|

Kanserden korkmayın

Dünyada, her yıl yaklaşık 15 milyon kişi kansere yakalanıyor. Kanserdeki artış hızına bağlı olarak gelecek 10 yılda, 20 milyon yeni kişiye kanser tanısı konulacağı öngörülüyor. Kanser tedavilerinde son 10 yıldaki gelişmeler ise hastaların yaşam süresi ve kalitesini de önemli ölçüde etkiliyor. 2000 yılından önce 3 kanser hastasından yalnızca birinin şansı varken, günümüzde artık 3 hastadan ikisi kanserden kurtulabiliyor.

Yeni Şafak
07:30 - 24/05/2015 Pazar
Güncelleme: 09:45 - 24/05/2015 Pazar
Yeni Şafak

Tüm kanser türleri içinde; meme, akciğer ve prostat kanserinden sonra en sık görülen sindirim sistemi kanserlerinin ise erken evrede çoğu zaman belirti vermeme gibi bir özelliği bulunuyor. Vücutta başka organlara yayıldıktan sonra bulgular verebilen bu kanserler için geçen 10 yıl öncesine göre çok farklı cerrahi teknikler uygulanabiliyor. Sindirim sistemi kanserlerinde geçmişte ameliyat şansı bulunmayan hastalar, günümüz modern cerrahi yöntemleri sayesinde iyileşme olanağı buluyor.



Prof. Dr. Alihan Gürkan yönetiminde gerçekleştirilen Genel Cerrahi Sempozyumu'nda, ABD Cleveland Kanser Merkezi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi'nden, katılan bilim adamları, sindirim sistemi kanserlerinde günümüz kanser cerrahisi yaklaşımlarını masaya yatırdı. Akra Barut Otel'de 23 Mayıs 2015 Cumartesi günü gerçekleştirilen Cerrahi Sempozyumu'na; Cleveland Klinik bünyesinde çalışmalar yürüten Dr. Federico Natalio Aucejo, Dr. Eren Berber, Dr. Bassam Estfan, Dr. R. Matthew Walsh'ın yanı sıra; Memorial Sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Prof. Dr. Akın Yıldız, Prof Dr. Dr. Saim Yılmaz, Dr. Sezer Gürer ve Dr. Selman Sökmen katıldı.



Hasta ömrü 20 yıl önceye göre 3 kat uzadı


Sindirim sistemi kanserlerinde geçmişe oranla cerrahide, modern teknikler sayesinde çok büyük başarılar elde edilebildiğinin altını çizen Prof. Dr. Gürkan, “ABD'de her yıl 100 binden fazla kişiye kalın bağırsak kanseri teşhisi konuluyor ve yaklaşık 50 bin kişinin yaşamı de bu hastalık nedeniyle tehdit altına giriyor. 20 yıl öncesine kadar herhangi bir cerrahi uygulanmayan vakalarda, yeni teknikler sayesinde hastaların ömrü en az 3 kat arttı. Karaciğer kanseri veya karaciğere metastaz yapmış kalın bağırsak kanserinde genellikle herhangi bir işlem yapılamazken; bu hastaların kemoterapi, radyoterapi veya benzer tedavilerden yararlanma oranı çok azken; artık hastaların 5 yıl ve üzerinde yaşam süreleri çok artmıştır” açıklaması yaptı.



Kalın bağırsak ve karaciğer tümörlerine aynı anda cerrahi


Yeni teknikler sayesinde karaciğere yayılmış kalınbağırsak tümörlerinde de hastaların yaşama oranının %37-60 arasında değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Gürkan, karaciğerin en çok metastaz aldığı kalınbağırsak kanserleri; stresli yaşam, kötü beslenme ve büyük şehir yaşamının getirdiği risklerden kaynaklanıyor” dedi. Kolon kanserlerinde metastız riskine de vurgu yapan Prof. Dr. Gürkan, “Kalın bağırsaktaki tümörler karaciğer başta olmak üzere, akciğerler ve karına da yayılabilir. Cerrahların ameliyat etmekten çekindiği ve hastaların yaşamını yitirmesine yol açan bu tümörler, günümüzde modern cerrahi teknikleri sayesinde karaciğerden ya da diğer organlardan başarılı bir şekilde çıkarılabilmektedir” şeklinde konuştu.



Türkiye'de ameliyat başarısı dünya ile aynı düzeyde


Prof. Dr. Gürkan, kalın bağırsak tümörlerde uygulanan cerrahiler hakkında şu bilgileri verdi: “Kalınbağırsak tümörlerinin en önemli risklerinden biri, tümörün başlangıçta hastaların sadece % 25'inin karaciğerine metastaz yapmasına karşın, 3 yıl içinde bu oranın %75'e yükselmesidir. Son 20 yılda özellikle karaciğer naklinde kazanılan cerrahi deneyimin yanı sıra, yeni kemoterapi ilaçların da geliştirilmesiyle birlikte hastalığın başka organlara yayılımı konusunda ciddi adımlar atılmıştır. Türkiye'de de bu tür kompleks ameliyatlar başarıyla yapılabilmekte; özellikle kapalı (laparoskopik) operasyonların yaygınlık kazanması ile hastalar operasyondan çok kısa süre sonra normal yaşamlarına dönebilmektedir.”



Pankreas kanserinde laparoskopik cerrahi dönemi


Son dönemde cerrahideki en önemli gelişmelerden birinin laparaskopik yani kapalı cerrahi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gürkan, bu cerrahinin pankreas gibi çok zor ulaşılan bir organın kanseri için de kullanılabilir olduğunu söyledi. Laparoskopik cerrahinin hastaya sağladığı ayrıcalıkları da dile getiren Prof. Dr. Gürkan, “Hastaların normal yaşantılarına hızlı bir şekilde dönmesi ve kemoterapi, radyoterapi gibi bir sonraki tedavi aşamasına başlanabilmesi çok önemli bir gelişmedir” diye konuştu.





#Prof. Dr. Alihan Gürkan
#Kanser cerrahisi
#Kanser
#Cleveland Klinik
#Genel Cerrahi Sempozyumu
#ABD
9 yıl önce