İsrail’in, Filistin topraklarını işgali üzerinden 70 yılı aşkın bir süre geçti. Bu süre zarfında Filistinli kardeşlerimize ve topraklarına yönelik sık sık yapılan haince saldırılar sebebiyle bir kulağımız daima Gazze’deydi. Ancak son beş aydır Gazze’de şiddetin boyutu katlanarak artıyor. Ve 7 Ekim’den bugüne böylesi haince bir işgale tanık olmak tüm dünya için giderek zorlaşıyor. Dünyanın dört bir yanında soykırıma karşı duran pek çok yazar, çizer ve sanatçı ise Filistin mücadelesini ses olmak için çalışıyor, üretiyor. 2023 yılının Ekim ayında başlayan ve 31 binin üzerinde masumun şehadete kavuştuğu bu soykırımı önce ülkemize sonra tüm dünyaya duyurmak adına bir yayın katkısı da geçtiğimiz haftalarda Erdem Yayınları’ndan geldi.
Özgür olana dek gündem filistin
Melike Günyüz’ün genel yayın yönetmeni olduğu yayınevi, 41 çizer ve 16 yazarı Filistin hakkında tarihe bir not düşmek için Filistin Hikâyeleri “Denizden Nehre Kadar Özgür Filistin” isimli kitapta buluşturdu. 57 ismin yazıları ve çizgileriyle katkı sağladığı kitap, Fatma Hazal Türkkol editörlüğünde, Ayşe Sevim ve Dilek Yaşar Erdoğan tarafından hazırlanmış. Kitapta yer alan hikâyeler Filistin, denizden nehre kadar özgür olana dek gündemini değiştirmeme kararında olan tüm kalplere hitap ediyor. Hikâyeler, kimi zaman şehitlerin kimi zamanda Gazze’de bulunan mekânların eşyaların dili ile anlatılıyor. Anlatılanlar, bu soykırımın şahidinin yalnızca insanlar olmadığını da gözler önüne seriyor.
Siyonistlerin tek bildiği öldürmek
Ömrü kitabını tamamlamaya yetmeyen bir anne ve yazar adayı Huda Al-Sosi, iki yaşında şehadete eren Hamoudi, ailesinin şehadet haberini aldığında elinde Al Jazeera mikrofonuyla bu zulmü dünyaya duyurmaya çalışan Wael El-Dahdouh, Gazzeli ressam, şehit annesi ve artık kendisi de şehit Heba Zagout bizlere birer sayı olmadıklarını kendi ağızlarından anlatıyorlar. Cennete şehit taşıyan bir dondurma arabası, Gazzeli çocukların cıvıltısını özleyen duvarları yıkılmış bir okul, dibi bile kuruyan çatlak bir su deposu ve tuğlaları ailesine mezar taşına dönüşen bir ev “Siyonistlerin tek bildiği öldürmektir ama biz buradayız, evimizde. Bir yere gitmiyoruz” diyerek bizlere olan biteni aktarıyor.
