|

Hadid Suresi ilk 6 ayeti okunuşu, anlamı ve fazileti

Hadid Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 57. suresidir ve 29 ayetten oluşmaktadır. İsmini 25. ayette geçen ve demir anlamına gelen "hadid" kelimesinden alır. Hadid Suresi'nin ilk 6 ayetinde Allah'ın kudreti, ilim ve hikmeti, gökleri ve yeri yaratması, diriltmesi ve öldürmesi, evvel ve ahir olması, zahir ve batını bilmesi gibi sıfatları anlatılmaktadır. İşte Hadid Suresi'nin ilk 6 ayetinde Allah'ın kudreti, ilim ve hikmeti, gökleri ve yeri yaratması, diriltmesi ve öldürmesi, evvel ve ahir olması, zahir ve batını bilmesi gibi sıfatları anlatılmaktadır.

13:17 - 30/04/2024 الثلاثاء
Yeni Şafak
Hadid Suresi’nin İlk 6 Ayeti Okunuşu - Hadid Suresi İlk 6 Ayet Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı ve Meali
Hadid Suresi’nin İlk 6 Ayeti Okunuşu - Hadid Suresi İlk 6 Ayet Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı ve Meali

Hadid Suresi'nin ilk 6 ayeti imanın temellerini, Allah'ın kudretini ve yüceliğini ve müminlerin sorumluluklarını vurgularken imanın temel unsurlarını açıkça ortaya koyar. Hadid Suresi, tevhid, iman, cihad ve ahiret gibi önemli konularda bilgiler içeren bir suredir. İşte Hadid Suresi ilk 6 ayet okunuşu, Türkçe anlamı ve meali.

Hadid Suresi'nin İlk 6 Ayeti Arapça Okunuşu

1.Sebbeha lillahi ma fiyssemavati velardı ve huvel'aziyzulhakiymu.

2.Lehu mulkussemavati vel'ardı yuhyiy ve yumiytu ve huve 'ala kulli şey'in kadiyrun.

3.Huvel'evvelu vel'ahıru vezzahiru velbatınu ve huve bikulli şey'in 'aliymun.

4.Huvelleziy halekassemavati vel'arda fiy sitteti eyyamin summesteva 'alel'arşi ya'lemu ma yelicu fiylardı ve ma yahrucu minha ve ma yenzilu minessemai ve ma ya'rucu fiyha ve huve me'akum eyne ma kuntum vallahu bima ta'melune besıyrun.

5.Lehu mulkussemavati vel'ardı ve ilellahi turce'ul'umuru.

6.Yuliculleyle fiynnehari ve yulicunnehare fiylleyli ve huve 'aleymun bizatissuduri.

Hadid Suresi İlk 6 Ayet Türkçe Anlamı ve Meali

Hadid suresi ilk 6 ayet okunuşu, Türkçe anlamı ve mealini inceleyecek olursak eğer şu şekildedir:

1. Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

2. Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnızca O'nundur. Diriltir, öldürür. O her şeye hakkıyla gücü yetendir.

3. O, ilk ve sondur. Zâhir ve Bâtın'dır. O, her şeyi hakkıyla bilendir.

4. O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş'a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

5. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Bütün işler ancak ona döndürülür.

6. Geceyi gündüze sokar, gündüzü de geceye sokar. O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.

Hadi Suresi ilk 6 ayetin tefsiri

Evrendeki bütün varlıkların Allah’ı tesbih ettiklerinin belirtilmesini takiben, O’nun eşsizliğini ve benzersizliğini gösteren niteliklerine dikkat çekilerek bu tesbihin gerekçesi sayılabilecek bir açıklama yapılmaktadır: O, üstün güç ve engin hikmet sahibidir (azîz ve hakîmdir); göklerde ve yerde mutlak egemenlik O’nundur; O, hem hayat verme hem hayatı sona erdirme kudretini haizdir ve gücünün yetmeyeceği iş yoktur; O, evvel ve âhir, zâhir ve bâtındır, ilmi her şeyi kuşatmıştır; belli hikmetlerle gökleri ve yeri yaratmıştır, kendisi ise zamandan ve mekândan münezzehtir, ama her yerde hâzır ve nâzırdır. Yerde ve gökte cereyan eden her şeyi ve yapılanları görmektedir. Göklerin ve yerin egemenliği öylesine O’nundur ki onların ve oralarda bulunanların âkıbetine hükmedecek olan da yalnız O’dur ve bütün işler dönüp dolaşıp O’na varır. Kulların içinde yaşadığı zamanın gece ve gündüz şeklinde dilimlere ayrılması da O’nun kudretinin eseridir, dolayısıyla O’ndan gizlenebilecek hiçbir şey yoktur. O kalplerin derinliklerinde bulunanları dahi bilmektedir. Tesbih, kısaca, bir yandan şuurlu varlıkların iradî olarak Allah Teâlâ’nın her türlü noksanlıktan uzak olduğunu söz ve davranışlarla ortaya koymaları diğer yandan da evrendeki bütün varlıkların ilâhî yasalara zorunlu olarak boyun eğip O’nun hükümranlığını itiraf etmeleri anlamına gelir (ayrıca bk. İsrâ 17/44).

3. âyette zikredilen “evvel, âhir, zâhir, bâtın” isimleri Hz. Peygam­ber’in, Allah’ın doksan dokuz isminin sayıldığı “esmâ-i hüsnâ” ile ilgili hadisin yanı sıra, onun şu şekilde başlayan bir münâcâtında da yer alır: “Allahım! Sen evvelsin, senden önce olan yoktur; sen âhirsin, senden sonra da hiçbir şey yoktur. Sen zâhirsin, senden daha açık ve üstün olan yoktur; Sen bâtınsın, senden daha gizli ve senden öte hiçbir şey yoktur...” (Müslim, “Zikr”, 61; Tirmizî, “Da‘avât”, 19). Bunların anlamları kısaca şöyledir: a) Evvel: Allah Teâlâ kadîmdir, ezelîdir; varlığının başlangıcı yoktur; O, her şeyin başlangıcı ve başlatıcısıdır. b) Âhir: Allah Teâlâ bâkidir, ebedîdir; varlığının sonu yoktur; her şey sonludur ve sonunda O’na ulaşmak üzere vardır. c) Zâhir: Allah Teâlâ’nın varlığı ve varlığının kanıtları, kudretinin eserleri açıktır. O açıkta olanları bilir; üstündür, yücedir, hikmet sahibidir. d) Bâtın: O’nun zâtının mahiyeti gizlidir, yaratılmışlarca bilinemez; gözler O’nu göremez, akıllar O’nu idrak edemez, muhayyileler O’nu kuşatamaz. O ise bütün gizlilikleri bilir, her şeye nüfuz eder (bilgi için bk. Bekir Topaloğlu, “Âhir”, “Bâtın”, “Evvel” maddeleri, DİA, I, 542, V, 187, XI, 545). Âyeti “O evveldir, âhirdir, zâhirdir, bâtındır” veya “O evvel, âhir, zâhir ve bâtındır” şeklinde de çevirmek mümkündür; meâlde, “ve” bağlaçlarının rolüyle ilgili olarak Zemahşerî’nin yaptığı açıklama (IV, 63-64) esas alınıp bu isimlerden ilk ikisiyle son ikisi arasındaki bağı belirginleştiren bir tercüme yapılmıştır. İbn Âşûr ise bu yaklaşımı isabetli bulmaz (bk. XXVII, 363; bu konudaki bazı mâna incelikleri ve kelâm problemleri hakkında bilgi için bk. Râzî, XXIX, 209-214; Allah’ın gökleri ve yeri altı günde yaratması ve arşa istivâ etmesi hakkında bilgi için bk. A‘râf 7/54; “gökten inen ve ona yükselen” ifadesi için bk. Sebe’ 34/2; Allah’ın geceyi gündüze, gündüzü geceye katması hakkında bk. Âl-i İmrân 3/27).


#Hadid Suresi
#Hadid Suresi anlamı
#Hadid Suresi ilk 6 ayeti
٪d يوم قبل