|

İfakat Karadeniz kadınına özürdür

Seneler önce ölen komşusu İfakat'in öyküsünden yola çıkarak Karadeniz kadınının yaşamına tanık olan Orhan Tekeoğlu, “Biz Karadeniz erkekleri kadınları çok yıprattık. Bu belgesel onlardan özür dilemek için yapıldı” diyor

Aysel Yaşa
00:00 - 12/02/2010 Cuma
Güncelleme: 23:30 - 11/02/2010 Perşembe
Yeni Şafak
İfakat Karadeniz kadınına özürdür
İfakat Karadeniz kadınına özürdür

Karadeniz kadınının cefakârlığı herkesçe bilinir. Bu kadar dile dolanmasına rağmen, kadınların öyküsünü anlatmak kimsenin aklına gelmemişti. Ta ki, kendisi de Karadenizli olan gazeteci Orhan Tekeoğlu, İfakat'in öyküsüne tanık olana kadar. Trabzon'un Taşören köyünde yaşamış ve ölümü sırlara karışarak efsaneleşmiş Karadeniz kadını İfakat'in öyküsünden yola çıkılarak hazırlanan İfakat belgeseli, 1975'lere kadarki yaşam tarzını konu alıyor. Yakından tanıdığı, mahalle komşusu İfakat'in ölümünden çok etkilenen Tekeoğlu “Yağmur, çamur, rüzgâr... Bütün bunlar, benim çocukluğumda gördüklerimdi. Burada yaşayan kadınların ne kadar şansız olduklarını düşünürdüm hep. Onların acılarını içimde hissederdim. İfakat'ın 19 yıl önce öldürülmesinden sonra belgeseli yapma fikrim daha da gelişti. Artık duramazdım” şeklinde konuşuyor. Trabzon'un Çaykara ilçesinin Taşören köyünde geçirilen çocukluk günlerinde tanık olduğu yaşamlar çok etkilemiş Tekeoğlu'nu. Yönetmen sırf böyle öyküler anlatabilmek için ekonomi ve borsa muhabirliğini bırakmış. Onun amacı bölgede yaşanan kadınlığa dair birkaç cümle söyleyebilmek. “Doğu Karadeniz'in özellikle yüksek dağ köylerinde yaşam çok zordur. Doğa şartları acımasızdır. Erkekler genellikle erken yaşta başta Avrupa ülkeleri olmak üzere gurbete gider. Tüm işler kadının omuzlarının üzerindedir” diyen Tekeoğlu belgeselinde tüm bu zorluklara çeviriyor kamerasını. Karadeniz'de kadınların 30 yıl öncesine kadar cehennem hayatı yaşadıklarına değinen yönetmen ailenin yükünü sırtlayan, hem erkek hem kadın olabilen kadınları bu belgeselin ana kahramanları olarak görüyor.

ÇEKİMLER BİR BUÇUK YIL SÜRDÜ

Tekeoğlu “Doğu Karadeniz dağlarında yaşayan kadınlar var ve bu kadınlar yüzyıllar boyunca çetin doğa şartlarında yaşam mücadelesi vermişler. Çok ezilmişler, çok yorulmuşlar. Erkekler onları kaderleriyle baş başa bırakmış. Biraz da erkeklere sitem ediyoruz” diyor. Bugüne dek sıkıntı çeken başta kendi annesi, kardeşleri ve akrabalarından, sonra da tüm Karadeniz kadınından özür dilediğini söyleyen yönetmen “Bu film Karadeniz kadınlarına bir özürdür” diye de belirtiyor. Belgeselde Karadeniz'de halen yaşamakta olan kadınların görüntülerine de yer veriliyor. Kadınları ikna konusunda sıkıntı yaşayan Tekeoğlu “Zor kadındır Karadeniz kadını. Ama bütün bunlara rağmen sabırlı ve anlayışlı davrandılar bize” şeklinde konuşuyor. Çekimlerinin yaklaşık bir buçuk yıl sürdüğü belgesel Trabzon iline bağlı Çaykara köyü ve yaylasında gerçekleşmiş.


Gurbetçi Karadeniz erkeği sılada yük taşıyamaz

Yönetmen “Karadeniz kadınları kadar erkekler çalışkan olsalardı ne olurdu tahmin bile edemeyiz. Karadeniz erkeği gurbetçidir. Sılaya döndüğünde kadını çok fazla onu tarlaya sokmaz. Yorulmasın diye. Erkekler de bu durumu kabullenirler, yük yine kadının omuzlarında kalır. Karadeniz'de yük taşıyan erkek göremezsiniz. Peki, bu yükleri yüzyıllardır kim taşıdı?” diye sormadan edemiyor. Bu özgün belgeselin galası 18 Şubat'ta Cemal Reşit Rey'de yapılacak.



14 yıl önce