu açarak haberleri izlemeye başladım. Çok şükür kardeşim kurtuldu artık haberleri de gönül rahatlığıyla izleyebiliyorum. Çaresizce elimiz kolumuz bağlı bekliyorduk. Devletimize güvendik, sağolsunlar onlar da canlarımızı bize getirdi."

Geçmiş olsun dileklerini iletmek için arayan yakınlarıyla konuşurken de göz yaşlarına hakim olamayan Argüç, "Bunlar sevinç gözyaşları, Allah bir daha bize böyle acılar yaşatmasın" dedi.

Öztürk Yılmaz'ın yakınları

Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ın annesi ve babasının Bursa'daki komşuları, konsolosluk görevlilerinin ülkeye getirilmesinin sevincini yaşıyor.

Öztürk Yılmaz'ın babası Şerafettin ve annesi Anahanım Yılmaz'ın evinin bulunduğu Osmangazi ilçesi Dikkaldırım Mahallesi Hatıra Sokağı'nda ikamet eden vatandaşlardan emekli öğretmen Ahmet Raufoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görevlilerin rehin alınmasından sonra büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi.

Komşuları olarak Şerafettin ve Anahanım Yılmaz'a yardımcı olamamaktan da üzüntü duyduklarını belirten Raufoğlu, şöyle konuştu:

"Yıllardan beri beraber, bir arada yaşıyoruz. Konsolosumuz kaçırıldıktan sonra ailenin düzeni bozuldu. Yardım etmeye çalışıyorduk ama ne yapabilirdik ki bizi aşan bir konu. Aşağı yukarı 2-3 ay oldu. Onlar burada doğru düzgün kahvaltı bile yapamıyordu. Bütün sokaktaki komşular üzüldü ama onlara yardımcı olamadık. Neden olduğunu anlayamadık. Bunlar insan değil. İnsanları kaçırıyorlar. Bunların aileleri, çocukları var. Şimdi de böyle Türkiye'ye getirildiklerini yeni haber aldık. Hepimiz sevindik. Bayram ediyoruz. Bir kardeşimiz sevindi, onun sevincine ortak oluyoruz. Hükümetimize de teşekkür ediyoruz. Gayret ettiler, insanları bu sıkıntıdan kurtardılar. İnşallah bir daha tekrar etmez."

Raufoğlu, Öztürk Yılmaz'ın annesi ve babasının daha önce Ankara'ya gittiği için şimdi evlerinde kimsenin bulunmadığını anlattı.

Erol Raufoğlu da müjdeli haberi alınca çok sevindiklerini ve mutlu olduklarını dile getirerek, "Yaklaşık 20 yıldır burada komşuyuz. Ailesi çok sıkıntı çekti, biz de çektik. Bu müjdeli haberi alınca çok sevindik ve mutlu olduk" dedi.

Vildan Kanyılmaz ise konsolosluk görevlilerinin Türkiye'ye getirilmesinin ülke için hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

Başkonsolos'un annesi ve babası adına mutlu olduklarını bildiren Kanyılmaz, "Ailesi için inşallah bundan sonra hep birlikte bir ömür diliyorum. Rabbim bundan sonra böyle bir şeyi kimsenin başına getirmesin" ifadesini kullandı.

Sinan Demir, ailenin çok zorluk çektiğini, merak ve endişeyle onların Türkiye'ye dönüşünü beklediğini aktararak, şimdi ise hep birlikte büyük sevinç yaşadıklarını ifade etti.

10 yıl önce