İstanbul-Üsküdar'da boş bir arazide yapılan kazıda bulunan 247 kurusıkı tabancayı polislerin gömdüğü iddiasının ardından tüm şüpheler Ergenekon kumpası kuran Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üzerinde yoğunlaştı. Ocak 2009'da Hatay Saklıbahçe, Ankara Zir Vadisi, Ankara Gölbaşı, Nisan 2009'da da İstanbul-Poyrazköy'de yapılan kazılarda, Ergenekon davalarınnın temel dayanağı olan çok sayıda el bombası, silah ve mühimmat ele geçirilmişti.
Burhaniye Mahallesi Dördüncü Murat Sokağı'ndaki boş arazideki kazılar dün de devam etti. Polis ekiplerince kepçeyle yapılan kazıda, birkaç kurusıkı tabancaya ait parçalar ortaya çıktı. Kullanılamaz durumdaki parçaları incelenmek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kriminal laboratuvarına götürüldü. Bu arada, yapılan ilk incelemede iki tabancanın namlusunun değiştirildiği belirlendi. Özel incelemeye alınan bu silahların bir eylemde kullanılıp kullanılmadığı araştırma sonucu ortaya çıkacak.
Yaklaşık 3 saat süren kazı sona ererken, arazinin hemen yanındaki Hilal Apartmanı'nda oturan görgü şahidi bir kadının, evinin balkonundan sarf ettiği sözler hareketliliğe neden oldu. İsmini açıklamayan kadın, silahların 2009 yılında polisler tarafından gömüldüğünü öne sürerek, “Kazı çalışmaları gündüz saatlerinde başladı. Getirdikleri malzemeleri gömdükten sonra üzerini kapattılar, silindirle iyice bastırdılar. Biz ne gömüldüğünü anlamadık. Bir daha da hiç gelmediler” dedi. Polis, görgü tanığı kadının bilgisine başvurdu. Bu şok iddia üzerine şüpheler, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına Ergenekon kumpası kuran Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) çetesi üzerinde yoğunlaştı. Olayla ilgili başlatılan geniş çaplı soruşturma sürüyor.
Ergenekon davası kapsamında 9 Ocak 2009'da Ankara Gölbaşı ile Hatay Saklı Bahçe'de yapılan kazılarda cephanelikler ortaya çıkartılmıştı. Ankara Zir Vadisi'nde 12 Ocak 2009'daki kazıda topraktan adeta mühimmat fışkırmıştı. İstanbul-Poyrazköy'de Nisan 2009'da yapılan kazılarda, 15 adet dolu lav silahı, 6 adet boş lav silahı ve 14 adet el bombası bulunmuştu. Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Poyrazköy'de bulunan 45 silahın hiçbirinin TSK'ya ait olmadığını söylemişti. Sonradan o silahları Fetullahçı Terör Örgütü'nün kumpas için yerleştirdiği ve aynı serilerde oldukları iddia edilmişti.
