Rusya, Suriye'de ağanını bastıktan hemen sonra 2 Ekim'de ani ve yoğun şekilde Bayırbucağı'na ve Hama'ya havadan saldırdı. Bayırbucak Türkiye'nin Suriye'deki simgesi. Hama ise Suriye'de Sünnilerin simgesi (Hafız Esed 1982'de 60 bin kişiyi burada katletmişti.)
Şimdi Rusya artık rejimin yapmadığını yapmaya başladı ve Suriye'nin kuzeyine gelen yardım konvoylarını imha ediyor. Bugüne kadar 5 kez bu konvoylara saldırdı. Artık alt yapıya, hastanelere saldırıyor, Suriye'nin içinde de operasyonları yaygınlaşıyor.
Rusya, Esed rejiminden önce Himeymim havaalanını aldı, sonra Hamani askeri havaalanını şimdi ise Humus'un en büyük askeri havalanını kullanıyor. Yakında Halep, Kuveyris gibi havalanlarını da kendine alacaktır. Rusya neredeyse Suriye'ye bedelsiz el koyuyor. Şam'ı hiç kurşun sıkmadan bir Ortodoks merkezine çevirecek, çünkü merkez orası. Malula gibi, Hz. İsa'nın kullandığı dilin hala konuşulduğu yerlerde de, rejim orada kiliselere saldırıp suçu Özgür Suriye Ordusu'na atmıştı, aynı şeyi yapacak. Rusya'nın en ileri teknoliji ile donatılmış Moskova savas gemisi ve S-400'lerin yerlestirilmesi, bununla beraber neredeyse tüm Karadeniz ve Akdeniz'deki Rus savaş gemileri Lazkiye ve Tartus limanlarında konuşlanırken, Jable de bir denizaltı limanı inşa ediliyor.
Şu an 8 bin Rus askeri danışmanı Suriye'de ve yakında onbinlercesi gelecek. Belki onlar da İranlılar gibi nasılki Hz. Zeynep iki kez şehit düşmesin bahanesini öne sürerek nasıl Şam'a geldiyse, Putin de kendi halkını Hz. İsa'nın yurdunu elde etmek için halkını mukaddes savaşı için öne sürecek ki, ölümler meydana gelince halkı ona hak versin ve karşı çıkmasın.
Evet, bu şekilde Suriye'deki Ortodoksları da sevindirecek belki de kendi safına çekecek, belki de Grozni'de yaptığı gibi Suriye'nin siyasi geleceğini onlarla beraber sürdürecek. Putin'in sadece bir askeri zafer peşinde olduğunu düşünmüyorum, aynı zamanda yeni bir Haçlı seferinin peşinde.
Acaba Batılı ülkeler bunun farkında değil mi? Hani Batı'da kiliseler, Ortadoğu karışmadan, kan dökülmeden Hz. İsa dönmez diyorlardı ya! Batı bunun için mi seyirci kalıyor. Ukrayna'da ve Kırım'da gösterdiği hassasiyeti göstermiyor. Öyle ki Rus savaş uçağının düşüşü onları şaşkına çevirdi.
Suriye halkının yarısı göçe zorlandı. Türkiye'de 2,5 milyon, Lübnan, Ürdün ve diğer Arap ülkelerinde de 3 milyon Suriyeli bulunuyor. Şimdi Avrupa'ya gelenlerden Hıristiyan olanları kabul ediyor, geri kalanları ise türkiye'ye geri göndermeye çalışıyor. Türkiye'yi kamp koordinatörü olarak kullanmak istiyorlar.
Suriye'de ne Sünni ne de Nusayri kaldi. Birbirimizi aptalca öldürüyoruz. Nüfusu Müslüman olan İran ile öldürüyorlar bizi. Zaten diğer Arap ve Müslüman ülkeleri henüz varlık dahi gösteremiyor. Katar ne yapsın? Nüfusu İstanbul'un bir mahallesi kadar. Bundan sonra Suriye bölünse de bölünmese de ne fark eder. Ayı ülkenin üzerine oturdu bir kere. Artık kim nefes alabilir? Önce halkı ve muhalifleri Grozni'de yaptıkları gibi tarayıp susturacaklar ve geri kalan halka da göz dağı verecek. Eğer direnmeye devam edersek daha fazla asker yığacak. Nasıl olsa ölenlerin hepsi Müslüman.
Putin'in umrunda mı?
Sünnisi, Alevisi, Dürzisi, hepsinin ortak düşmanı Putin.
