|

Ergin Günçe şiirinde lirizm

Sezai Karakoç''un ''Kırık bir Verlaine var bu çocukta'' dediği Ergin Günçe''nin ilk baskısı 1988''de yapılan toplu şiirleri Türkiye Kadar Bir Çiçek YKY tarafından yeniden okuyucu karşısına çıkarıldı. Ömer Yalçınova, genel olarak Günçe şiirini özel olarak da Günçe şiirindeki lirizmi ele alıyor.

Ömer Yalçınova
00:00 - 1/09/2014 Pazartesi
Güncelleme: 20:35 - 1/09/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Ergin Günçe şiirinde lirizm
Ergin Günçe şiirinde lirizm

Ergin Günçe''nin toplu şiirleri, Türkiye Kadar Bir Çiçek ilk 1988''de yayımlanmış. Hakkında epey bir yazı çıkmış. Yazıların neredeyse hepsinde Ergin Günçe şiirinin siyasi ve lirik olduğu söylenmiş. Kitabın yeni baskısı dolayısıyla soralım: Peki gerçekten öyle mi?

Ergin Günçe şiirine dair yapılan siyasallık tespiti doğrudur. Zaten kendisi 1960''larda şiir yazmış biri. O yıllarda yazılan şiirler arasında siyasi olmayanını bulmak zor. Tabii diğer yönlerden olduğu gibi Ergin Günçe, siyasi yönüyle de çağdaşı şairlerden ayrılır. Ergin Günçe''nin en siyasi şiirlerinde bile propagandaya, retoriğe veya slogan cinsi mısralara rastlanmaz. O, her şeyden önce şiir yazmıştır. Bir düşünme yöntemi ve ifadesi olarak. Herhangi bir partinin, ideolojinin veya siyasi akımın güdümüne girmeden, içinde bulunduğu çevreyi es geçmeden, haklıyla haksızı, ahlaklıyla ahlaksızı yakalamış ve bunu işlemiştir. Kalabalıklar karşısında okunacak gür sesli şiirlerin peşinde koşmamıştır. Onun siyasi şiirleri kendincedir. Karakterini muhafaza etmiştir.

Günçe şiirinin lirizm yönüyse tartışmalıdır. Çünkü lirizm tabiri neredeyse modernizmle birlikte Türk şiirine girmiş. İthal edilmiş de denilebilir. Hakkında yüzlerce sayfa yazılmış olmasına rağmen halen bir açıklığa kavuşmamıştır. Hakkında en çok yanılgıya düşülen kavramlardan biri olmuştur. Gerçekten nedir lirizm? Yahya Kemal gibi ona ''aşk şiirleri'' mi dememiz lazım ya da ders kitaplarındaki gibi ''duygusal şiirler'' mi? Ve neye göre Günçe şiiri liriktir?

GÜNÇE ŞİİRİ LİRİZMLE ÖNE ÇIKMAZ

Günçe''nin şiirleri aşk şiirleri olmamakla birlikte, öyle gözü yaşlı, mızmızlanan, sızlanan, duygusal, sayıklamaya, yalvarmaya varan şiirler değildir. İşin doğrusu onun şiiriyle ilgili değerlendirmede bulunan ve lirizm tespitinde bulunan kişiler, bunun ne tür bir lirizm olduğunu, neden lirizm diye tanımlanabileceğini açıklamamışlar. Neredeyse lirik denilip geçilmiştir. Ha, bir de siyasi yönü var, o zaman onun şiiriyle ilgili ''siyasal bir lirizm'' veya ''lirik bir siyasallık'' denilebilir diye düşünmüş olmalılar. Bizce Günçe şiiri, lirizmle öne çıkmaz. Bunun iki sebebi vardır.

Birincisi; lirik şiirde şair kendini kaybeder. Cezbe halinde konuşur. Ne söylediğini kendisi de fazla bilmez. O yüzden ''lirik şair'' yazmaya başlamadan önce ortaya ne çıkacağını düşünmez. Planlı programlı olmadığı gibi, ortaya ne çıkması gerektiğine veya neyin çıkmasını istediğine dair de fikir sahibi değildir. Ve şiirin yalnızca ilhamla yazılabileceğine inanır. Bu noktada şairin bilinci devre dışıdır. Veya bilinçdışı ortaya çıkarılmaktadır. Veya bilinçdışından haberler alınır; etkilerle şair farkında olmadığı gerçeklerin ifadecisi olur. Duyulan yoğun acılar sebebiyle cezbeye kapılmıştır. Denetim altına sokulamayan yoğun acılar, düşünceyle duyguyu, gerçekle hayali, müzikle ifadeyi birbirine karıştırır. Ortaya karışık halde, ne olduğu şairi tarafından bile tam olarak tanımlanamayan bir şiir çıkar. Bu noktada şairin başarılı olması biraz da tesadüfe bağlıdır.

Bu manada Günçe şiiri kesinlikle lirizmle açıklanamaz. O, en başından beri aklı başında bir şairdir. İlham veya metafizikle uzaktan yakından ilişkiye geçmemiştir. Bütün sembol veya imgelerinde bilinç konuşur. Söylemek istediği şey net ve kesindir. Söylediklerinin eni boyu ölçülmüştür, belirgindir. Rastlantıya yer bırakılmamıştır. Somut olay veya kişilerden yola çıkılmıştır. Sıkı tespitler içerir. Duyguludur; yani duygusallığın etkisi altında kalmamıştır. Duygusallığın bir çıta üstüne çıkabilmiş, onları denetleyip, şiir için gerekli olan yanlarını ayıklamıştır. İlginçtir, ilk şiirlerinde bile bu böyle.

Günçe ilk kitabında, kendine özel bir yazma tekniği ve şiir anlayışını yakalayabilmiş bir şair. Gencölmek, onun ikinci kitabı Türkiye Kadar Bir Çiçek''ten daha imgesel, duygusal, kapalı, yani II. Yeni tarzıdır. Cahit Sıtkı Tarancı, Sezai Karakoç, Cemal Süreya ve Behçet Necatigil etkileri taşır. Fakat onda bile ''Sarışın Ağıt'', ''Eski Mustafa'', ''Basri Dede'' gibi bir isim/karakter hakkında yazılan şiirler var. Günçe ikinci kitabında bu ilk kitabında yakaladığı verimli damarı takip eder. Lirik şarkılar mırıldanan bir şair olmaktan, memleket meseleleriyle yoğrulan ve fikir sahibi olan şair olmaya doğru kayar. Keskin bir kaymadır bu. Fazla oyalanmaz. Hatta Cemal Süreya sesinin en yoğun işitildiği ''Türkiye Kadar Bir Çiçek'' isimli şiiriyle birlikte dolaylı anlatımı ve sanatsallığı bırakır. Sonrasında ''Eski Şiir'' örneğinde olduğu gibi doğrudan konuşan bir şiir yazmaya başlar.

İkincisi; hayatın acımasızlığı ve dolaysızlığı Günçe şiirinde dolaylı olandan uzaklaşmaya ve doğrudan konuşmaya yol açar. Lirizmde ise şair konuşmaz, şarkı söyler veya mırıldanır. Günçe''nin ikinci şiir kitabı Türkiye Kadar Bir Çiçek''te Nazım Hikmet ve Turgut Uyar esintisine rastlanır. Bu şairler gibi, fakat yine kendine özel olarak Günçe Türkiye''yi, Cumhuriyet tarihini, halkı, dini ve Çerkezliği kendinde birleştirir. Hayatla ilgili konuşmaya başlar, acıyı dile getirir. Acıyı süsleyip püslediğiniz zaman, bir de acıdan haz duymaya başlandığında lirizm ortaya çıkar. Günçe acıdan haz duymaz. Bu, lirizmle romantizmin akraba olduğu noktadır. Özellikle aşk acısı karşısında şairin hazdan kendini kaybetmesi olayı. Oysa Günçe yaşanan, somut acılardan söz eder. Acı bitsin, bir daha yaşanmasın, yaraya merhem sürülsün diye konuşmaya başlar. Lirizm, bir nevi acının suiistimalidir. Günçe''de ise acının veya şiirin suiistimaliyle karşılaşılmaz. O, hayatı acı tarafından yakalar ve şiirine alıp koyar. Onu süslemez, şiirsellikle renklendirmez, olduğu şekliyle kabul eder. Bazı acılara (zulüm, adaletsizlik, sömürge) karşı savaş açar, bazı acıları (ölüm, ayrılık, gurbet) ise tevekkülle karşılar. Deyim yerindeyse, Günçe şiirinde acı çıplaktır.

Kitabın künyesi:

Türkiye Kadar Bir Çiçek

Ergin Günçe

Yapı Kredi Yayınları

Haziran 2014

198 sayfa

10 yıl önce