Edebiyatla uğraşan herkesin şiir üzerine hemen hemen bir fikri muhakkak vardır. Şair bir millet olduğumuzdan mıdır bilinmez şiir konuşurken son derece keskin ve net yargılara varmaktayız. Bu net yargılar bizi mutlak doğruya götürmese bile farklı kapılar açmada son derece maharetlidir ve ufuk açıcıdır. Ne yazık ki şiir üzerine konuşmaları yazıya dökmekte de bir o kadar tembeliz. Dergilerde birkaç edebiyat savaşçısının yaptığı hakiki eleştirinin haricinde kalan yazılar eleştiri kategorisine girmeyen tanıtıcı yazılara dönüşmekte ve şiirin üzerini kalın bir örtüyle örtmektedir. Şiir ve eleştiri konusunda başvuracağımız kaynaklar, İkinci Yeni şairleri ve İkinci Yeni’nin akademik sevgilileri dışında günümüzde neredeyse yok gibi. Şiir yazmaktan, şiir tanıtmaktan şiir üzerine düşünmeye ve yazmaya fırsat kalmıyor. Belki de yayınevleri gerekli imkanları tam olarak sağlayamıyor.
160. Kilometre’nin bu konuda hakkını yememek gerekiyor. Şiir denilince akla gelen birkaç yayınevinden biri olmayı başardılar, aynı zamanda şiir üzerine yazılan yazıları da kitaplaştırıp okuyucuyla buluşturma gayretindeler. Geçen yıl bastıkları Erhan Altan’ın, Sıfırlı Yıllarda Şiirimizde Deney/im şiir severlerin ilgisini çekmişti. Bu yaz yayımlanan Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık, Ali Özgür Özkarcı’nın şiir üzerine yazılmış keyifli bir kitap. 2003-2010 tarihleri arasında arkadaşlarıyla çıkarttığı heves dergisinden tanıdığımız Ali Özgür 2013 yılından beri Duvar dergisinin yayın kurulunda. Şiir ve şiir üzerine yazdığı yazılar Yaşayan Marksizm, Emek ve Özgürlük, BirGün, heves, Varlık, Kitap-lık ve Duvar gibi mecralarda yayınlanan şairin; Kırbaç (2006), Yamuk (2009), Yetmez Ama Hayır (2011), Dikkat Köstebek Çıkabilir (2012) isimli şiir kitapları mevcut. Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık şairin 80’lerden 2000’lere şiir ve siyaseti tartıştığı yazıların bütünlüğünü oluşturmakta.
Şiir üzerine düşünmenin kıymetine bahsetmeye gerek yok, hele bir şairin eleştiri yazıp şiir üzerine kafa yorması Türk şiiri için son derece kıymetli bir olay. Anladığım kadarıyla Ali Özgür Özkarcı şiir üzerine uzun uzun düşünen, çalışan ve bu çalışmaları yazıya döken bir şair, bu son derece iyi. Yazıların yazım sürecini ve düşünme safhasını şöyle açıklıyor Ali Özgür Özkarcı önsözde: ‘’Bu kitapta öne sürdüğüm düşünce parçacıklarıyla uzun süre cebelleştim. Ama nihayete ermek diye bir şey yok neticede. Kitap tamamlanmış olsa da, yazılardaki kimi fikirlerle cebelleşmeye devam edeceğim, burası kesin. Bu yazıların meseleleri üstünde ‘takıntılı’ bir biçimde durduğumu itiraf etmeliyim’’.
Kitabın merkezinde duran: Modern Türkçe şiir neyi temsil eder? Sorusuna cevap olarak Türkçe şiirin siyasi bir şiir olmasını ve siyasi şiirin her dönemde gerek yüzeyden, gerekse gömülü olarak aktığını söyler. Şiir satmıyor, şiir okunmuyor serzenişlerini Türk şairinin politik olmayla arasındaki mesafeyi açmasıyla ve o mesafede yalnız kalmasıyla açıklayan şair; Mehmet Akif’ten, Attila İlhan’a, 40 kuşağından 70’lerin şiirine, Ece Ayhan’dan, İsmet Özel’e panoramik siyasi bir yolculuğa imkan sağlıyor. Şairin temel derdi bu kitapta şiirin siyasetten en çok uzaklaştığı, şairin politik olma derdini sadece ve sadece huzursuz memnunlukla geçiştirdiği 80’li yıllar ve sonrasına ışık tutma gayretinde.
Bir dönem okuması diyebileceğimiz Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık yaptığı bu dönem okumalarını politik bir zemin üzerinde yapmakta. Şairin altyapı ve üstyapıyla olan ilişkisi, yaşamı, deneyimleri ve şairin bulunduğu dönemde takındığı siyasi tavır kitabın şiire ve şaire yaklaşımında kullandığı silahların başında geliyor. Fakat zaman zaman şairin takındığı aşırı siyasi tavır okuyucuyu yer yer rahatsız etmekte ve boğucu bir hal almaktadır.
Hakan Arslanbenzer, Ah Muhsin Ünlü, Bejan Matur, Murat Menteş, Metin Kaygalak, Erhan Altan gibi isimlerin değerlendirildiği son bölümde ise şairlerin kuvvetli ve zayıf yönlerine değinilmekte. Hakan Arslanbenzer’in neo-epik şiirinde yaşadığı yalnızlık ve taraftar bulamama durumu, Ah Muhsin Ünlü’nün İslamcı şairlere açtığı bıçkın ve modern İslamcı model, Murat Menteş’in kötü bir Muhsin Ünlü taklidi olduğu ve poz kesen şiirde başarısızlığa uğradığı anlatılmakta.
Ali Özgür Özkarcı özet olarak kıymetli bir iş yapmış. Bu ve benzeri kitaplara Türk şiirinin ihtiyacı olduğu aşikar. Cetvelle Çizilmiş Dağınıklık şiire ve şiirin arka planına meraklı olan edebiyatseverlerin okuması gereken bir kitap hüvviyetinde.