Arıt köyünde yaşayan Kömeç, üç katlı evlerinin bodrum katında ya da sandık içlerinde sakladıkları aile yadigarı eşyayı sergilemeye karar verdi. Evinin zemin katını müzeye dönüştüren Kömeç, geçmişi 100 yıla dayanan aile büyüklerinden yadigar kıyafetlerden, iplik çıkrığına, kandilden ibriğe kadar 500'e yakın parçayı sergilemeye başladı.
Kömeç, vefat eden aile büyüklerine ait eşyayı bir araya getirerek sergilemenin mutluluğu ve gururunu yaşadığını söyledi.
Eşyanın o dönemlerin geleneksel yaşamı hakkında bilgi verdiğini anlatan Kömeç, "Oluşturduğum kişisel müzemde atalarımızın giydiği ve kullandıkları eşyayı sergiliyorum. Müzemde geçmiş dönemlerde kullanılan ne varsa çoğu burada mevcut. Mutfakta kullanılan tabak, bardak, kepçe, kaşıktan tutun da bağ-bahçede kullanılan tarım aletlerine kadar her şey var. Gezip eşyayı görmek isteyenlere kişisel müzemin kapısını açıyorum" diye konuştu.
Kömeç, müzesinde en değerli gördüğü eşyanın başında dedelerinin büyükannelerinin kıyafetleri ile işlemeli sandıkları geldiğini ifade etti.
"Burayı ziyaret edenler arasında zaman zaman duygulananlar da oluyor" diyen Kömeç, şunları kaydetti:
"Unuttukları geçmişlerini, kullandıkları eşyayı hatırlıyorlar. Burada büyüklerimin eşyasını sergilerken aynı zamanda kültürümüzün gelecek nesillere taşınmasına da öncülük ediyorum. Keşke atalarımızın kullandığı eşyayı günümüze taşıdığım bu kişisel müzeme daha çok ziyaretçi gelse ve geçmiş yaşamlar ve kullanılan eşya hakkında bilgilerini arttırsalar. Burada benim bile bilmediğim ancak ne işe yaradığını büyüklerimden öğrendiğim eşya var. Kişisel müzemde 2 yıl önce vefat eden babam Arslan Olgun'un 1977'de çalışmak için Almanya'ya giderken yanında götürdüğü valizi de sergiliyorum. 12 yaşımdayken yanımıza aldığımız valizimizi o gün gibi hatırlıyorum. "
Kömeç, aile bireylerine ait fotoğraflarının ve eşine ait kıyafetlerin sergilendiği bölümün de yer aldığı müzeyi çocuklarına ve torunlarına bırakmak istediğini sözlerine ekledi.
