Estetik işlemler daha güzel görünmek ya da tedavi olmak amacıyla yapılıyor. Peki günümüzde yapılan estetik işlemlerin başarılı olup olmadığını sadece görsellikle mi değerlendireceğiz? Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Övünç Akdemir ile estetikte sınıfta bırakan durumları konuştuk.
Ameliyat oldum nefesim daraldı, deniyorsa, bu durum başarılı bir işlem göstergesi değildir. Hastaya ikinci bir ameliyat gerekebilir.
Karın germe işlemi
Karında siyaha yakın morluk ya da siyahlaşma varsa işlem hatalı olmuş olabilir. Hasta karın derisini kaybetme ihtimali ile karşı karşıya kalabilir.
Göbek deliğinin ameliyattan sonra yok olması gibi bir durum söz konusu değildir. Bu durum, hastanın burun ameliyatında bir burun deliğinin yok olması gibi bir tabloya benzer.
Göbek küçültme ameliyatından sonra delikte morarma ve siyahlaşma görülürse göbek deliği kaybedilebilir.
Göbek deliği etrafında kızarma ve ısı artışı varsa ve akıntı geliyorsa da bu bir enfeksiyon göstergesidir.
Memede üç haftayı geçen şeffaf renkte akıntı varsa silikon yırtılmış olabilir. Memede ağrılı şişme var ise, kan birikmesinden şüphelenilmelidir. Bembeyaz renkli süt gibi akıntı varsa da, çoğunlukla memenin dikiş yerinden bir enfeksiyon kaptığının bir göstergesidir. Şeffaf olan akıntılar da slikonda bir sorun olduğunu gösterir.
Meme başı beyazlıyorsa, eskiye göre morarma ve şişme varsa toplardamar ya da atardamar kaynaklı sorunlar olabilir. Hastanın meme başını kaybetme ihtimali vardır.
*Doktorun hastasına ameliyatla ilgili birkaç seçenek sunması gerekir. Bu seçenekler ışığında yapılacak işlemle ilgili kararı hasta ve hekim birikte vermelidir. Sadece doktorun kararı ile işlem yapılmamalıdır.
*Doktorun o ameliyat ile ilgili sunduğu birden çok seçenekten hangisini neden yapamadığını da izah etmesi gerekir. (Gerekli cihazımız yok ya da tecrübemiz
yok gibi…)
*Burun estetiğinden önce bilgisayarda çizilen buruna kavuşma ihtimali yok denecek kadar azdır. O nedenle bu çizim şekil belirlemede kriter değildir.
Beslenme Uzmanı Canan Aksoy, “Oyun çağındaki çocuklar 20 dakikada bir su tüketmeli. Çocuk susadım demeden su içirilmeli. Bu konuda ailelere büyük görevler düşüyor" diyor
ve şunları vurguluyor:
7-8 yaşındaki kız ve erkek çocuklarının sıvı gereksinimi 1 litredir. 9-13 yaş grubundaki kız çocuklarının ortalama sıvı gereksinimi 2 litre iken erkek çocukların ise 2,2 litre'dir. İdrar çıkışları azalan ve idrar rengi koyulaşan, fiziksel hareketliliği yavaşlayan, ağız kuruluğu gelişen, zamansız uykusu gelen çocuklarda hafif veya orta şiddette sıvı kaybı gelişmiş olabilir. Yetişkinlere göre susuzluktan daha fazla etkilenen çocuklarda az su tüketiminin sadece fiziksel değil, konsantrasyon düşüklüğü ve öğrenme güçlüğü gibi zihinsel sorunlara da yol açtığı görülebiliyor.
